Cumartesi Günü yazdığımız “Sanatçı Heykeli” başlıklı yazıda Edirne’mizde ünlü Heykeltıraş hemşerimiz İlhan Koman’dan başka bir sanatçı heykelinin olmadığından söz etmiştim.
Oysa çok büyük ressam Şehit Hasan Rıza’nın heykelinin Edirne’de dikili olduğunu atlamıştım.
Oysa Şehit Ressam Hasan Rıza’nın heykeli bu kış Karaağaç Lozan Caddesi girişine dikilmişti.
Böylesi bir durum elbette ki bizim açımızdan bir eksikliktir.
Neden Hasan Rıza’yı (1858-İstanbul/1913 Edirne) ve onun heykelinin varlığını pas geçmişim?
Belki de Şehit Hasan Rıza Edirne doğumlu olmadığı için mi diye? kendi kendimi sorgulamışımdır.
Ancak ne olursa olsun; o büyük ressam Edirne’de öğretmenlik yapmış ve en büyük eserlerini de Edirne’de çizmiştir. Ve bu büyük sanatçı 1913 Bulgar işgalinde eserleri tahrip olmasın diye canını ortaya koyarak Karaağaç Mahallemizde şehit edilmiştir.
O şehit Hasan Rıza’dır ki; Bizim gibi ortaokul ve liseyi 1950-1960’lı yıllarda okuyanlar, onun resimlerini tarih kitaplarından görmüş ve etkilenmişlerdir.
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi sırasında gemilerini karadan yürüttüğünü anlatan resmi, halen gözlerimizin önündedir. Ve Fatih’in Edirnekapı Surlarından İstanbul’a girdiği anı anlatan o muhteşem tablosunu da aynı saygınlıkla ve hayranlıkla anıyoruz, hatırlıyoruz.
Bu eksiğimizi giderdikten sonra yazımızın ana temasını bir kez daha anımsatalım:
Türk Kültür ve Sanatı’na eserleriyle hizmet etmiş ve de kalıcı olarak iz bırakmış Edirneli sanatçılarımızı mutlaka anımsanacak bir kompozisyonda toplamalı ve sergilemeliyiz.
Sanatçılarımızın kitap, dergi ve gazete sayfalarındaki haberleriyle yetinmemeliyiz. Onları daha somut bir şekilde bugünün ve geleceğin nesillerine öğretmeli, tanıtmalı ve aktarmalıyız.
Bu yazı vesilesiyle Edirne’mizin ve bağlı olarak ülkemizin Kültür ve Sanatına hizmetleri geçen ünlü-ünsüz bütün sanatçılarımıza saygı ve sevgilerimizi iletiyoruz.
Ölmüş olanları da rahmet ve minnetle anıyoruz.