Aynı hikayeyi kadının gözünden Aşktan Kaçtım adıyla , erkek kahramanın gözünden Aşktan yandım adıyla yayınlayan yazarın üçüncü kitabı Aşktan Bittim Mart sonunda okuruyla buluştu. İlk kez aynı hikaye iki farklı kahramanın gözünden yazıldı.
Bir çocukluk aşkının yıllar sonra yeniden canlanmasını ve ihanetin yalnızlığının anlatıldığı hikayenin devamında ayrılık sonrası kahramanların yaşadıkları ve başlarına gelenler anlatılıyor.
Genç yaşta aşk sandığı duyguyla evlenen ama aşkı, sevgiyi, ilgiyi hiç yaşayamayan bir kadının 40 yıl sonra karşılaştığı ilkokul arkadaşının duygularına kapılıp ‘’sakın elimi bırakma senin sevgine çok ihtiyacım var’’ demesiyle başlayan aşk fırtınası maddi düşünce ve kaygılar işin içine girince yerini gitmeye bırakıyor.
‘’Tut elimi ve bırakma lütfen buna ihtiyacım var çok’’ sözü gelip geçen fırtınalar gibi her şeyi yıkıp geçtiğinde geriye sadece yalnızlık kalıyor.
Aşktan serisi Temmuz ayında Yayınlanan Aşktan Yazdım adlı Şiir seçkisiyle (şimdilik) tamamlanmış olacak.
Her iki kahramanın da hayatta olduğu hikayenin devamı yazılır mı bunu zaman içinde yaşadıkları olaylar gösterecek.
Neden yazıyorum.
Yazdıklarım roman olarak yayınlansa da ben bir romancı veya edebiyatçı değilim.
Şahit olduğum , gördüğüm, bildiğim hayatları yazıyorum sadece.
Aşktan serisiyle başladığım yaşanmış hikayeleri başka adlarla başka kahramanlarla başka deneyim ve yaşanmışlıklarla yazmaya devam edeceğim.
Bunu da şan , unvan , makam veya mevki için değil belki okuyanlara rehber olur , belki başkalarının hayatları birilerine tecrübe olur diye yapıyorum.
Hayatta en önemli şey tecrübedir ama her şeyi öğrenmek için tecrübe edemezsiniz. Öyleyse başkalarının tecrübelerinden de alacağımız , öğreneceğimiz , bileceğimiz şeyler olmalı diye düşünerek yazıyorum insanların hayat hikayelerini.
İlk kitap olan Aşktan Kaçtım sonrasında sırasıyla Aşktan Yandım , Aşktan Bittim adıyla romanlar şimdilik bitti ve serinin son kitabı olarak Aşktan Yazdım adıyla bir şiir seçkisi yayınlandı.. Devamı yazılır mı , yazılabilir. Çünkü kahramanları hala hayatta ve hayat yaşandığı sürece yazılacak şeyler de yaşanacaktır.
Devamında sosyal konular yanında teknik kitaplar da gelecek.
Mesela iş dünyası ile ilgili. Yeni mezunlara çalışma hayatını anlatan , işverenlere aşağıda neler olup bittiğini gösteren bir kitap ta sırasını bekliyor.
Çok severek evlenip kısa sürede kocası ve kız kardeşi tarafından ihanete uğrayan , ihanetin sembolü hamile kızkardeşi ve kocasıyla hayatını devam ettirmek zorunda kalırken acılar içinde büyüttüğü 14 yaşındaki kızını bir cinayete kurban veren kadının hayatının son baharında bulduğu ve yaşadığı aşkı da okurlarla buluşturacağım birkaç ay içerisinde.
Her hayat bir hikayedir. Bakmasını ve görmesini bilen biri o hikayeleri görür ve çıkarıp yazabilir.
İnsanların yaşamlarını onları deşifre etmeden başka insanlara da örnek olsun diye yazmaya devam edeceğim.
Yazar;
1961 Kırklareli / Babaeski ilçesinin küçük bir köyünde topraksız bir köylü ailesinin çocuğu olarak doğdu.
Baba biraz esnaf biraz Rençber’di.
Köy ilkokulu sonrası ortaokulu Kepirtepe Öğretmen okulunda , liseyi Kırklareli Endüstri Meslek Lisesinde okudu.
Maddi koşullarımın yetersizliği nedeniyle üniversite okumak yerine lisenin bittiği gün çalışmaya başladı.
İki yıl sonra Açıköğretim sistemiyle yüksek okul imkanı bulduğumda Açıköğretim fakültesine kayıt yaptırarak dört yıllık İş İdaresi bölümünü bitirdi.
Askerliğini yedek subay (asteğmen) olarak Artvin /Borçka’da yaptı.
Emekli olana kadar özel sektörde orta seviye yönetici pozisyonlarında görev yaptı.
Emeklilik sonrası yeniden üniversiteye kaydolup iki yıl İş Sağlığı ve Güvenliği dalında ön lisans okuyarak devamında aynı konuda Yüksek Lisans yaparak İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanı ünvanını kazandı.
Halen İşletme Danışmanı ve İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı olarak bilgi birikimi ve deneyimlerimi kullanarak kurumlara, topluma , insanlara faydalı olmaya çalışırken bir yandan da yaşanmış hayat hikayelerini yazmaya devam ediyor..
En büyük hobisini okumak , araştırmak, öğrenmek ve yazmak olarak açıklıyor.