Türkiye’nin yerli patent başvurularında sıçrama yaptığını belirten Erdem Kaya Patent Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Kaya, “Her fikre değer verilmesi gerekiyor. Yağmur yağdırıyorum diye gelen buluş sahibini geri çevirseydik, bugün bu patentin altyapısı literatürde olmayacaktı. Buluş bariyerinin yüksekliği kişileri zorluyor. Bariyeri biraz alta çekersek gerçekten önemli anlamda yol kat ederiz” dedi.
Bursa Ekonomi Gazetecileri Derneği (BEGD) öncülüğünde düzenlenen Ekonomi Masası etkinliğinin konuğu, Erdem Kaya Patent Danışmanlık A.Ş. kurucusu Türk ve Avrupa Patent Vekili ve Elektronik Mühendisi Erdem Kaya oldu. Kaya, son dönemde ülkelerin gelişmişlik düzeyleriyle doğrudan orantılı olan fikri ve sınai haklar konusunda deneyimlerini ekonomi gazetecileriyle paylaştı.
Sektörde 21. yılını dolduran Kaya, etkinlikte yaşadığı ilginç deneyimleri aktarırken, fikri ve sınai haklarla ilgili detaylı değerlendirmelerde bulundu. Kaya, sektörün en önemli sorununun yetişmiş kalifiye insan gücü olduğunu belirterek, milli mesele olarak tariflediği işin ehil ellerde hizmet vermemesinin ciddi sıkıntılara sebep olduğunu belirtti. Kaya konuyla ilgili, “Fikri mülkiyet alanında danışmanlık veren birçok kişi ve kurum yaptığı işin hassasiyetinin farkında değil. Yapılan birçok işin hamuru bilgi derinliği ve yoğun uzman emeğinden yoksun. Çok değerli bir buluşun patenti yeterince emek verilerek hazırlanmazsa bu patenti rakipler hemen deliyor ve bazı durumlarda taklit ürünler kaynaklı rekabete maruz kalma nedeniyle yüz milyonlarca liralara varan kayıplar ortaya çıkıyor. Bu sadece o şirketin kaybı olmuyor. Aynı zamanda bu ülkenin de kaybı oluyor. İşte biz bu yüzden işimize hep milli mesele diye bakıyoruz” dedi.
“Türkiye’deki ilk beş firmadan biriyiz”
Firması hakkında da bilgiler veren Kaya, “Türkiye’de sektörde 2 binden fazla patent firması var. Biz ilk beş firma arasında yer alıyoruz. Bursa merkezli global bir firmayız. 140 ülkede operasyonumuz var. Çalışanlarımızın çoğu temel bilimler ve mühendis kökenli.
Çalışanlarımız arasında avukatlar da bulunmakta. Kurumların gayri maddi varlıkları biliyorsunuz çok kıymetli. Akıl teri çıktılarının değere dönüşmesini sağlıyoruz. Hataya açık bir iş değil yaptığımız. Güvenliğin ve gizliliğin ön planda olduğu, tecrübe ve bilgi birikiminin öne çıktığı önemli hizmetler sunuyoruz. Kendi bünyemizde eğitimler düzenliyoruz. Mesleğimizle ilgili üniversitelerde lisans eğitimi olmadığı için, düzenli eğitimlerle birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın hızla donanım sahibi olmasına katkıda bulunuyoruz” şeklinde konuştu.
“Yerli patent başvurusunda dünyada ilk 15’teyiz
Son dönemde ülkedeki Ar-Ge ve patent çalışmalarını da değerlendiren Kaya, “ABD’de 1900’de 50 bin patent başvurusu kayıtlara geçmişken, Türkiye’nin 2023 hedefi 23 bin patent. Bizim ülke olarak biraz geç kaldığımız bir işti. Son yıllarda gerçekten ciddi ivme kazandık. Şu an geldiğimiz noktada yerli patent başvuru sayısında ilk 15’teyiz. Toplam patent sayısında da ilk 20’deyiz. Toplumsal farkındalık halen istenen düzeyde artmadı.
Sevindirici ve olumlu olan ise Ar-Ge merkezlerinin artık rayına oturması. Bu merkezler artık sadece vergi avantajı için değil, gerçekten fayda sağlamak için kuruluyorlar.
İlerlememizdeki en büyük sorun fikir kıtlığı. Buluş bariyerinin yüksekliği kişileri zorluyor. Bariyeri biraz alta çekersek gerçekten önemli anlamda yol kat ederiz. Sektörde ticarileşme oranına da dikkat çeken Kaya, “Buluşun ticariye dönüşme oranı ilaç gibi sektörlerde binde 3, elektronikte yüzde 5 gibidir. KOBİ özelinde oran yükselir. Ticarileşme oranlarını artırmalıyız. Bir projenin patentini almak aslında başlangıç. Onu ticari değere dönüştürerek fayda sağlamalısınız” şeklinde konuştu.
“Yağmur yağdırabiliyorum diye geldi, patentini aldık”
Toplantıda sektörde yaşadığı ilginç patent talepleriyle ilgili de bilgi aktaran Erdem Kaya, “Ben yağmur yağdırıyorum ve buna patent almak istiyorum diye başvuran bir müvekkilimiz oldu. İşimizin önemli bir noktası asla hiçbir fikri küçümsememiz gerektiği.
Burada kendimi biraz eleştiriyorum. Patente uygun bir şey çıkacağını düşünmemiştim. Sonra baktığımızda müvekkilin yaptığı yöntemle Rusya’da ciddi patent başvuruları olduğunu gördük. Malzemeler eksi iyon oluşturuyormuş ve bir mantığı varmış işin. Patenti almıştık o buluşun. Bu olay bildiğimiz bir şeyi bize tekrar hatırlattı. Fikirleri gerçekten ciddiye almalıyız” diye konuştu.
Kaynak: İHA