TEMA Vakfı İl temsilcisi Şirin Çoğal, Yıldırım Hacı Sarraf ve Yeni İmaret mahallerinde hayvancılığın yaygın olmasına rağmen, üreticilerin mera sorunu yaşadığını söyledi.
Yıldırım Hacısarraf ve Yeni İmaret Mahallelerinde büyükbaş ve küçükbaş hayvancığın yaygın olmasına rağmen üreticiler mera sorunu yaşıyor. Bölgedeki incelemelerde bulunan ve muhtar ve üreticilerle görüşen TEMA Vakfı İl temsilcisi Şirin Çoğal, üreticilerin mera talebi olduğunu belirtti.
Çoğal açıklamasında, yapılan görüşmede Yıldırım Beyazıt Mahallesi Muhtarı İsmail KİLECİ’nin mahallelerinde büyükbaş ve küçükbaş hayvan işletmeciliği yapan 49 işletme ile toplamda bin 81 hayvan olduğunu, Hacı Sarraf Mahallesi Muhtarı Metin ADRİAN’ın ise 37 işletme ile toplamda 951 hayvan sayılarının olduğunu, Yeniimaret Mahallesi Muhtarı Süleyman AMAÇ’ın da mahallelerinde 40 işletme ile 924 hayvan olduğunu belirttiğini kaydetti.
Toplamda üç mahallede 2 bin 956 büyükbaş ve küçükbaş hayvan olduğunu ifade eden Muhtar İsmail KİLECİ, meralarının olmadığını belirterek; üreticilerin zor günler yaşadığını söyledi. Kileci, Yıldırım Kazanova mevkiinde bulunan sedde tavaları olarak tabir edilen Bülbül adasından başlayarak Çaylan mevkiine kadar devam eden alanda Sedde ile çeltik sahası arasındaki alanın kendilerine mera alanı olarak tahsis edilmesini istediklerini ve bunun için Edirne Valiliği İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne dilekçe verdiklerini belirtti.
Hayvancılıkla geçinen vatandaşın mağdur durumda olduğunu söyleyen KİLECİ, “Yetkililerden hayvanlarımızı otlatacağımız mera alanı tahsis edilmesini istiyoruz. Mahalle halkının yaşadığı zorlukları yetkililer gelip yerinde görebilirler. Yetkililerden, bu konunun üzerinde durulmasını ve mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz” dedi.
Hayvancılığın zor günler yaşadığını belirten TEMA Vakfı İl temsilcisi Şirin Çoğal “Hayvancılık yapanlar için mera hayati önemdedir. Köylü hayvanını senenin belli dönemlerinde meralarda beslerse maliyetinin bir kısmını düşürür. Hayvancılıkta üretim maliyetinin yaklaşık yüzde 70’ini yem fiyatlarının oluşturduğunu da unutmamak gerekir. Günümüzde yem fiyatları artarken süt fiyatlarının düşmesi hayvancılığı olumsuz etkiliyor. Yem pahalı, süt para etmiyor, girdi maliyetleri sürekli tırmanırken elde edilen gelir azalıyor, hatta maliyeti kurtarmıyor. Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarında ülke yüz ölçümünün yüzde 56’sı olan mera varlığımız, 1940’lı yıllarda 46 milyon hektara, 1950’li yıllarda 37 milyon hektara ve günümüzde 14,6 milyon hektara kadar gerilemiştir. Meralarda doğal olarak yetişen bitki örtüsü, hayvanların yem ihtiyacını karşılar, erozyonu önler, su varlığımızı korur. Bütün bu faydalarına rağmen ne yazık ki mera alanlarımızda bu süre içinde yaklaşık olarak yüzde 70 oranında bir daralma olmuştur. Meralar; sadece hayvanların beslenmesi, ot, yem bitkisi üretimi için değil, doğal kaynakların korunması, sürdürülebilir tarımsal üretim için de önemlidir” dedi.