Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü tarafından ‘Deprem Sonrası Çocukların Kayıp ve Yas Tecrübeleri’ konulu seminer gerçekleştirildi.
Trakya Üniversitesinde Kahramanmaraş merkezli ve 10 ili etkileyen büyük depremlerin ardından başlatılan psikososyal destek seminerleri devam ediyor. Seminerlerde ebeveyn ve öğretmenlerin afet sonrası çocuklara verilmesi gereken psikolojik yardım ve destek konularında bilgilendirilmeleri amaçlanıyor. Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi öncülüğünde ve Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile düzenlenen ‘Deprem Sonrası Çocukların Kayıp ve Yas Tecrübeleri’ konulu seminere, ABD’de bulunan Saint Anselm College’den Prof. Dr. Patricia Favazza konuşmacı olarak katıldı. Seminerde, önemli bir konu olan bireylerin yaşamındaki önemli kayıpların meydana getirdiği travma ve zorluklar ile psikolojik müdahale konuları ele alındı.
Depremi yaşayan çocukların ruh ve beden sağlığının korunması ile ilgili yaklaşımlar konusunda bilgiler paylaşan Prof. Dr. Favazza, “Bunlar arasında kayıp öncesindeki rutinlere devam etmek, yeni rutinler oluşturmak, çocuklara seçenekler sunarak onların seçimler yapmalarına izin vermek, çocuğun yanında olmak, onu dinlemek, çocuk için erişilebilir olmak, çocuğun sorduğu soruları onun gelişim düzeyine uygun biçimde doğru ve sade olarak anlatmak, çocuğun güvende hissetmesini sağlamak ve zaman içerisinde çocuğun durum hakkında ne bildiğini anlayarak varsa yanlışlarını düzeltmek yer almaktadır.” ifadelerine yer verdi.
Çocukların duygularını ifade edebilmeleri ve tanımlamalarının önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Favazza, “Böylesi durumlarda çocuklar duygularının değişebileceğini, birden fazla duyguyu hissetmenin normal olduğunu, değerli olduğunu, bir başkasından farklı hissetmelerinin normal olduğunu, hissettikleri tüm duyguların gerçek olduğunu ve bu duyguları önemsediğinizi bilmek isterler. Çok öfkeli olup bu öfkeyi vurarak yansıtan bir çocuğa ‘Öfkeli olman çok normal. Ama bunun için birine vurman normal değil. Bunun yerine konuşabilirsin veya koşabilirsin.’ gibi seçenekleri sunmak, duygularını ifade etmelerinde kolaylaştırıcı olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Favazza, çocukların bu zor günleri aşmasında yetişkinleri zorlayan soruların sorabileceğine dikkat çekerek “Sen de ölecek misin? Ben de ölecek miyim?” gibi soruların çocuklarda kaybetme korkusunu yansıttığını belirterek, “Çocuklara yalnızca sordukları kadarının yanıtı verilmelidir. Yanıtlarken dürüst olmak gerekir. Yaşayan her şeyin bir gün öleceğini ancak kendisinin güçlü ve sağlıklı olduğunu vurgulamak ve çocuğa kendisinin güvende olduğunu hissettirecek durumlara vurgu yaparak açıklamak çoğu zaman yeterli olacaktır.” dedi.
Prof. Dr. Favazza son olarak her çocuğun eşsiz, biricik ve özel olduğunu unutmadan, hayatta karşılaşabilecekleri farklı zorluklarla mücadele edebilmeleri ve güçlenebilmeleri için destekleyici konuşmaların yapılması gerektiğini ifade etti.
Seminer, katılımcılar tarafından soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.