Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi memurlar, adil bir ek gösterge ve vergi diliminin yeniden düzenlenmesini talep ederek maaş bordrolarını yaktı. KESK Edirne Şubeler Platformu adına konuşan Ayhan Fırtına, “bugün kamu emekçileri olarak elimize geçen maaşlarımızı gösteren bordrolarımız artan yoksulluğumuzu belgelemektedir” dedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edirne Şubeler Platformu, KESK Edirne Şubeler Platformu, 2017 tarihli toplu sözleşmenin yaşanan gerçek enflasyon bir yana, 2019 yılı enflasyon hedefi olan yüzde 15.9 karşısında bile hükmünü çoktan yitirdiğine dikkat çekerek, ekonomik kayıpların karşılanması, toplu sözleşmenin yenilenmesi, adil bir ek gösterge ve vergi diliminin yeniden düzenlenmesi talepleriyle bordro yakma eylemi gerçekleştirdi.
KESK Edirne Şubeler Platformu adına Eğitim Sen Edirne Şube Başkanı Ayhan Fırtına, Saraçlar Caddesi PTT binası önünde okuduğu basın açıklamasında, 2017 tarihli toplu sözleşmenin derhal yenilenmesini istedi. Kömür alamadıkları için bordro yaktıklarını belirten Fırtına, açıklamasında, “Tüm kamu emekçilerini kapsayan, adil bir ek gösterge sistemi hayata geçirilmelidir” dedi.
Fırtına, Yeni göreve getirilen Genel Müdür Yardımcısı ile performansını yükselten TÜİK Kasım ayında enflasyonun %1.44 düştüğünü açıklamıştır. Aralık’ta ise kantarın topuzu hepten kaçırılmış, Yeni ekonomik program hedefi olan % 20.8 den de düşük hesaplayarak %20.3 açıklamıştır.
Buradan bir kez daha altını çiziyoruz. Bugün ‘hedefleri tutturduk, hatta YEP ile hedeflenen enflasyonun altına indik’ söylemlerinin inandırıcı hiçbir yönü yoktur. Çünkü ortada olan şey hedef tutturma değil, yıllardır oynanan Ali Cengiz Oyunlarına yenileri eklenerek bulunan rakamları enflasyon diye yutturma çabasından ibarettir. Ancak işçiler, emekçiler, çiftçiler, esnaf yıllardır oynanan bu oyunları bugün çok daha net görmektedir. Örneğin Çiftçiye sorun, 2018 de 1030 TL’den aldığı üre gübresini, bugün 2100 TL ödemek zorunda kalıyorsa enflasyon % 100 ü aşmıştır.
Bugün kamu emekçileri olarak elimize geçen maaşlarımızı gösteren bordrolarımız da bu oyunları açığa çıkarmakta, artan yoksulluğumuzu belgelemektedir.
Buna rağmen, Yıla yüzde 7 enflasyon hedefiyle başlayıp, yılsonunda gerçekleşen yüzde 20.30 oranlı enflasyona sevinmek, Yılın başında 1 dolar 3,76 TL iken yılın sonunda 1 doların yüzde 41 artışla 5,30 TL’ye çıkmasını ‘dövizi frenledik’ diye yorumlamak, Yine yılın başında % 1,2 olan ihtiyaç kredisi faiz oranı yılın sonunda neredeyse iki katına çıkmasına rağmen “hedefleri tutturduk” nutukları atmak halkın aklıyla dalga geçmektir.
Öte yandan 31 Aralık 2018 tarihinde açıklanan Gelir Vergisi tarifesi çalışanların dilim dilim soyulmasına devam edileceğini ispatlamaktadır”.