Ressam Özlem Özkal tarafından yapılan tabloların sergileneceği ve resim alanında meraklı kişilere eğitim verilecek olan Sanat Evi ve Sergi Salonu Dilaverbey Mahallesi’nde hizmete girdi.
45 yaşındaki Ressam Özlem Özkal tarafından Dilaverbey Mahallesi’nde Sanat Evi ve Sergi Salonu olarak hizmet verecek olan işletme, bugün yapılan açılış töreniyle hizmete girdi. Özkal’ın tablolarının sergileneceği salonda, resim alanında eğitim almak isteyen kişilere Özkal tarafından hem yüz yüze hem de online olarak dersler de verilecek.
Ressam Özlem Özkal, açılışta basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Lise yıllarında başlayan resim merakı, Zonguldak birinciliğiyle devam etti. Öğretmenim bana Güzel Sanatlar okumamı söylemişti ama bu gerçekleştiremedim ve içimde ukte kaldı. Sonrasında resim yapmaya hobi olarak başladım. Ardından çalışmaya başladım ve güzel tepkiler gelmeye başladı. Ardından İranlı ünlü bir ressamdan yağlı boya teknikleri, resimleri yapmada ışık, gölge ve tonlama teknikleri üzerine eğitim aldım. Şu anda yaptığım çalışmalarımda ben aslında daha çok Osmanlı gravürleri ve İslami eserler mimarisi üzerine. Biraz spatul tekniği de kullanıyorum. Burayı açmamın nedeni de Edirne’de bunun eksik olduğunu düşündüm. Resim alanında mutlaka okuyanlar, akademik olarak da devam edenler vardır ama bunu daha görsellik olarak bir resim ve sergi salonunun eksik olduğunu düşündüm. Uzun zamandan beri istiyordum aslında, burası bir tesadüf oldu. Açılışımızı bugüne yapmak nasip oldu. Online eğitim de vermek istiyorum. İstanbul’dan, Ankara’dan öğrencilerim de olacak. Hem burada yüz yüze eğitim vereceğim, hem de online eğitimlerimiz olacak. Daha güzel şeyler olacak inşallah. Herkesin sanatla birleşmesi, tanışması için ve sanatı sevmesi adına güzel bir yola girdiğimi düşünüyorum. Burası bir sergi salonu şeklinde olacak. Hem gezip-görecek insanlar hem de içinde resim sevgisi olup da bunu açığa çıkaramamış insanlara sanatı sevdireceğim. Resim, sanat büyük bir aşk bence. Ben bunu resim olarak düşünmüyorum, aşk olarak düşünüyorum. Her insanın da içinde mutlaka bir aşk yatıyor. O yüzden herkese tavsiyem; küçük de olsa bir tuval hobi olarak başlasınlar. Kendi içlerindeki o cevheri keşfetsinler.”