23 Kasım 2024
17.7 C
Edirne
Ana SayfaEDİRNETABİP ODASI: MÜCADELEMİZ YİTİRDİĞİMİZ MESLEKTAŞLARIMIZ İÇİNDİR

TABİP ODASI: MÜCADELEMİZ YİTİRDİĞİMİZ MESLEKTAŞLARIMIZ İÇİNDİR

-

17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele günü dolayısıyla Edirne Tabip Odası’nda basın açıklaması düzenlendi. Oda adına açıklamayı okuyan Dr. Seher Çimen Özgen, sağlıkta şiddete karşı mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek, “Mücadelemiz kendimiz içindir, hayatta kalmak ve mesleğimizi huzurla yapabilmek içindir.” ifadelerini kullandı.

Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümü olan 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele günü dolayısıyla Türk Tabipler Birliği Edirne Tabip Odasında basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasına; Edirne Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, Edirne Tabip Odası, Genel Sağlık İş, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Edirne Diş Hekimleri Odası ve Türkiye İşçi Partisi temsilcileri katıldı.

Basın açıklamasını okuyan Dr. Seher Çimen Özgen, uzun yıllardır sağlıkta şiddet vakasına rastlanmayan Edirne’de, son 4 ay içerisinde 2 ayrı şiddet olayı yaşandığını belirtti.

Özgen, “Uzun yıllardır sağlıkta şiddet vakasına rastlanmayan şehrimizde, son dört ayda iki ayrı sağlıkta şiddet davası görülmüştür.Sonuncusu, yirmili yaşlarında genç bir kadına, bir asistan hekime görevi başında canice saldırılması olayıdır.Geçen ay ikinci duruşması görülen  davada  saldırgan, tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmiştir, hayatına kaldığı yerden devam etmektedir, hatta ihtiyaç olması halinde hastaneye gidip sağlık hizmeti alma hakkını kullanacaktır. Fakat genç meslektaşımız, yaşadığı bu olay nedeniyle mesleğini bırakma noktasına gelmiştir. Aldığı darbeler sonucu görme yetisinde kalıcı hasar oluşma ihtimali doğmuştur ve yaşadığı travmanın etkisini her gün hissetmektedir. Üstüne üstlük, salıverilen saldırgan, sosyal medya üzerinden kendisine tehdit mesajları atmaya ve şiddet uygulamaya devam etmiştir.

Bu örnek maalesef münferit değildir. Beyaz kod uygulamasının başladığı günden bu güne yapılan 23 bin 86 beyaz kod çağrısından sadece bir tanesidir. Üstelik bu rakama son iki yılın beyaz kod çağrıları dahil değildir. Zira Sağlık Bakanlığı,  mahkeme kararına rağmen, her yıl katlanarak artan beyaz kod verilerini son iki yıldır kamuoyuyla paylaşmamaktadır.

Bugün 17 Nisan. Göğüs cerrahı Dr. Ersin Arslan’ın görev başında kalbinden bıçaklanarak öldürülüşünün 12. yıl dönümü.Bugün, hekimler her gün 100’den fazla şiddet vakasıyla karşılaşmaktadır. Hekimlerin %87’si hasta ya da yakını tarafından en az bir kere şiddete uğramıştır.

%59’u sadece son bir yıl içinde şiddete uğramıştır.%91’i güvenli bir çalışma ortamına sahip olmadığını düşünmektedir. Bugün hala; hastanelere silahla girilebiliyor.Sağlık bakanı bütçe görüşmeleri sırasında yurt dışına göç eden hekimlerin bunu para için yaptıklarını ima edip, hekimleri hedef haline getirebiliyor.

Şiddet uygulayanlara hiçbir caydırıcı ceza verilmediği gibi bu kişiler, televizyon ekranlarında göğüslerini kabartarak hekim dövmekle övünebiliyor.

Cumhurbaşkanı, çareyi göç etmekte bulan hekimlere “Giderlerse gitsinler” diyebiliyor.

Ve bugün hala, hekimler ölmeye devam ediyor!

Artık yeter!Etkili, caydırıcı bir sağlıkta şiddet yasasının çıkması için daha kaç kere darp edilmemiz, kaç kere ölmemiz gerekiyor?Bugün, hekime başvuruda yıllık sayı 850 milyonu aşmış durumda. Yani her bir yurttaşımız yıl içinde ortalama 10 kez doktora gidiyor. Bir başarı hikayesi gibi sunulan bu rakamlar, temelleri 80 darbesinden sonra atılan ve mevcut iktidar döneminde “Sağlıkta Dönüşüm Programı” olarak resmileşen politikaların iflas ettiğinin göstergesidir. Bu neoliberal politikaların eşit, parasız, nitelikli bir sağlık hizmeti yerine; kışkırtılmış bir sağlık talebi, müşteri haline getirilen hastalar, kar odaklı ve müşteri garantili bir sağlık sektörü, parası kadar sağlık hizmeti alabilen bir toplum yarattığı, özellikle son 20 yılda kanıtlanmıştır. Hekimler ve sağlık çalışanları güvenli ve çalışma barışının korunduğu çalışma ortamlarına sahip değillerdir.

Ülkede artan şiddet iklimi, bizlerin sadece çalışma koşullarını bozmakla kalmamış, maalesef can güvenliğimizi de ciddi oranda tehdit eder hale gelmiştir. Her anlamıyla tıkanan sağlık sisteminin tüm sorumluluğu hekimlerin ve sağlık çalışanlarının omuzlarına yıkılmakta, bu durum bizlerin hedef olmasına neden olmakta, sağlık alanında yürütülen politikalar bizlere, şiddet, ölüm, çaresizlik, umutsuzluk olarak geri dönmektedir.

Sadece 2023 yılında yurt dışında hekimlik yapmak için iyi hal belgesi başvurusu yapan hekim sayısı 3025’tir ve bu sayı her yıl artmaktadır. Özellikle Avrupa ülkeleri yetişmiş insan kalitemizin farkındadır ve artık belli ülkelerde doktorlar için dil şartı bile aranmamaktadır. Sonuçta zaten niteliksel olarak önemli bir kayıp yaşayan sağlık sistemi, bu istifalar ve göçler sonucunda, niceliksel olarak da kayba uğramaktadır. Ülkemizde birçok bölgede, belirli branşlara ait hiç uzman doktor kalmamıştır. Hastalar yüzlerce kilometre uzaklıktaki büyük şehirlere gitmek zorunda kalmaktadır.

Hal böyleyken, sağlıkta şiddete karşı daha etkili ve caydırıcı önlemler almadan geçirdiğimiz her gün, onlarca hekim yurt dışına göç etmekte; vatandaşlarımızın sağlıklı yaşama ve eşit-nitelikli bir sağlık hizmetine erişim hakkı, sağlık çalışanlarının çalışma barışı ve çalışma özgürlüğü, iş yeri dokunulmazlığı ve kamu düzeni daha da bozulmaktadır.

Bizler, üzgünüz ve öfkeliyiz!

Artık hekimlerin ve sağlık çalışanlarının kılına zarar gelmesine tahammülümüz kalmadı.

“Giderlerse gitsinler” diyenlere inat susmuyoruz! Korkmuyoruz! Hiçbir yere gitmiyoruz!

Sizleri, bu mücadeleyi birlikte vermeye çağırıyoruz.

Mücadelemiz yitirdiğimiz meslektaşlarımız içindir.

Mücadelemiz kendimiz içindir, hayatta kalmak ve mesleğimizi huzurla yapabilmek içindir.

Mücadelemiz tüm vatandaşlarımızın sağlık hakkı içindir.” diye konuştu.

Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun da, hekim göçüne dikkat çekti.

Altun, “Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin geçen yıl vermiş olduğu mezun sayısı 252. Yani biz bu ülkede her yıl 12 tane tıp fakültesi yurt dışına çalışıyor. Türkiye’de inanılmaz bir hekim göçü var. Peki yurt dışına giden hekimler ne için gidiyorlar? Birincil neden şiddet. İkinci neden Sağlık Bakanlığı’nın yapmış olduğu düzenlemeler. Bu uygunsuz düzenlemeler nedeniyle hekimler çalışma ortamlarındaki olumsuzluklar nedeniyle gidiyor” dedi.

Bir Cevap Yazın

Gözden Kaçmasın

Son Günlerde Popüler

Edirne Ticaret Borsası Side