1984 yılında Bulgaristan’da Türklere uygulanan zorunlu asimilasyon girişimi sırasında 17 aylıkken öldürülen ve direnişin sembolü haline gelen Türkan Feyzullah, ölümünün 37’nci yılında Edirne’de anıldı.
1984 yılında Bulgaristan’da dönemin totaliter baskıcı rejimi tarafından Türklere uygulanan zorunlu asimilasyon girişimi sırasında henüz 17 aylıkken annesinin kucağında öldürülen Türkan Bebek, ölümünün 37’nci yıldönümünde Edirne’de anıldı. Gölet’te bulunan Türkan Bebek Anıtı’nda düzenlenen anma törenine; Edirne Vali Yardımcısı Ali Uysal, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Cevat Güneş, Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkanı Sabri Mutlu, Bulgaristan’dan gelen misafirler, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri ve çocuklar katılım gösterdi.
Türkan Bebek Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başlayan tören; saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti.
Günün anlam ve önemine dair konuşma yapan Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Cevat Güneş, geçmişteki olayların tekrarlanmaması adına 2 ülke arasında barış ve huzurun tesisi için köprü vazifesi gördüklerini ifade etti.
Güneş, “Türkan Feyzullah bizim simgemiz ve sembolümüz, Naim Süleymanoğlu bizim simgemiz ve sembolümüz, şehit polisimiz Nefize Özsoy keza öyle. Biz dernek olarak bu isimleri anarken; hep aklımıza benliğimiz, kimliğimiz bir de kültürümüz gelir. Biz onları anımsarken hem geçmişten ders alıyor hem de geleceği bir kez daha geçmişteki olaylar tekrar etmesin diye barış ve huzurun tesisi için 2 ülke arasında köprü vazifesi görüyoruz.” dedi.
Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkanı Sabri Mutlu ise aradan geçen onca yıla rağmen kimsenin ceza almamasına vurgu yaptı.
Mutlu, “Bizler için Balkanlar’daki şehitlerimiz çok önemli. Hem Bulgaristan’da asimilasyon sürecinde yaşanan olaylarda şehit düşenlerimiz, Bosna’da şehit düşenlerimiz anılıyor. Bu kadar yıl geçmesine rağmen Bulgaristan da yönetenlerden bir kişi hala ceza almamış durumda. Mahkemeler tarafından bizim insanımız 30 yıldır oyalanıyor. Bundan sonra umarım Bulgaristan mahkemeleri bu süreci onaylar. Bizim insanımız orada mahkemelerde bir sonuç alamazsa Avrupa insan hakları mahkemesine başvuracaktır.” ifadelerini kullandı.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da muhacirlerin dininden, dilinden, birlikteliğinden hiçbir koşulda vazgeçmediğini söyledi.
Gürkan, “Ülkedeki en büyük azınlık olan Türklere karşı başlatılan örtülü asimilasyonun soykırımın, soykırım denemelerinin 37'nci yılında 26 Aralık 1984’de Kırcaali’de şehit edilen Türkan bebeği anmak için bir kez daha toplandık. Soydaşlarımızın Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesiyle ‘muhacirler kaybedilmiş toprakların aziz hatıralarıdır’ dediği o muhacirlerin dili, dini ve birlikteliği için her şeye rağmen canı pahasına nasıl direndiğini ve bunlardan vazgeçmediğini de 35 yıldır her gün bir kez daha yaşıyoruz.” şeklinde konuştu.
Edirne Vali Yardımcısı Ali Uysal, “O dönemde Türkiye güçlü olsaydı soydaşlarımıza bu zulüm ve baskılar yapılabilir miydi?” dedi.
Uysal, “300 binin üzerinde soydaşımız topraklarını terk etmek zorunda bırakılmış ve ana vatan Türkiye'ye sığınmıştır. Türkan bebek bu baskıların ve o dönemde çekilen bütün acıların sembolü olmuştur. O dönemde Türkiye şimdiki gibi güçlü olsaydı, burnumuzun dibindeki soydaşlarımıza bu zulüm ve baskılar yapılabilir miydi? Bırakın yapılmasını bence düşünülemezdi bile. Artık Türkiye, eski Türkiye değildir. Türkiye başta askeri, ekonomik, sosyo-kültürel, sağlı ve her alanda bölgesel büyük bir güçtür” ifadelerini kullandı.
Türkan Bebek ve şehitler için dua edilmesinden sonra protokol üyeleri ve vatandaşlar, Türkan Feyzullah'ın anısına yaptırılan anıta karanfil bıraktı.
