Bu güzel sözün ne anlam ifade ettiğini yaş ilerleyip hastalıkla mücadele etmek zorunda kaldığında daha iyi anlıyorsun demek ki. 29 yıl seve seve ve başarı ile yaptığım Eğitimcilik hizmetimin bana verdiği yüce duyguyu ve manevi hazzı kelimeler ile ifade etmem mümkün değil.
O,benim için en müstesna ve zevkine erişilmesi çok güç olan bir payeydi yaşamımda. O Nedenle de esas mesleğim olan Öğretmenlik mesleğimi hiçbir şeye değişmem. Aslında 29 yıllık süreçte sınıf öğretmeni olarak yaptığım görev sürem 7–8 yılı geçmez. Uzun yıllar yönetici olarak görev yaptığım için de bir anlamda sınıf öğretmenliğini doyasıya yaşamış bir öğretmen olarak ayrılmadım mesleğimden.
Son görev yerim olan Şükrüpaşa İlkokulu Müdürlüğüm sırasında tanıştığım ve Okul-Aile Birliği başkanı olması nedeniyle büyük dostluk kurduğum rahmetli ağabeyim Mehmet Karagöz sayesinde içimde var olan ve görevde iken bile icra etmeye çalıştığım Gazetecilik sevdasına iyice yakalandım.
1992 yılında emekli olduktan sonra Vatandaş Gazetesinde spor muhabirliği ile işe başladım ve Edirne Gazeteciler derneğine üye olup, daha sonra bende tutku haline gelen bu mesleğin bir mensubu oldum. Gerek görsel, gerekse de yazılı basında tam 26 yıldır bu işi fiilen sürdürmekte olan biriydim..Çağdaş, laik, Cumhuriyete ve onun kazanımlarına bağlı, Atatürk devrimlerini her zaman savunan ama muhafazakâr bir yönü ile de dinine bağlılığı da olan bir Türk Öğretmeni olduğumu birçok kişi bilir.
Ama fiilen bir partiye üye olup görev yapacağıma da hiç kimse inanmazdı ve şaşkınlık ile de karşılandı zaten.2004 yılında istek üzerine karar verip girdiğim siyasette çok mutlu olduğumu söylemem mümkün değil. Manevi yönden birçok dezavantajını yaşadım siyasetin.Ama bana iyi bir tecrübe oldu bu beş yıllık süreç.76 yıllık yaşamımın için de, Edirne’yi belediyecilik anlamında yönetmek üzere halkın görev verdiği 32 kişiden biri olmak elbette çok gurur verici bir kazanımdı benim için.
Muhalefet te olsanız, hiçbir şey yapma yetki ve imkânına sahip dahi olmasanız bu bir kazançtı. İkinci bir husus ta, bu görev sırasında, partili partisiz birçok dost ve değişik profilde insanlar tanımakla da büyük kazanç elde etmiş oluyorsunuz.Ammaaaa. Benim gibi, bu ilde hem Televizyonda, hem de gazetede aktif görevler ifa ediyor iseniz, işte o zaman işiniz çok zor oluyor ve bu kazanımların zevkini değil, kahrını yaşıyorsunuz.
Ben gazeteciliği ve televizyonculuğu aslı mesleğim olan Öğretmenlik mesleği kadar sevdim.Bu görevleri yaparken maddi bir beklenti için de olmadım..Buna ihtiyacımda yoktu Allaha bin şükür.Bir anlamda hobiydi benim için.Onun için de severek yapmış olduğum bu meslekte üzüntü yaşayacak olayların içinde olmamaya özen gösterdim zaten.
2015 yılında başlayan Kalp rahatsızlığımın yeniden nüksetmesi benim bu ikinci uğraşımdan da kopmam gerektirdiğini gösterdi ve aktif Gazetecilik görevime de son verme kararı almama vesile oldu. Bundan böyle elinde mikrofon haber ve program dokümanı toplama gibi bir mücadeleyi sürdürmem mümkün değil çünkü. Yerel Gündem ve Spor Panorama programlarının sorumluluklarını yerine getirmem de hayal bir bakıma. O nedenle haftada bir veya birkaç köşe yazısı yazıp Yerel Gazetelerde çıkan Haberleri yorumlamak gibi bir uğraş içinde olmaya çalışacağım…
Oda bana yeterde artar bile.Çünkü bir at Kırk yıl koşmuyormuş demek ki…..