Saraçlar Caddesi’ne konulan koltukta oturan Mimar Sinan heykelini değerlendiren Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, heykelin yerinin Selimiye Camii’ne daha yakın olması gerektiğini söyledi. Beksaç, “Çok acele yapılmış bir heykel. Sanatsal değeri her zaman tartışmaya açık” dedi.
Edirne Valiliği Çevre Koruma Vakfı tarafından yaptırılan ve Saraçlar Caddesi’ne konulan koltukta oturan Mimar Sinan heykeli, fotoğraf çekilmek isteyen vatandaşlar tarafından ilgi görüyor. Ancak heykelin yeri, kentte tartışma konusu oldu.
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, heykelin Saraçlar Caddesi yerine Selimiye Camii’ne daha yakın bir yere konulmasının daha uygun olacağını söyledi. Prof. Dr. Beksaç, heykelin acele ile yapılmış bir eser olduğunu öne sürerek, “Bu tip heykellerin yapılması; büyük heyetlerle yapılır, toplantılarla yapılır, bilirkişilere sorulur, bir kişiye değil birkaç kişiye sorularak yapılır. Benim bildiğim kadarıyla şu anda böyle bir heyet yok” dedi.
Beksaç, “Bu tip şeyler dünyanın birçok yerinde var. Fakat bizimki biraz aceleye gelmiş. Benzeyip benzememe konusu her zaman tartışmaya açık çünkü bir fotoğrafı hiçbir zaman olmamış bir resmi olmamış bir şahıs. Benzeyip benzemediği konusundaki tartışmalarda her zaman açık kalacak bir konu. Yani bunlarda çok ciddiye alınacak şeyler değil ama yer konusu tartışmaya açık kalabilir. Burası merkezde bir yer olabilir ama bu tip bir heykelin sergilenebileceği bir yer olduğu kanısında değilim. Daha farklı yerde olabilirdi mesela Selimiye’ye daha yakın konumda olabilirdi. Buradaki çarşı Pazar içerisinde kalması ne kadar yüceltiliyor. Birde heykelin kalite konusu tartışmaya açık. Çok acele yapılmış bir heykel. Sanatsal değeri her zaman tartışmaya açık. Bu tip şeyler genellikle kalıcı değil geçici sürelerle yapılan heykellerdir. Bu tip heykellerin yapılması; büyük heyetlerle yapılır, toplantılarla yapılır, bilir kişilere sorulur, bir kişiye değil birkaç kişiye sorularak yapılır. Heyetlerin açmış olduğu yarmışlar sonucunda alınan heykeller değerlendirilir. Benim bildiğim kadarıyla şuanda böyle bir heyet yok. Kurulsa bile bu heyetler gelip geçici olur. Daha önce birkaç deneme olduğunu biliyorum fakat bunlarda havada kalan heyetler oldu. Yani burada da biraz aceleye gelmiş çalışma olmuş. Niyet gayet iyi tanıtılması açısından niyete karşı değilim fakat heykelin özelliği çok enteresan. Oturuş pozisyonu yanlış, koltuk yanlış, kıyafetler yanlış, aceleyle çizilmiş bir şey. 16. Yüzyıl kişisi var karşımızda, bir mimar var. Yani bu kadar aceleye getirmeseydiler daha iyi olurdu. Kaldırılmasına gerek yok kalabilir, tanıtma açısından faydalı olabilir ama çok ciddi bir çalışma olduğu kanısında değilim” dedi.