Türk Kadınlar Birliği Edirne Şubesi 67 .kuruluş yıl dönümünü Edirne’de bir restoranda kahvaltıyla kutladı. Kahkaha yogasının da yapıldığı kahvaltıda, Yazar Sevda Özyurt burada “Keşke” kitabını imzaladı.
Türk Kadınlar Birliği ‘nin Türkiye’de 95. , Edirne’de 67. Yıldönümü Türk Kadınlar Birliği Edirne Şubesi tarafından Edirne’de bir restoranda kahvaltıyla kutlandı.
Türk Kadınlar Birliği Başkanı Ayşen Tamergil yaptığı konuşmada şunları aktardı , “Türkiye’de ilk kurulan derneklerden biri olan Türk Kadınlar Birliği Cumhuriyetle neredeyse yaşıt 1924 13 Nisan’da Türkiye’de Atatürk’ün emir ve müsaadeleriyle Mevhibe İnönü’nün katkılarıyla Türkiye’de ilk defa kuruldu. Ve o zamanki şartlara göre kadınlarımızın eğitimine , iş bulmaya -iş yerine yerleştirilmesine , sağlığına, kültürüne büyük katkılarda bulundu. Gittikçe tabii seneler sonra herkesin durumu daha iyileşince daha farklı şeylere yönelindi. Burslar veriliyor falan. Bizim de Edirne’de 1952 senesinde Kadınlar Birliği kurulmuş. O günden bugüne kadar da Edirne’de yerimizi muhafaza ediyoruz. Sizlerle 67 yıl oldu burada da kurulalı. Hepimizin anneleri , teyzeleri, komşuları hepiniz bizim dernekte çalıştınız , bulundunuz. Herkesin emeğine sağlık diyorum. Nice senelere inşallah , hep beraber oluruz. Allah uzun ömürler versin diyorum. Aramızdan ayrılan bütün kadınlarımız nurlar içinde yatsın. Hepsini tek tek anıyoruz öncelikle Şükran Ablamızı hiç unutmuyoruz. O bizim pirimizdi Allah rahmet eylesin. “
Tamergil konuşmasında 19 Nisan’da Edirne Ticaret Odası’nın Ana Salonu’da saat 14:00’te düzenlenecek İlknur GüntürkünKalıpçı’nın hiçbir bedel alınmayacak olan “Düşten Düşünceye Zamansız Kadınlar” konferansının kadınlara bir hediye olduğunu söyledi. Konferanstan bütün kadınların istifade etmesini dileyen Tamergil herkesi davet etti.
Kahvaltıda “Keşke” kitabının imzalaması için davet edilen Yazar Sevda Özyurt Türk Kadınlar Birliği’ne teşekkür ederek şunları aktardı ,” Kitabımı gerçek yaşanmış hayat hikayelerinden kurgulanarak yazılmış bir kitaptır. Aslında bugüne kadar kitap yazma düşüncem yoktu benim. Hani gerçek yaşamda olur ya inişler çıkışlar öyle varsayalım benim de belki en dipte olduğum bir noktadaydı. Aslında başarı odaklı bir insanım. Televizyonda bir program izledim. Özlem Denizmen Hanımefendi’nin bir televizyon programı. Leyla Alaton’u konuk almıştı. Orada verilen bir mesaj vardı. Özlem Hanım Leyla Hanım’ı aldı koltuktan attı “Kalk bu sen değilsin” diye ve inanın o an o programı izleyen milyonlarca kişiden üç beş kişi mesaj aldıysa bir tanesi de eminim ki bendim. Çünkü dediğim gibi başarı odaklı bir insanım. Kendimin dip noktası olduğum bir süreç yaşıyordum ve kalktım “ evet ben bu değilim, bir şeyler yapmalıyım” dedim ve bilgisayarımı açtım, çılgınlar gibi yazmaya başladım. Buradan eşime sonsuz teşekkürler ediyorum. O anda gelip hayırdır ne yapıyorsun dediği zaman “roman yazıyorum” dediğimde “iyi, iyi” dedi. O anda bana “ne işin olur” , odur, budur herhangi bir şey söyleseydi belki orada kalacaktı bugün ben bu konuşmayı sizlerle yapmıyor olacaktım. Buradan kendisine sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum her zaman bana destek olduğu için. Romanımız gerçek yaşanmış hayat hikayelerinin tabii ki kurgulanarak bir araya getirerek yazılmış halidir. Ben kesinlikle buradan tüm okuyucularıma net olarak söylüyorum ki bir solukta okunacak gerçekten harika bir eser. Kendilerine tavsiye ediyorum ayrıca Edirneli olmaktan da büyük bir gurur duyuyorum, keyifle okumalar diliyorum.”
Daha sonra Gülay Pekçur Koruç’un yaptırdığı kahkaha yogasıyla baharın gelişini kutladılar.
