Kalça protezi ameliyatından sonra her şey yolunda ilerlerken bir yıl önce başlayan kalça ağrısı giderek şiddetlenen ve yürümekte zorlanan Menderes Obay, hastaneye başvurdu. Hastanede protez enfeksiyonu teşhisi konulan ve tedavi edilen Menderes Obay, “Ağrılarım nedeniyle yürüyemiyor ve olduğum yerde kitleniyordum. Tedavi sonrası gündelik yaşantıma geri döndüm, artık bütün ihtiyaçlarımı tek başıma karşılayabiliyorum” dedi.
Kalça protezi ameliyatından sonra her şey yolunda ilerlerken bir yıl önce başlayan kalça ağrısı giderek şiddetlenen ve yürümekte zorlanan Menderes Obay, hastaneye başvurdu. 49 yaşındaki Menderes Obay, kalça protezi enfeksiyonu nedeniyle yaklaşık bir yıldır gittikçe artan ağrı ve hareket kısıtlılığı yaşıyordu. Ağrılarının şiddetlenmesi üzerine yürüyemez hale gelen Obay, yapılan ameliyatla sağlığına kavuştu. Obay, “Ağrılarım nedeniyle yürüyemiyor ve olduğum yerde kitleniyordum. Tedavi sonrası gündelik yaşantıma geri döndüm, artık bütün ihtiyaçlarımı tek başıma karşılayabiliyorum” dedi.
Obay, tedavi öncesi kendisinin ve ailesinin hem fiziksel hem de psikolojik sıkıntılar yaşadığını belirterek, süreci şu şekilde anlattı: “2016 yılında başka bir hastanede kalça kireçlenmesi nedeniyle kalça protezi ameliyatı oldum. Her şey yolunda gidiyordu. Ancak ameliyattan birkaç yıl sonra kalçamda ağrılar başladı. Zamanla hareketlerimde kısıtlanma oluştu. Ağrılarımın giderek şiddetlenmesi üzerine oturduğum yerden yardımsız ayağa kalkmak ve yürümek imkansız hale geldi. Ağrılarımın nedenini ve çözümünü bulabilmek için birçok hastaneye başvurdum. En son Prof. Dr. İbrahim Azboy hocamıza ulaştım. Hocam, beni sabırla dinledi ve detaylı bir şekilde muayene etti. Ardından skopi altında kalçamdan sıvı alarak kalça protezimde enfeksiyon olduğunu belirledi. Ardından tedavi sürecim başladı. Uzun süren ağrılar ve zorlu tedavi süreci zamanla psikolojimi de olumsuz etkilemeye başladı. Bu süreçte hep yanımda olan eşim ve kızım da çok zorlandı. Özellikle kızımın psikolojisi çok bozuldu çünkü bu süreci yaşamak ve atlatmak kolay değildi. Yaklaşık 8 ay boyunca devam eden tedavi sonrası ağrılarım geçti, çok şükür durumum gayet iyi. Gündelik yaşantıma geri döndüm, eskiden yaptığım aktiviteleri yapmaya başladım, artık bütün ihtiyaçlarımı tek başıma karşılayabiliyorum”.
“Tedavide multidisipliner yaklaşım şart”
Ameliyatı gerçekleştiren Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Azboy, Menderes Obay’ın koroner arter hastalığı, obezite ve diyabet gibi eşlik eden hastalıklarının bulunduğunu ve kalçasında enfeksiyona neden olan bakterinin dirençli bir bakteri olduğunu, protez enfeksiyonu ile mücadele için multidisipliner bir çalışma gerçekleştirdiklerine dikkat çekerek, tedavi sürecini şöyle değerlendirdi: “Kalça protezi ameliyatlarından sonra enfeksiyon yüzde 2 civarında görülmektedir. Nadir görülen bu komplikasyonun tanı ve tedavi süreci oldukça zordur. Enfeksiyon bazen dışarıya açılmadan, sinsi bir şekilde ilerlemektedir. Bu nedenle kalça protez enfeksiyonlarında tanıyı koymak zor olabilmektedir. Menderes Obay’ın enfeksiyon tanısı için ameliyathane ortamında skopi altında eklemin içinden çok az bir sıvı alarak ve bu sıvıyı hücre sayımı ve kültür için kullanarak enfeksiyona neden olan bakteriyi belirledik. Daha sonra tedavi yöntemine karar verdik. Protez enfeksiyonlarında farklı tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Bakterinin dirençli olup olmaması, hastanın yaşı, eşlik eden hastalıkları ve enfeksiyonun kronik olup olmamasına göre tedavi tipini belirmekteyiz. Hastamız için iki aşamalı tedavi uygulamaya karar verdik. Birinci aşamada protezi çıkarıp, enfekte dokuları temizledikten sonra antibiyotikli çimentoyu yerleştirip antibiyotik tedavisine başlıyoruz. Ortalama iki ay içinde enfeksiyonu kontrol altına aldıktan sonra ikinci aşamada çimentoyu çıkarıp kalçaya yeniden protez yerleştiriyoruz. Hastamız uzun süren tedavi sürecinin sonunda ağrılarından kurtuldu ve günlük fonksiyonlarını rahatça yerine getirmeye başladı. Protez enfeksiyonlarının tedavisi uzun ve zor bir süreçtir. Ortopedi uzmanın konuya hakim ve tecrübeli olması, uygun tedavi yönteminin tercih edilmesi, hastanın yakın takibi, enfeksiyon hastalıkları, mikrobiyoloji, biyokimya, patoloji ve gerekli durumlarda psikiyatri uzmanından oluşan bir ekiple birlikte çalışmak başarıyı artırmaktadır”.
Kaynak: İHA