Ramazan Bayramı’nı memleketi Tekirdağ’da geçiren TBMM Başkanı Mustafa Şentop, dünyada yaşanan göçlere değinerek, “Akdeniz’in bir bebek ve çocuk göçmen mezarlığına döndüğünü üzülerek uzun yıllardır müşahede ediyoruz” dedi.
Ramazan Bayramı ziyaretleri çerçevesinde memleketi Tekirdağ’a gelen TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Süleymanpaşa ilçesindeki Rumeli iskelesinde vatandaşlarla bayramlaştı. Bayramlaşma sonrasında açıklamalarda bulunan Şentop, dünyanın zor günlerden geçtiğini belirterek, Rusya Ukrayna arasındaki savaşa değindi.
Şentop, “Zor günlerden geçiyor dünyamız. Hemen çok yakınımızda Rusya-Ukrayna arasında bir savaş halen devam ediyor. Bu savaşın meydana getirdiği yıkımı ve riski hepimiz yakından takip ediyoruz. Göçle ilgili bir yönü var meselenin. Şu ana kadar Ukrayna sınırları dışına giden Ukrayna’dan insan sayısı 6 milyon civarında Ukraynalı yetkililerin söylediğine göre. Bir de Ukrayna içerisinde de nüfus hareketlerini dikkate alırsak 10 milyon civarında insanın yerinden, yurdundan, evinden edildiğini görüyoruz. Tabii bu bir başka gerçeği ortaya çıkarttı. Uzun yıllar Türkiye’de bu düzensiz göçle ilgili misafirlerimiz var. Bununla ilgili Avrupa’nın, Avrupa ülkelerinin konuya yaklaşımını yakından biliyorsunuz, takip ediyorsunuz. Hele hele Akdeniz’de adalar denizinde bilhassa Yunanistan’ın ama Yunanistan’ın yanında yer alan Avrupa Birliği’nin bu tür koruma gücü var; Frontex. Onların bu tür göçmenlere yaklaşımını yakından biliyoruz. Botları şişleyerek batırmak suretiyle, itme suretiyle geri itme dediğimiz olay suretiyle geldikleri yerlere gönderme şeklindeki gayri insani yaklaşımlarını görüyoruz. Ve Akdeniz’in bir bebek ve çocuk göçmen mezarlığına döndüğünü üzülerek uzun yıllardır müşahede ediyoruz. Ama işte Avrupa ülkelerinin bu göçmenler bize gelmesin diye gösterdikleri gayret, harcadıkları paralar heba oldu. Şimdi bir başka ülkeden, Ukrayna’dan tahmin ettikleri, beklediklerinin kat kat üstünde bir göç dalgasıyla karşı karşıyalar. Bunun çok zor bir şey olduğunu ifade etmek lazım. Biz zaten uzun zamandır göç meselesinin sadece göçe kaynak olan ülkelere komşu ülkelerin üstlenmesi gereken bir yük olmadığını, göçün küresel bir sorun olduğunu ve buna küresel bakış açılarıyla yaklaşmak gerektiğini, herkesin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini hep söylüyorduk. Ama derler ya hani bin bir musibet bin nasihatten daha iyidir. İşte böyle bazen zorluklarla, sıkıntılarla bazı şeyleri biraz bedeli yüksek olmakla beraber insanlık öğreniyor” dedi.