İYİ Parti İl Başkanı Ekrem Demir, vatandaşın gündeminin geçim sıkıntısı olduğunu söyleyerek, asgari ücretin 6 bin lira bile olsa yetmeyeceğini açıkladı. Bulgar Leva’sının Türk lirası karşısında 8 kat arttığına dikkat çeken Demir, “paraları kıymetli olunca Edirne’ye gelip bol bol alış veriş yapıyorlar. Bizim dışarıdan dövizle aldığımız malları, onlar çok ucuza alıp ülkelerine dönüyorlar” dedi.
İYİ Parti İl Başkanı Ekrem Demir, halkın gündeminde ekonomi olduğunu belirterek, geçim sıkıntısının had safhaya ulaştığını kaydetti.
Demir, “Geçim sıkıntısının had safhada olduğu ve döviz kurlarının da bu denli yükselmesinden sonra sıkıntılar bir o kadar da arttı. Önceden evde tencere kaynamıyor diyorduk, şimdi artık tencereyi görecek değil vatandaşlar. Tencereye su bile koyabilecek durumda değil insanlar. Ciddi bir sıkıntı içindeyiz.
Asgari ücretle ilgili henüz net bir açıklama yapılmadı ama vatandaşın beklentisine cevap verilmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü bu artışların nereye varacağını, bu pahalılığın nereye kadar gideceğini kestiremiyoruz. Ben asgari ücretin 6 bin lira civarında olması gerektiğine inanıyorum. Bir ay sonra bu 6 bin liranın da yetmeyeceği endişesindeyim. 6 bin lira bile yetmeyecek. Gidişat iyiye gitmiyor. Markete gittiğinizde iki poşet dolduruyorsunuz 400-500 lirayla marketten çıkıyorsunuz. Asgari ücret 2 bin 825 lira, kiralar artmış gidiyor. Vatandaş elektriğe mi suya mı neye yetiştirecek” dedi.
Demir, 5 kişilik ailenin çay ve simit harcamasının asgari ücretin üzerinde olduğunu belirtti.
Demir, “Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir simit hesabı vardı; bu hesapta 5 kişilik ailenin sadece simit yediği takdirde bin 200 lira civarında para tuttuğunu hesap ediyordu. O zaman da asgari ücret 910 lira civarındaydı. Şimdi hesap ediyoruz, simitle 3 bin lirayı geçiyor. Simit ve çay 5 kişilik bir ailede 3 bin lirayı geçiyor. Asgari ücret ise 2 bin 825 lira” dedi.
İYİ Parti Edirne İl Başkanı Ekrem Demir, Bulgar Leva’sının Türk lirası karşısında 8 kat değer kazanması nedeniyle Bulgar vatandaşların Edirne’deki marketlerde istediğini alabildiğini söyledi.
Demir, “Geçen bir arkadaşım aynı şeyi benimle paylaştı. Dedi ki; önümde iki tane yabancı uyruklu kişi vardı. Tam 45 dakika kasadan geçmesi için bekledim. Öyle yüklü bir alışveriş yapmışlar. Adamların parası kıymetli dolayısıyla bizim ülkemizde gelip alışveriş yapıyorlar. Beni endişelendiren durum şu; bizim ülkemizden aldıkları malzemeler bizim ürettiğimiz ve ya yetiştirdiğimiz malzemeler değil. Genelde dışarıdan aldığımız malzemeler. İki türlü zarar ediyoruz. Bundan 5-6 sene önce tam tersini yaşıyorduk Edirne’de. Biz buradan arabamıza biniyorduk komşuya gidip arabamıza yakıt dolduruyorduk. Ufak tefek alışveriş yapıp yemeğimizi yiyip geri dönüyorduk. Şimdi tam tersi olmaya başladı. Sınır ticaretinde ilk başta insanımızı rahatlatıyor olabilir ama ileriye doğru bunun ne olacağını kestiremiyoruz. Bizim ürettiğimiz buğday, pirinç vb şeyler almıyor. Bizimde dışarıdan almış olduğumuz malları bizim ülkemizden satın alarak kendi ülkelerine dönüyorlar. Bu bizi endişelendiriyor” dedi.