Trakya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Aytaç, Merkez Bankası tarafında uygulanan ve dolarda ani düşüşe neden olan yeni kur sistemi hakkında değerlendirmelerde bulunarak, “Bundan sonraki 3 aylık süreç bizim için çok önemli. Bu sürecin sonunda sistemin başarısı ortaya çıkacak.” dedi.
Döviz kurlarında yaşanan ani değişimler, ülke gündemini meşgul etmeye devam ediyor. 18 TL seviyelerine çıkan dolar kuru, Merkez Bankası’nın yeni kur sistemi uygulamasının ardından 11 TL seviyelerine gerilerken; bundan sonraki süreçte dolar kurunun hangi yöne gideceği konusunda kafalardaki soru işaretleri sürüyor. Önümüzdeki 3 aylık sürecin oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Trakya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Aytaç, bu sürecin ardından sistemin başarısının net anlamda ortaya çıkacağını belirtti.
Trakya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Aytaç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Geçtiğimiz dönemlerde ekonomik değerlendirmelerde bulunurken; dolarda bir artış olacağını ve bu atışın ilerleyeceğinden bahsetmiştik. Bunlar gerçekleşti ama bu süreç sonsuza kadar sürecek değildi, hiçbir ekonomi buna dayanamaz. Yeni getirilen alternatif araçlarla ani bir düşüş oldu. Tabii ki ani iniş ve çıkışları çok bilimsel olarak karşılayamıyoruz. Belli bir noktadan sonra doların aşağı düşüşü bir beklentiydi ve gerçekleşti. Bundan sonraki süreç bu sistemin ne kadar sağlıklı çalışacağını bize gösterecek. Özellikle ilk 3 ayın sonunda meydana gelecek kur artışı ve buna bağlı olarak parasını TL’ye geçirenlere verilecek nakit destekler, sistemin ilerleyişini biraz daha ortaya koyacaktır. Ancak buradaki ciddi problemlerden bir tanesi 3 ay sonraki ödemelerde Merkez Bankasının bu parayı nasıl ve hangi kanalla vereceği. Eğer bir para basımı söz konusu olursa enflasyon spekülasyonu olacak diyebiliriz. Diğer taraftan enflasyonun artmasıyla beraber de kurların yeniden artış yönünde bir baskı yapması muhtemel. Tüm bunlar bir araya geldiğinde önümüzdeki 3 ay kritik bir dönem olarak karşımıza çıkıyor. 2022 itibariyle bakıldığında da Türkiye’nin toplamda ödemesi gereken ciddi bir dış borç yükü var. Eğer ihracat kanallarını arttıramaz ve ithalatta yerli girdi kullanımını teşvik edemezsek o zaman bu sistemde çok fazla sürdürülebilir bir yapı meydana getirebilmemiz de çok mümkün gözükmüyor. Bundan sonraki 3 aylık bir süreç bizim için çok önemli. Bu 3 aylık sürecin sonunda sistemin başarısı ortaya çıkacak. Eğer başarılı olursa, bu sistem devam edecektir. Zaten açıklanan yapıda da 3-6-9-12 aylık bir süreyi ve bir kullanımlık hak gibi söylüyor. Bu sistemin başarılı olup olmadığını da bize gösterecektir. Önümüzdeki dönem itibariyle bakıldığında gerek Dünyada gerek Türkiye’deki gelişmeler aslında birbirlerini tetikleyecek. 2022’de Amerika başta olmak üzere gelişmiş ülkeler de faiz artırımı olacak. ” dedi.
Prof. Aytaç, dolar kurunun 10-11 seviyelerinden aşağı inmesini beklemediklerini de dile getirdi.
Prof. Aytaç, “Daha önce faiz indirimi olması durumunda 10-11’i bulacağını söylemiştik. Böyle de oldu. Ardından yapılan bir faiz indirimiyle de eşikleri geçti. Geçtiğimiz yılla bu yılı mukayese ettiğimizde dolarda yüzde yüze yakın bir artış söz konusu. Bunun bu kadar hızlı artması aslında biraz da spekülatif. Normal şartlarda doların biraz daha alt seviyelerde olması gerekiyordu ama şu sistem içerisinde artık 10-11 seviyesinin altını zorlaması çokta mümkün gözükmüyor. Çünkü ciddi de bir maliyetlenme söz konusu. Bu maliyetlerden sonra kimse elindeki doları bozdurup aşağı doğru çekemez diye düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.