Edirne İl Afet ve Acil Durum Müdürü Kürşat Erata, değişen deprem haritasına göre daha önce dördüncü derece deprem bölgesi olarak gösterilen Edirne’nin deprem riskinin arttığını açıkladı.
Edirne İl Afet ve Acil Durum Müdürü Kürşat Erata, İl Genel Meclisi’nde müdürlüğün çalışmaları konusunda sunum yaptı. Erata, Edirne’nin risk alanlarından birinin deprem olduğunu belirterek, kentin sürekli gündemde olan Kuzey Anadolu Fayı ile bağlantılı olduğunu ifade etti.
Erata, “Diğer risk alanlarımızdan bir tanesi de deprem. Edirne sınırları içerisinde depreme neden olabilecek faylar; Saros Gaziköy fayı ile Marmara Denizi kenarlarında yer alan çukurların kenarlarında yer alan parçalardır. Marmara Denizi çukurluğu Kuzey Anadolu fayı ile bağlantılıdır. Sürekli bahsedilen bu fay ile bağlantılı durumdayız, o yüzden deprem de ilimizin riskli konularından biridir. Daha önceki deprem haritaları birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü derece diye bölgeler ayrılıyordu. Edirne bu haritada dördüncü derece deprem bölgesi olarak gösteriliyordu. Saros’a doğru ise deprem dereceleri artmaktaydı. 2019’a kadar bu harita kullanıldı ama artık bu haritadan artık vazgeçildi. Çünkü o haritada şeritler halinde belirtiliyordu ve bu şeridin hemen yanı 2. derece iken; karşı komşunuz 3. derecede kalabiliyordu. Aslında bu da bilimsel anlamda doğru değildi. Bu konuyla ilgili çok ciddi bir çalışma yapıldı. Deprem haritası tamamen değiştirildi. Artık koordinatlara göre deprem riski öğrenilebiliyor. Hangi ivmede yer alındığı gösteriliyor. AFAD’ın ülke çapında yapmış olduğu çok ciddi çalışmalardan bir tanesidir. Bu haritaya göre de yeniden deprem yönetmelikleri değiştirildi. Bu deprem yönetmeliğinde; bu harita üzerinden alınacak olan verilere göre yeniden binaların yapılması sağlanıyor. Biliyorsunuz depremden ziyade yapılar öldürüyor. O yüzden sağlıklı yapı yapılabilmesi için en önemli çalışmalardan ve Türkiye’nin attığı büyük adımlardan bir tanesidir. Yeni deprem tehlike haritası genel olarak incelendiğinde Edirne Merkez’den Enez’den ilçesine doğru gidildiğinde en büyük yer ivmesi değerinin artışına bağlı olarak tehlike düzeyinin arttığı görülmektedir. Örneğin; Merkez 0,18 ivme değeri verirken; Gülçavuş Köyü 0,40 ivme değeri vermektedir” dedi.