Eyüpsultan Belediyesi’nin Ramazan ayına özel düzenlediği etkinliklerden Ramazan Sohbetlerinde bu kez konuk Prof. Dr. Mustafa Karataş oldu.
Zal Mahmut Paşa Külliyesi’nde teravih namazı sonrası düzenlenen programda Prof. Dr. Mustafa Karataş dinleyicilerle “Ramazan’ın Manevi İklimi” konusunu anlattı. Karataş programda ilk olarak bayram sabahı takdirlerle, yıldızlarla dolu bir şahadetname alabilmek için Ramazan mektebinin nasıl başarılı bir talebesi olabiliriz?, Ramazan-ı Şerif’in manevi iklimini nasıl idrak edebiliriz? konularında dinleyicilerle bilgiler paylaştı.
“Bina yaparken temel sağlam olmalı”
Konuşmasında, bir bina yapılırken önce temelinin sağlam olması, uzun süre dayanması gerektiğinden bahseden Karataş sözlerine şöyle devam etti: “İslamın temelinde 5 esas vardır. Kelime-i Şehadet getirmek, namaz kılmak, zekat vermek, Hac yapmak, oruç tutmak. Bu temelde olan. Ramazan’ın manevi ikliminden nasıl istifade ederiz sorusuna cevabı temelden vermek lazım.
Çünkü temeli koymadan, tuğlaları yerleştirmeden, duvarı örmeden, sıva yapılmaz, boya yapılmaz, cila çekilmez. Biz ciladan başlıyoruz. Amam bunun temeli lazım.
Ramazanda oruçla bir dinginlik oluyor, iftar anındaki sevincimiz bir başka oluyor, bir de teravih namazını kılıp gelirsek ne güzel huzurlu oluyoruz. Namaz kılıp, oruç tutup hiç pişman olan var mı? Yok. İbadetler huzur veriyor. Ama günahlar hep pişmanlık veriyor”.
“İmanı kaybetmekten korkan Müslüman imanın tadını alır”
“Orucun tadını alıyoruz. İmsaktan iftara kadar ruh halimiz o kadar hoş ki. Namazın da tadını alıyoruz” diyen Karataş, “Peki imanın tadını alan varmı, nasıl bir şey? İmanın tadını kim alır?, Nerede alır? Ne zaman alır? Nasıl alır? Resulullah efendimiz (S.A.V.) ‘Üç şey olursa imanın tadını tadar’ diyor.
Allah ve Resulünü (S.A.V.) her şeyden daha çok seven insan imanın tadını alır. O yüzden çocuklarımıza önce en çok Allah’ı sevmeyi, sonra Peygamber efendimizi, sonra ana – babasını, sonra hocasını sonrasında böyle devam edecek.
Çocuk bunu temelden bilecek. En çok Allah’ı sevmeyi öğrenmeli. Biz imanın tadını almaktan mahrumuz. Sevdiği insanı ancak Allah rızası için, karşılıksız seven, ateşe atılacak gibi, küfre düşmekten korkan, imanı kaybetmekten korkan müslüman imanın tadını alır” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA