Edirne’nin Menekşesofular Köyü’nde kapanan sağlık ocağında yaşam mücadelesi veren Dikme ailesi, yoksulluğun ağır imtihanını veriyor. Bir süre önce televizyonumuzda yayınlanan haberin ardından erzak yardımlarına sevinen anne Nihal Dikme’nin en büyük hayali çocuklarını okutabilmek.
Edirne merkeze bağlı Menekşesofular Köyü’nde kapanan sağlık ocağında yaşam mücadelesi veren Dikme ailesi, yoksullukla pençeleşiyor. Hayat şartları onları oturdukları Tekirdağ’dan Edirne’ye getirmiş. Geçtiğimiz yıl köyün hayvanlarına sığırtmaçlık yapan 35 yaşındaki anne Nihal Dikme, eşi ve 3 çocuğu ile birlikte Menekşesofular Köyü’nün kullanılmayan sağlık ocağı binasına sağınmış.
Bir yıldır burada yaşam mücadelesi veren ailenin yaşadığı yoksulluk mücadelesini önceki gün haber bültenine taşımamızın ardından aileye erzak ve giyecek yardımı gelmeye başladı. Gelen yardımlarla az da olsa nefes alan ailenin evinde yemek pişirecek bir tüp bile yok. Oturdukları odayı ısıtan sobanın üzerinde yemek pişirdiğini söyleyen Anne Nihal Dikme’nin en büyük hayali çocuklarını okutabilmek.
Dikme, ““haberin yapılmasının ardından birkaç kişi geldi erzak getirdi. Birkaç parça eşya getirildi. Benim hayalim belirli bir mekanım olsun, sabit bir yerin olsun çocuklarımı okutayım istiyorum. Benim gibi sürünmesinler. Ben köy köy gezmek mecburiyetindeyim, onlar benim gibi olmasın, okusunlar ben onu istiyorum.
Hayatım boyunca hiç bazalı yatağım olmadı. Elbise dolabım olmadı. Evlendim evleneli böyleyiz. 20 senedir evliyim. Ağır şartlarda yaşamımızı sürdürüyoruz. Tekirdağ’da çadırda oturuyorduk. Mecbur kaldık köy köy dolaşmak zorundayız. Sığırtmaçlık yapmak için anlaştık tekrar. Çocuklar burada okula da gidecek. Çocuklarım benim gibi sürünmesin. Okusunlar” dedi.
11 yaşındaki Esra Dikme, en büyük hayalinin okuyup öğretmen olmak istediğini söyledi.
Esra, “İleride öğretmen olmak istiyorum. En büyük hayalim bu, başka hayalim yok. Büyüyünce anneme babama bakmak zorundayım” dedi.
5 yaşındaki Selvet ise oyuncaklarının olmasını istiyor. Küçük kız, büyünce hemşire olmak istediğini söylüyor.
