Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, uyku kalitesi bozuk olan kişilerde beynin daha hızlı yaşlandığının bilimsel olarak kanıtlandığını ifade etti.
ABD merkezli yapılan araştırmada çarpıcı sonuçlara ulaşıldı. Uyku kalitesi kötü olan kişilerde, beynin daha hızlı yaşlandığı ortaya çıktı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, beynin daha hızlı yaşlanmasının alzheimer, demans ve parkinson gibi hastalıkların riskini arttırabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Öztürk, “Bu çalışmayı önemli yapan konuların başında 589 kişi gibi büyük bir gönüllü grubunda yapılmış olması ve bu gönüllülerin 15 yıl boyunca takip edilmiş olmalarıdır. Bu süre içerisinde uyku kalitesi daha bozuk olanlarda beynin daha hızlı yaşlandığı ortaya çıktı. Bu miktar uykunun özelliğine göre aşağı yukarı 2 buçuk 3 yıl arasında değişmekte. Örneğin uykuya dalmakta zorluk çeken bireylerde bu rakam 3,8 yıl olurken, gece uykuyu sürdürmekte zorlanan bireylerde 1,8 yıl civarında kaldı. Dolayısıyla bu uyku durumunda problemler yaşayan bireylerin beyinlerinin aşağı yukarı ortalama 2,5-3 yıl kadar daha hızlı yaşlandığı ortaya çıktı. 15 yıl içerisinde elde edilen sonuç bu.” ifadelerine yer verdi.
Beynin hızlı yaşlanmasının alzheimer, demans gibi hastalıkların riskini arttırabileceğini söyleyen Prof. Dr. Öztürk, beyin işlevlerinde de bir gerileme ortaya çıkabileceğine değindi.
Bireylerin uyku sağlığı ile ilgili farkındalıklarını yükseltmek gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Öztürk, uyku sorunlarının ciddiye alınarak sorunun nereden kaynaklandığının belirlenmesinde fayda olduğunu belirtti.
Uyku sorununun nedenlerine ve çözüm yollarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Öztürk, “Eğer hayat düzensizliğiyle ilgiliyse o zaman uyku hijyeni dediğimiz kuralları bir gözden geçirerek bunlara uygun hale getirirsek uyku sağlığımız toparlanacaktır. Örneğin yatma kalkma saatlerini sabitlemek ya da uyku öncesindeki bir iki saat içerisinde mavi ekrandan ve egzersizden uzak durmak gibi. Uykuya hazırlanma döneminde bir takım ritüeller edinmek gerek. Yatmadan önce ılık bir süt ya da bitki çayı içmek olabilir. Bu şekilde uykuya hazırlanabiliriz. Gündüz herhangi bir yerde uyumamak. Sabah kalktığımız zaman da gözümüzden içeri parlak ışığın girmesine müsaade etmek. Bu da beynimizdeki saate zaman ayarı yapan önemli bir müdahale oluyor.” dedi.
Alkolün her ne kadar uykuya dalmayı kolaylaştırır gibi görünse de derin uykuya dalmayı ve uykuyu sürdürmeyi zorlaştırdığını vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, uyku ile ilgili sorun yaşayan bireylerin alkolden uzak durması gerektiğini aktardı.