Sahte PCR testi nedeniyle Kıbrıs’ta tutuklanan Sanatçı Bülent Ersoy’un orkestra üyelerinden büyük bir kısmı, tahliye edilerek İstanbul’a getirilmişti. Ersoy’un söz konusu olay karşısında ilgisiz kaldığını öne süren müzisyenler ve ailelerine; ulusal bir kanalda yayınlanan magazin programına katılan Ersoy, büyük tepki göstermişti. Ersoy’un Romanlara yönelik ayrımcılık yaptığını vurgulayan Keşan ROMDER Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Savcı, “Bülent Ersoy’u kınıyoruz.” dedi.
Kıbrıs’ta sahte PCR testi ile yakalanarak hapse giren Sanatçı Bülent Ersoy’un orkestra üyeleri, geçtiğimiz günlerde tahliye edildikten sonra İstanbul’a gelmişti. Ersoy’un söz konusu olayda kendilerine sahip çıkmadığını belirten müzisyenler ve aileleri; havaalanında Ersoy’a tepki göstermiş; Ersoy’da ulusal bir kanalda yayınlanan magazin programına katılarak müzisyenler hakkında açıklamalarda bulunmuştu. Ersoy’un açıklamalarının ayrımcılık ve nefret söylemi olduğunu söyleyen Keşan ROMDER Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Savcı; camiadaki müzisyenlere, Ersoy’un orkestrasında yer alınmaması çağrısında bulundu.
Keşan ROMDER Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Savcı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Tutuklamadan sonra Sayın Bülent Ersoy, ‘Ben gerekirse bütün varlığımı bu konuda harcayacağım, bu işin peşini bırakmayacağım’ açıklamasını yaptı. Müzisyen kardeşlerimizin ve bizim camiamızın Bülent Hanımdan beklentisi, sadece sağlam bir avukat ve mağdur olan ailelere gücü yettiğince yardımdı. Bülent Ersoy’un burada bütün mal varlığını harcaması istenmemişti. Müzisyen kardeşlerimizin 1 aylık bir sürecin ardından serbest bırakıldılar. İrtibat kurduğumuz arkadaşlarımız, orada çok zulümler yaşadıklarını, koronaya yakalandıklarını, birçok arkadaşın ölümden döndüğünü söylediler. Biz bunları hak etmedik, dediler. Bülent Hanım’a da arayıp sormadığından, avukat tutmadığından, konuyla ilgilenmediğinden dolayı kırgınız dediler. Bülent Ersoy aslında televizyonlarda ‘Ben gerekirse servetimi harcarım’ diyerek; reklamın ve popülizmin peşinde koştu, dediler. Bunun akabinde bir televizyon programında canlı yayında Bülent Ersoy, müzisyen kardeşlerimize yönelik çok ağır beddualar etti ve ‘Siz roman müzisyenler’ diye bir ithamda bulundu. Sanatçı; davranışıyla, oturup kalkmasıyla, yaşamıyla, üslubuyla toplum tarafından kabul görmüş, sevilmiş ve buna da sanatçı ismi verilmiş. Yani Bülent Ersoy her programa katıldığında Allah deyip duruyor ama yapmış olduğu ayrımcılık İslamiyetin hiçbir tarafında yok. Bu anlamda da Bülent Ersoy, ayrımcı, ötekileştirici, nefret söyleminde bulundu. Müzisyen kardeşlerimize ağır ithamlarda bulunup, tehdit de etti; ‘Bakalım bundan sonra iş bulabilecek misiniz?’ diye. Bülent Hanım bir elin nesi var, iki elin sesi var. Siz Türkiye’de tek başına müziksiz şarkı söyleyemezsiniz. Eğer arkanızda müzik varsa işte o zaman Diva, Popstar, sanatçı olursunuz. Bülent Hanım siz bindiğiniz dalı kesiyorsunuz. Biz Türkiye Roman Platformu, Trakya Roman Dernekleri Federasyon Başkanı olarak sizi kınıyoruz ve Türkiye’deki çok önemli müzisyen arkadaşlarımıza seslenmek istiyorum; ‘Şartlar ne olursa olsun Bülent Ersoy’un orkestrasında yer almayın!’. Çünkü müzik varsa Roman var, Roman varsa müzik var. Bunu da göstermenin tam zamanı.” dedi.