Yazar, müzisyen, şair Tuna Kiremitçi, hem imza günü hem de ‘Edebiyat Neden Ölmüyor’ isimli söyleşisi ile Edirne 9. Kitap Günleri’nde vatandaşlarla buluştu.
“Git Kendini Çok Sevdirmeden”, “Bu İşte Bir Yalnızlık Var”, “Kendi Seven Ağlamaz”, “Dualar Kalıcıdır” gibi birçok kitabı kaleme alan ve sadece kitaplarıyla değil şiirleri ve şarkılarıyla da gönüllere dokunan Tuna Kiremitçi, Edirne 9. Kitap Günleri’nde okurlarıyla bir araya geldi. Kitaplarını imzalayan Tuna Kiremitçi, ardından “Edebiyat Neden Ölmüyor” isimli söyleşisi ile katılanlara yeni ufuklar açtı, edebiyat hakkında önemli bilgiler verdi.
Edirne 9. Kitap Günleri’ne katılmaktan, burada okuyucularıyla buluşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Tuna Kiremitçi, 1980’li yıllarda yaşadığı çocukluktan bahsederek, günümüz dünyasına değindi.
1980’li yıllarda internetsiz bir çocukluk dönemi yaşadıklarını belirten Tuna Kiremitçi, “Bazen günümüz gençliği ile söyleşilere katıldığımda ya da çocuklarla sohbet ettiğimde başka bir gezegenden geldiğimi hissediyorum. Diyorum ki onlara, internetsiz bir dünyada yaşadığınızı hayal edebiliyor musunuz? Cep telefonunun olmadığı bir dünya, televizyonun sadece 2 kanal çektiği bir dünya… Çok şaşırıyorlar. Benim 6 yaşında kızım var. Böyle bir dünyadan bahsettiğimde onlar da çok şaşıyorlar. 1980’lerde kitaplar bizim kurtarıcımızdı. Çünkü bizim internetimiz kitaplardı. Cep telefonumuz da kitaplardı, telefonlarımız da kitaplardı. Kitaplarımız her şeyin yerine geçebiliyordu. Ve biz de kitaplardan bir dünya yarattık kendimize. Hala da devam ediyor” ifadelerine yer verdi. Hayranlarına yazmak ile ilgili deneyimlerini anlatan Tuna Kiremitçi, “Bir kağıt ve bir kalemle dünyalar yaratabiliyorsun. Edebiyatta en ucuz kalem ve kağıtla büyük dünyalar yaratabilme şansınız var. Yazmanın en sihirli taraflarından biridir bence. Yazarak insan kendi bilinçaltı ile iletişim kurabiliyor. Kendimizle genelde iletişim kurmadan yaşıyoruz. Kafamızda sürekli uçuşan düşünceler var. Sürekli bizi etkisi altına alıyor. Duygularımız, düşüncelerimiz var. Bu kaosun içinde kendimiz ile iletişim kurmakta gerçekten zorluk çekiyoruz. Yazmaya başladığımızda kendimizle iletişim kuruyoruz. Günlük yazdığımız da bile bilinçaltımızla iletişimde bir kapı açıyoruz. Yazarken bazen öyle anlar oluyor ki, ya ben bunu nasıl düşündüm, bu fikir benden nasıl çıktı, bu hayali ben nasıl kurdum, diye insanın şaşırdığı anlar olur yazarken.” diye konuştu.