Edirne İl Genel Meclisi Süloğlu Üyesi Önder Cin, girdi maliyetlerinde yaşanan artışlara rağmen, Haziran ayından beri süt fiyatlarına zam yapılmamasına çok sert tepki gösterdi. Süt üreticilerinin, hayvanlarını kesime göndermeye başladığını belirten Cin, “Üreticinin hayvanlarını kestirmesi demek, 1-2 yıl sonra buzağı olmayacak, süt olmayacak demektir. Bu işin yapılabilecek bir yanı kalmadı. Yazıktır, günahtır. Hiç mi vicdan yok, hiç mi Allah korkusu yok? Bu üreticiden intikam mı alıyorsunuz?” ifadelerini kullandı.
Ulusal Süt Konseyi tarafından Haziran ayında belirlenen ve 31 Aralık 2021’e kadar geçerli olacak süt fiyatları, girdi maliyetlerinde yaşanan ciddi artışlar karşısında erimeye devam ediyor. Süt üreticilerinin dayanacak gücünün kalmadığını ifade eden Edirne İl Genel Meclisi Süloğlu Üyesi Önder Cin, Tarım Bakanı’na seslenerek, “Artık üreticinin yanında olun.” dedi.
Edirne İl Genel Meclisi Süloğlu Üyesi Önder Cin, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Kasım ayını bitirmek üzereyiz ama süt üreticimiz hala mağdur, hala ‘ah’ diyor, ‘vah’ diyor. Bu ülkede Ulusal Süt Konseyi denen bir kurum var. Haziran ayında, 31 Aralık 2021’e kadar süt fiyatını 3 lira 20 kuruş olarak belirledi. Üreticinin eline geçen süt parası ise yaklaşık olarak 3 lira 10 kuruş. Fakat o günden, bu güne süt üreticisinin girdi maliyetlerindeki artışı kimse frenlemedi. Sadece üreticinin üretmiş olduğu sütün fiyatı sabitlendi. Siz sütünüzü bu fiyata satacaksınız ama girdilerinizi biz serbest ekonomiye bırakıyoruz diyorlar. Bu hak mıdır, adalet midir? Eğer bu adına Ulusal Süt Konseyi dedikleri konsey gerçekten süt fiyatını belirliyorsa, gerçekten üreticiden yanaysa ne iş yapıyor? Ya da bunların görevi sadece birilerinin önüne dalgakıran olmak mı? Süt üreticisinin önüne engel olmak mı? Bunların amacı nedir, hala ne bekliyorlar? Bir çuval yem 180 lira olmuş, bir buzağı başlangıç yemi 250 lira olmuş. Enerji maliyetleri, gübre maliyetleri ortada. Sizin yaptıklarınız Allah’tan reva mı? Buradan Tarım Bakanına sesleniyorum; Sayın Bakan, bırakın bu Ulusal Süt Konseyi muhabbetlerini, çıkın bu üreticinin yanında olduğunuzu belirtin. Zor durumlardan dolayı üreticinin hayvanlarını kestirmesine engel olun. Üreticinin hayvanlarını kestirmesi demek, 1-2 yıl sonra buzağı olmayacak demek, süt olmayacak demektir. Bugün insanlar, hayvanlarını gebeleştirmiyorlar, götürüp kestiriyorlar. Hala neyi bekliyoruz? Kiminle konuşsam, hayvanlar biraz para yapsın satacağım, bırakacağım, diyor. Bu işin yapılabilecek bir yanı kalmadı. 31 Aralık’a kadar ne bekliyorsunuz? Yazıktır, günahtır. Hiç mi vicdan yok, hiç mi Allah korkusu yok? Bu üreticiden intikam mı alıyorsunuz? Bu ülkede enflasyonu arttıran bir tek süt fiyatları mı? Yazıktır, yazık. 31 Aralık’ı beklemeden çıkın bir an önce süt fiyatlarının ne olacağını söyleyin. Bu desteklemelerle insanları aldatmayın. Destekleme, teşvik diye söylediğiniz paralar, 1 yıl sonra üreticinin eline veriliyor. Üretici alana kadar bu para, tarumar oluyor. Yapmayın bunu! Süt üreticisi bu piyasadan çıktığı anda bir daha dönmez. Şu anda hayvan sayıları arttı diyorsunuz. Bunların hepsi aldatmaca, kağıt üzerinde. Vatandaşın sattığı, kestirdiği hayvanlar ÇKS’den düşülmüyor, geç düşülüyor. Çiftçinin elinde olmayan hayvanlar, varmış gibi gösteriliyor. Yapmayın, etmeyin! Bu üreticinin ekmeğiyle oynamayın! Bir buzağı, bir inek, bir düve kolay yetişmiyor. Bu insanları, bu sektörden kaçırtmak için elinizden ne geliyorsa yapıyorsunuz ama bunun bedeli, bu ülkeye de, size de ağır olacak.” dedi.