Edirne Kadın Dayanışması, kadın cinayetlerine ‘Dur’ demek için yine alanlara çıktı. Siyah kıyafetlerle buluşan kadınlar, İstanbul Sözleşmesi gereği, toplumun tüm kesimlerinde okul öncesinden başlayarak, toplumsal cinsiyet eşitliğinin, kararlılıkla uygulanmaya başlanmasını istedi.
Edirne’de kadınlar, kadın cinayetlerine dur demek için, Edirne Kadın Dayanışması'nın Saraçlar Caddesi PTT önünde düzenlediği basın açıklamasında bir araya geldi. CHP Edirne Belediye Meclisi Üyesi Nuray Yılmaz Geldi’nin okuduğu basın açıklamasına erkekler de destek verdi.
Geldi, “Türkiye’nin gündeminde yine kadın cinayetleri olduğunu, geçtiğimiz günlerde Kırıkkale’de Emine Bulut’un boşanmış olduğu eşi tarafından bıçaklanarak öldürüldüğünü, Emine Bulut’un “Ölmek İstemiyorum” ve kızının “Anne lütfen ölme” sözlerinin zihinlerden asla çıkmayacağını söyledi.
Kadınların yıllardır evli oldukları veya boşandıkları eşleri tarafından canice katledildiğini kaydeden Geldi, bu konuda devletin yeterli önlemleri almadığı gibi, hakimlerin de takım elbise giyen veya pişmanlık dile getiren katiller hakkında çoğu kez iyi hal indirimi uyguladığını söyledi.
Geldi, “ Kadına yönelik şiddet, bir insan hakları ihlalidir. Türkiye 2011 yılında İstanbul’da imzaladığı 2014 Ağustos ayında yürürlüğe giren Kadına Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi -İstanbul Sözleşmesi gereği kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önlemek üzere tüm önlemleri almayı taahhüt etmiştir.
Anayasamızın 90. Maddesi uyarınca kanun hükmünde olan İstanbul Sözleşmesi gereğince Devlet kadın cinayetlerini önlemek ve bu cinayetlere son vermek üzere her türlü tedbiri almak ve her tür düzenlemeyi yapmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirmesi için kararlı bir devlet politikası uygulanması gerekir. Sürekli olarak yoksulluk nafakasının mağduriyet yarattığını dillendirenler Kadın cinayetleri konusunda sessiz kalmaktadırlar.
Kadınlar olarak; gittikçe hunharlaşan kadına yönelik şiddet yapanları, göz yumanları, basında haber olarak görmekten öteye geçmeyenleri kınıyoruz. Devletimiz başta olmak üzere siyasî partiler, bürokrasi, akademik camia, iş dünyası ve basın #kadıncinayetlerinedur demek üzere derhal harekete geçmelidir ve kurumlararası koordinasyon sağlanmalı. Kadın cinayetlerinde haksız tahrik ve iyi hal indirimi yapılmamalı. Toplumsal şiddeti ve kadına yönelik şiddeti özendiren diziler yayından kaldırılmalı. İstanbul Sözleşmesi gereği, toplumun tüm kesimlerinde okulöncesinden başlayarak, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi, kararlılıkla uygulanmaya başlanmalı.
Son olarak; İstanbul Sözleşmesi feshedilsin diyenlere, 6284 Sayılı Kanun yürürlükten kaldırılsın isteyenlere, kadınları şiddet gördüklerinde başvurabilecekleri mekanizmalardan yoksun bırakmak isteyenlere, kadın istihdamını arttırıcı politikalar geliştirmek yerine kadınların nafaka hakkına göz dikenlere, şiddeti, tacizi, tecavüzü, çocuk istismarını engellemek yerine kadınların kazanılmış haklarını ellerinden almaya çalışanlara karşı hep birlikte İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyoruz.”
Açıklamadan sonra kadınlar tek tek İstanbul Sözleşmesinin maddelerini okudu
