Sınır kapılarında yılbaşından itibaren uygulanmaya başlanan PCR testi ibraz zorunluluğunun ardından Edirne’ye gelen Bulgar turist sayısı yok denecek kadar azaldı. Kentin ticari hayatını ayakta tutmaya çalışan Bulgar turistlerin gelmemesi nedeniyle alış veriş sektöründe de işler bıçak gibi kesildi. Esnaflar, yılbaşından bu yana işlerinin tamamen durduğunu söyleyerek, “böyle giderse kapanan dükkan sayısı daha da artacak” dedi.
Sağlık Bakanlığı tarafından yurtdışından Türkiye’ye gelecekler için 30 Aralık’tan itibaren son 72 saat içinde yapılmış PCR negatif testi belgesi istenmeye başlandı. Tüm sınır kapılarında zorunlu olarak yapılan uygulamanın ardından Kapıkule Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye gelen Bulgar turist sayısı yok denecek kadar azaldı. Bulgar Turistlerin gelmemesi, Edirne’de ticari hayatı durma noktasına getirdi.
Turistlerin en çok ziyaret ettiği kent merkezindeki tarihi çarşılarda yılbaşından bu yana yaprak kıpırdamıyor. Bir çok esnaf, işlerinin olmaması nedeniyle dükkanlarını bile açmıyor.
Selimiye Arasta Dernek Başkanı Adem Bayrak, esnafların siftahsız dükkan kapattığını, böyle giderse kapanan dükkan sayısının artacağını söyledi.
Bayrak, “O günden sonra işlerimiz sıfır. Bulgar geliyordu. İyi kötü benden olmazsa diğer arkadaşlardan, Edirne içindeki esnaftan alışveriş yapıyordu. Ama girişte Bulgarlardan PCR testi istiyorlarmış. Bu PCR testi de 120 Levaymış. Arkadaşlarımızla yapmış olduğumuz telefon görüşmelerine göre bu büyük bir meblağ oluyor. Gelmiyorlar. Yetkililere sesleniyorum. Sayın Valimizden, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Recep Bey’den veya yetkili kimse bunların daha makul bir fiyata çekilmesi, kaldırılması ya da başka bir alternatif bulunması gerekiyor. Tabi ki önceliğimiz sağlık. Yetkililer daha iyi bilir. Ama buna köklü bir çözüm gelirse esnaf arkadaşlar hiç olmazsa eve kuru bir ekmek götürebilir. Şimdi hiç ekmek götüremiyoruz. Ben dükkanımı 10 gündür siftahsız kapıyorum. Örneğin benim ek gelirim var. Bir şekilde idare edebiliyorum. Ama olmayan arkadaşlar düşünüyorlar. Buna köklü bir çözüm gelirse memnuniyet duyarız” dedi.
Tarihi Alipaşa Çarşısı Dernek Başkanı Yılmaz Sanış, esnafın zor günler geçirdiğini söyledi.
Sanış, “Edirne’nin bir gerçeği var. Maalesef ki Edirne bir sınır kenti olduğu için her zaman söylediğimiz gibi ya yurtiçinden ya da yurtdışından gelen turizmle ayakta. Edirne turizm ile ekonomisini çeviren bir şehir. Pandemi dolayısıyla maalesef ki iç turizmde bayağı düşüşler var. Bu sefer Yunanistan ve Bulgaristan’dan gelenlerle Edirne ekonomisi ayakta kalıyor. Aralık ayı yurtdışından gelen turistlerin giriş yaptığı bir aydır. Çünkü malum onlarda Paskalya ve Yılbaşı kutlaması vardı. Aralık ayı bayağı kötü geçti. Aralık’ın 30’undan sonra kapılardan PCR testi istenince Edirne’ye yabancı gelmemeye başlayınca ticaret bir nevi artık durma noktasına geldi. Esnaf şu anda hakikaten zor günler geçiriyor. Siftah yapmayan, evine ekmek götürmeyen esnaflar var. Yerli müşterimiz de maalesef pandemi dolayısıyla gıda sektörüne öncelik veriyor. Diğer sektörleri biraz daha erteliyorlar. Zor günlerden geçiyoruz. Hafta sonları kapalı. Hafta sonları işlem hacminin en fazla olduğu zamanlardı. Onlar da kapalı olduğu için haftada 5 gün çalışıyoruz. Zaman kısıtlaması var. Zor bir dönemden geçiyoruz. İnşallah vaka sayıları bir an önce düşer” dedi.
Arasta esnaflarından Fatma Kıral, zorunlu test uygulamasının ardından Bulgar turistlerin gelmemesiyle işlerin bıçak gibi kesildiğini söyledi.
Kıral, “Testler zorunlu hale getirildiğinden beri işlerimiz bıçak gibi kesildi. Şu anda hiçbir Bulgar müşteri gelmiyor. Şu anda esnaf olarak çok zor durumdayız. Kiralarımız çıkmıyor. Biz talep ediyoruz ki bu kiraları bizden almasınlar. Bu testler böyle devam ettiği sürece Bulgar gelmeyecek. Esnaf da çok zor durumda kalacak” dedi.
Esnaf Sabriye Özdemir de, işlerin olmaması nedeniyle çoğu esnafın dükkanını bile açmadığını anlattı.
Özdemir, “İşlerimiz zaten yoktu. Sağlık bakımından testlerin olması güzel bir şey ama onlar da gelmeyince şu anda Arasta tamamen durdu. Çoğumuz dükkanlarımızı açmıyoruz. Bugün Cuma diye geldik. Belki Cuma’nın bereketi olur dedik. Siftah yapmayı bekliyoruz. Çok şükür kiramızı arttırmadılar. O kadar bağırış, söylenti, gazeteler, yayınlar derken çok şükür kiralarımız artmadı ama biz hiç kira alınmamasını bekliyoruz. 1 yıldan beri biz kendimizi geçindiremiyoruz. Kirayı da cebimizden veriyoruz. Kendi rızkımızdan kesip kirayı vermek zorunda kalıyoruz. Çoluk çocuğumuzun rızkını keserek kiramızı ödemek zorunda kalıyoruz. Bence kiraların alınmaması gerekiyor. Zaten biz bunları belediyelerde duyuyoruz. Belediyelerde böyle şeyler oluyormuş. Ama maalesef bizim Vakıflarımız bindirdi de bindirdi. Herkes Selimiye’nin, Arasta’nın esnafının üstüne daha çok bindiriyor. Ne varsa bilmiyorum. Gelip şurada 1 günü yaşasınlar. Buranın gelirini de görürler giderini de görürler. Yaşam şartlarını görürler. Buradaki esnafın ne çektiğini görseler gerçekten halimize acırlar ve bizden kira almazlar diye düşünüyorum. Gezmemiz yok. Lüksümüz kalmadı. Doğru düzgün karnımızı doyuramıyoruz. Lüksü geçtik. Artık soframızı bile etkiledi. O yüzden buradan yetkililere sesleniyoruz. Maalesef kendilerinin dedikleri gibi bir ekonomi yok. Yok öyle bir ekonomi” dedi.