Edirneli hayvanseverler, Tarım ve Orman Bakanlığı’nda hazırlığı devam eden 5199 sayılı Hayvan Haklarını Koruma Kanunu’ndaki değişiklerin, mevcut haliyle meclisten geçerek yasalaştığı takdirde hayvanlar için bir katliam olacağını ifade etti.
Türkiye genelinde geçtiğimiz günlerde, 300'den fazla sivil toplum kuruluşunu temsil eden Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu'nun Meclis'te bekleyen yasa tasarısı hakkındaki tepkisi yinelendi.
Ellerinde ''Can Veririz Ama Canlarımızı Vermeyiz” yazılı pankartlarla Saraçlar Caddesinde toplanan Edirneli hayvanseverler, tasarının mevcut haliyle meclisten geçerek yasalaştığı takdirde hayvanlar için bir katliam olacağını belirtti.
69 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen basın açıklamasını okuyan EDHAYKO Başkanı Yağmur Islattı, söz konusu tasarının kapılar arkasında değil STK'ların görüşlerinin de alınarak hazırlanmasını istediklerini söyleyerek şöyle konuştu;
“Geçmişte hayvanlar için vakıflar kuran, birçok dünya ülkesinden önce hayvana şiddete yaptırımlar getirmiş olan, hayvana merhamette dünyaya nam salmış olan toplumsal belleğimizi yok sayarak, adeta toplumumuza ihanet edermişcesine, hayvanları sürgün, esaret ve ölümlere mahkum etme belediyeler tarafından Tarım ve Orman Bakanlığı desteği ile sürdürülüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, hayvanlara yönelik şiddet ve işkencelerin artması karşısında, yasanın TCK kapsamına alınması ve hayvanlar için daha iyi koşulların sağlanması bağlamında; 'Bu yasa halâ neyi bekliyor? Bir an önce çıkartın' talimatını fırsat bilen Tarım ve Orman Bakanlığı bürokratları, yine harekete geçip sokak hayvanları için katliam maddelerini Hayvanları Koruma Kanunu'nu değiştirmek için tasarılarına eklediler. “TASARI KAPALI KAPILAR ARDINDA HAZIRLANIYOR” Bırakın Anadolu'yu, Ankara'da bile bir tek belediyenin ölüm kampı barınağına gitmemiş olan, uygulamalardan ve ölüm koşullarından habersiz bakanlık bürokratları, kapalı kapılar ardında STK'lardan ve kamuoyundan gizleyerek bu katliam kanun tasarısını ölüm maddeleri ile Cumhurbaşkanlığı'na ve TBMM'ye sunma hazırlığındadır. Tarım ve Orman Bakanlığı uygulanmayan kanunu uygulatmak ve görev yapmayan belediyelere görev yaptırmak yerine, hayvanlara şiddet ve vahşetin durması için kanunun TCK'ya alınması her gündeme geldiğinde 6. Maddeyi değiştirip, sürgün-katliam maddelerini tasarıya ekleme çabasına girmektedirler. “TASARI SORUNU ÇÖZMEKTEN ÇOK BÜYÜTECEK” Önce 100 binlerce hayvanı toplayıp, ormanlarda oluşturulacak dev açık hava hapishanelerine doldurma ve sonraki dönemde yine 100 binlerce hayvanı şehir dışlarında beslenme alanlarına sürgün etmeyi içeren tasarılar, o dönemde başbakan olan sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları ile durduruldu. Şimdi ise 'izle-denetle' kılıfı altında yüzbinlerce hayvanın devasa toplama kamplarına kapatılmasını içeren yasa tasarsının katliamlar getireceğini ve bunun yanında sokak hayvanı sayısında da artışlara sebep olarak kırsalda yaşayan halktan gelen şikayetleri çözmekten ziyade büyüteceğini sayın Cumhurbaşkanımıza duyurmak istiyoruz. “CAN VERİRİZ, CANLARIMIZI VERMEYİZ” Önerilmesi bile insanlık suçu olan sürgün ve katliam yasasına karşı, 300'den fazla STK, grup ve platformdan oluşan Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu olarak, tek yumruk olarak meydanlardayız. Bu yasa tasarısının TBMM'ye sunulmaması için “Katliam yasa tasarısına hayır! Can veririz, canlarımızı vermeyiz” diye bir kez daha haykırıyor, tasarının STK'Ların görüşlerinin de alınarak hazırlanmasını, Anadolu'nun merhamet geleneğine uygun, çağdaş ve dünyaya örnek bir hayvan hakları için taleplerimizi kamuoyuna sunuyoruz. Taleplerimiz: Kanun, Türk Ceza Kanunu kapsamına alındığında işkence, tecavüz, öldürme suçlarının cezaları 2 yıl 1 aydan başlamalı. Sahipsiz hayvanların kısırlaştırmaları ve alındığı yere bırakılmasını esas alan 6. madde kesinlikle değiştirilmemeli, belediyelerce uygulanması sağlanmalı Kanunu uygulamayan belediyeler üzerinde Tarım ve Orman Bakanlığı'nın idari yaptırımı olmalı ve hayvana şiddet, vahşet uygulana belediye görevlileri de TCK'ya göre ceza kapsamına alınmalıdır. Hayvanat bahçeleri, sirk, yunus parkları, deneyi laboratuarlarındaki esir edilen ve yük taşıtma, dövüş, avcılık gibi amaçlarla kullanılan ve her türlü insan menfaati amacı sömürülen hayvanlar üzerindeki vahşetlere ve zulme son verilmeli, internet-petshop-üretim çiftliklerinden hayvan üretim ve satışları en az 5 yıl süreyle yasaklanmalı, evcil-yaban hayvanlarının ithalat ve ihracatı durdurulmalıdır. Tehlikeli olarak tanımlanan hayvanların, kısırlaştırılıp belediyelere kayıtları yapılarak sahiplerine verilip düzenli kontrolü sağlanmalı, üretim ve dövüşlerde kullanılan köpekler de kısırlaştırılıp oluşturulacak özel bakımevlerinde rehabilite edilmeli ve uygun durumda olanlar yuvalandırılmalıdır.”