KOCAELİ (İHA) – Okul öncesi öğretmeni Türkan Boz, otizmli bireylere nasıl davranılması gerektiği konusunda, “Dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan birisi ona güler yüzlü ve samimi yaklaşmamız gerektiğidir. Bu durum onun kaygı durumunu azaltacak ve bizi kendine daha yakın hissedecektir” dedi.
Atlantis Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nden okul öncesi öğretmeni Türkan Boz, otizmli bireylere nasıl davranılması gerektiğini detaylarıyla anlattı. Fiziksel, gelişimsel olarak farklılık gösteren çocukların hayatlarında da bu farklılığı devam ettirdiğini ifade eden Türkan Boz, “Bu yüzden çocuklarımızın hayatını olabildiğince düzenlemek
çok önemlidir. İlk olarak özel bireyimizin bu durumunu kabullenmek bizler için çok önemlidir. Değişimlerde ve sürprizlerde kaygılanan çocuklarımızın bu değişiklikler ile karşılaştıkları zaman öncesinde ve sonrasında çocuğumuza sözel olarak ifade etmeliyiz. Sözel olarak ifade edemediğimiz durumlarda görsel olarak destek sağlayabiliriz” dedi.
“Hassasiyetlere saygı duymalıyız”
Özel bireyin sınıf ve ev içinde bazı hassasiyetleri olabileceğine dikkat çeken Türkan Boz, “Bunlara saygı duymalıyız. Bu durumda sınıf içindeki arkadaşlar ve veliler bilgilendirilebilir. Şu konulara dikkat çekilmelidir; mecaz kelimeleri olabildiğince az kullanmak gerekir. Aynı şekilde cümlelerin sonuna birkaç saniyelik bekleme süreleri verilmelidir. Çocuğumuzun belli noktalarda yükselebileceği, farklı kuralları koyabileceği anlatılmalıdır. Bu farklılıklar normaldir. Arkadaşlarına destek olunması gerektiği anlatılmalıdır. Dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan birisi ona güler yüzlü ve samimi yaklaşmamız gerektiğidir. Bu durum onun kaygı durumunu azaltacak ve bizi kendine daha yakın hissedecektir” diye konuştu.
“Bizimle etkileşime girdiğini fark etmeli ve sevinmeliyiz”
Parkta veya sokakta özel bireye nasıl davranılması gerektiği konusunda da bilgilendirmelerde bulunan Boz, “Çocuğumuza yeni bir arkadaşının geldiği ve onunla birlikte oynamasının gerektiği, nasıl etkileşime gireceği model olarak gösterilmelidir. Eğer, otizmli birey dokunulması, temas edilmesi gibi isteklerde bulunmuyorsa ona dikkat ederek oyuna devam edebiliriz. Mesela salıncakta sallanırken ona dokunmadan salıncağı sallayabilir, ilk önce onun kayması beklenebilir veya ilk önce onun kaymasını isteyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Otizmli bireylerin istenmemesi konusunu da değerlendiren Boz, “Bu aslında hem kendi çocuklarına hem de otizmli bireye yanlış olan davranış modelidir. Kendi çocukları için dar bir bakış açısına örnek olmuşlar. Otizmli çocukların da hayatındaki ilk adımlarında kendine olan güvenini kaybetmesine sebep olmuşlardır. Otizmli bireylerin hayatın içinde var olduğunu herkesin kabul etmesi ve hayatımıza aldığımız süre zarfında dikkat etmemiz gereken konular olduğunu bilmemiz gerekiyor. Onların farklılıklarına saygı duymak ve devam ettirmek gerekiyor. Karşıdaki insanlar onun bu davranışlarına saygı duyduğunu hissettiği için kaygı düzeyi azalacak ve bizimle etkileşime girme noktasında kendisi de adım atacaktır. Otizmli bireyler etkileşime girerken ilk durumları olduğu gibi söyler. Örneğin ‘Kilo almışsın, sivilcen çıkmış’ gibi. Aslında bize kişisel olarak bir durum yok. Sadece gördüğünü söylüyor. Bizimle etkileşime girdiğini fark etmeli ve sevinmeliyiz. Artık otizmli bireyler hayatımızın her alanında varlar. Her yerde karşımıza çıkabiliyorlar. Bu yüzden herkesin bilinçlenmesi gerekiyor” dedi.
Kaynak: İHA