Sağlık çalışanları, Türkiye’nin dört bir yanında bir günlük iş bıraktı. Edirne’de Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde bir araya gelen sağlık çalışanları, “oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz” diyerek iktidarı uyardı. Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, “Taleplerimiz kabul edilmediği, sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını düzeltecek bir düzenleme hızla Meclis’e getirilmediği takdirde eylemlerimiz devam edecektir” dedi.
Sağlık emekçileri, özlük hakları ve çalışma koşullarında iyileştirmelerin meclis genel kurulunda geri çekilmesinin ardından bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Yurdun dört bir yanında yapılan grev kapsamında hastanelerde acil ve yatan hastalar dışında poliklinik hizmeti verilmedi.
Edirne’de Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde bir araya gelen sağlık emekçileri, çalışma koşulları ve özlük haklarının iyileştirilmesi konusundaki taleplerini bir kez daha yineledi.
Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, yaptığı basın açıklamasında salgın döneminde canla başla çalışan sağlık çalışanlarının yoksullukla karşı karşıya bırakıldığını, binlerce hekimin ‘Artık bu şartlarda çalışamıyoruz’ diyerek istifa edip yurtdışına gittiğini söyledi. Altun, “İktidara ve Sağlık Bakanlığına çeşitli açıklama, eylem ve yürüyüşlerle taleplerimizi anlatmaya çalıştık, yine söylüyoruz: Salgın döneminde yaşamımızı da ortaya koyup verdiğimiz emeğin böyle daha fazla değersizleştirilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
Altun, “Sağlık emekçileri salgın döneminde canla başla çalışırken aynı zamanda işsizlikle, işten atılmalarla, yoksullukla karşı karşıya bırakılmıştır. “Artık bu şartlarda çalışamıyoruz” diyerek binlerce hekim istifa ederken, emekli olurken; genç hekimlerimiz başta olmak üzere sağlık emekçileri yurtdışına göç ederken tüm bu sorunları konuşmak, çözüm önerilerimizi iletmek için Sağlık Bakanı’yla görüşme taleplerimizi defalarca ilettik. Hekimler ve sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını, sağlık ve yaşam sorunlarını, toplum sağlığını ilgilendiren konuları Sağlık Bakanı ile konuşmamızdan daha doğal ne olabilir? Bu görüşme taleplerini karşılamak Sağlık Bakanı’nın bizlere ve topluma karşı sorumluluğu değil midir?
Artık yaşamımıza bile mâl olan bunca sorunumuzu duymazdan, görmezden gelen iktidar, aslında her şeyi görmektedir ve bilmektedir. Yaşanan sorunları yok saymakta, bizleri oyalamaktadır. Bunun en son örneği de hekimlerin özlük hakları ile ilgili düzenleme yapılacağı iddiasıyla Meclis’e getirdikleri ve apar topar geri çektikleri yasa tasarısıdır. Bizler tasarının yeterli olmadığını, bütüncül olmadığını belirtirken, bu teklif bile bize fazla görülmüş; ne zaman tekrar Meclis’e getirileceği, varsa eksiklerin yasa tasarısına eklenerek neden tamamlanmadığı gibi sorular yanıtsız bırakılmış ve geri çekilmiştir.
Günümüzde ekonomi de sağlık gibi iflas etmiş durumdadır ve maaşlarımız açlık sınırının dahi altındadır. Bu sorun Meclis’te defalarca dile getirildiğinde Sağlık Bakanı ne yazık ki yine sessiz kalmış ve halen de kalmaktadır. Sorumlu olduğu çalışanların hakları için sessiz kalan Bakan görevini yapmamaktadır” dedi.
Altun, sağlık emekçilerinin yaşanabilir temel ücret, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, 5 dakikada bir muayene dayatmasına son verilmesi, aile hekimliği ceza yönetmeliğinin geri çekilmesi yönündeki taleplerini dile getirdi.
Altun, “Bu G(ö)REV emeğimize, geleceğimize, halkın sağlık hakkına sahip çıktığımızı gösteren bir uyarıdır. Artık toplumun, hekimlerin ve tüm sağlık emekçilerinin çığlığına kulak verilmelidir. Taleplerimiz kabul edilmediği, sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını düzeltecek bir düzenleme hızla Meclis’e getirilmediği takdirde eylemlerimiz devam edecektir. İktidar bilmelidir ki söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var” dedi.