İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, Türkiye’de AR-GE çalışmalarına ayrılan payın az olduğuna dikkat çekti. Teknolojinin gelişimi için bilim yuvası olan üniversitelerin, yöneticilerinin liyakat kıstaslarına uygun olarak belirlenmesi gerektiğini söyleyen Çakırlar, “üniversite kadroları siyasi partilerin teselli ikramiyeleri olmayacak kadar değerlidir” dedi.
İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 3'üncü maddesi üzerine grubu adına söz aldı.
Milletvekili Çakırlar, konuşmasına başlarken, Atatürk’ün 27 Ocak 1916 tarihinde 16. Kolorduya Komutan unvanıyla Edirne'ye gelişinin 105'inci yılını kutladı.
Çakırlar, “Sözlerime başlamadan önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Çanakkale Zaferi'nden sonra 3 terfi birden alarak 27 Ocak 1916 tarihinde 16. Kolorduya Komutan unvanıyla Edirne'ye gelişinin 105'inci yılı hemşehrilerime kutlu olsun” dedi.
Milletvekili Çakırlar, konuşmasında Türkiye’de AR-GE çalışmalarına ayrılan payın az olduğuna dikkat çekti.
Çakırlar, “Dünya genelinde AR-GE harcamaları 1,7 trilyon dolar civarında, ülkemizde ise 2019 yılında 46 milyar Türk lirasına yakın bir harcama yapılmıştır. AR-GE harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı ise yüzde 1,06'dır. 2018 yılında OECD ülkelerinin bütçelerinde AR-GE'ye ayırdığı payın ortalamasının yüzde 2,4 olduğu göz önüne alındığında ülkemizin AR-GE çalışmalarında ne kadar geride kaldığı ve gerekli kaynak aktarımı yapılmaması durumunda teknoloji gelişiminin süresinin çağa ayak uydurmakta yaşayacağı problemlerin çok uzak olmadığı anlaşılmaktadır” dedi.
Milletvekili Çakırlar, 2001 yılında Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu'yla birlikte üniversitelerde teknopark çalışmalarının hızlandırılmasının öngörüldüğünü hatırlatarak, ancak bunun gerçekleşebilmesi için istikrarlı ekonomi politikasının gerektiğini kaydetti.
Çakırlar, “bunların ülkemizde gerçekleşebilmesi için kararsız bir ekonomi değil istikrarlı bir ekonomi şarttır. Bu da maalesef, günümüz Türkiyesinde doların tırmanışa geçtiği ve vergi yükleri sonucunda özellikle gençlerin teknolojik ürünlere erişiminin uzak olduğu bu süreçte pek mümkün gözükmemektedir.
Teknolojinin gelişimi için bir diğer önemli husus ise bilimsel araştırmaların en büyük yuvası olan üniversitelerdir. Üniversiteler beton yığını ibaresi, üniversitelerin beton yığınından ibaret olmadığını aklın ve bilimin gelişmemize ışık tutacak bir bütün olduğunu unutmaması gerekmemektedir. Üniversitelere en iyi şekilde hizmet verebilmenin yolu da yöneticilerin liyakat kıstaslarına uygun olarak belirlenmesinden geçer. Üniversiteler ancak bu düşünceyle bilimsel üretime dolayısıyla teknolojinin gelişmesine önemli ölçüde katkı sağlayacaklardır. Üniversite kadroları siyasi partilerin teselli ikramiyeleri olmayacak kadar değerlidir” dedi.