Fransa’nın başkenti Paris’te geçen yıl düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanıp, dünya şampiyonluğuna ulaşan ilk Türk kadın güreşçi olarak tarihe geçen Yasemin Adar, gözünü olimpiyat şampiyonluğuna dikti.
Yasemin Adar, çocuk yaşlarda atletizm pistinde koştuğu sırada güreş antrenörleri ile karşılaştığını ve onların yönlendirmesi sonucu bu spora yöneldiğini belirtti.
Paris'teki şampiyonluğun kendisi için tarif edilemez bir mutluluk olduğunu aktaran Yasemin, “Ben güreşe tesadüfen başladım. Atletizm pistinden koşarken iki güreş antrenörü beni keşfetti ve bu branşa yönlendirdi. Güreşi seçmemin sebebi bireysel spor olması. Çünkü bireysel sporlarda başarı daha çabuk geliyor. Bu sebeple de güreşi seçtim. Paris'te yapılan Dünya Şampiyonası'ndaki başarı benim için tarif edilemez bir mutluluktu. Ben oradaki hazzı, mutluluğu hiçbir yerde yaşamadım. Benim için çok gurur vericiydi. Bu ilki yaşatmam da hem kendim için hem de Türk milleti için büyük bir onur oldu.” ifadelerini kullandı.
Çalışmalarına yoğun bir şekilde devam ettiğini aktaran Yasemin Adar, “Tekrar Avrupa ve dünya şampiyonlarına katılmak istiyorum ama asıl hedefim Tokyo'da düzenlenecek 2020 Olimpiyat Oyunları'nda altın madalya alıp, bayrağımızı göndere çektirmek ve İstiklal Marşımızı okutmak.” dedi.
Yasemin, güreşte en sevdiği hareketin boyunduruk olduğunun altını çizerek, antrenörleri eşliğinde çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü anlattı.
Kadın Güreş A Milli Takım Antrenörü Hakkı Gürel ise 2017 yılının kadın güreşi adına çok güzel geçtiğini söyledi.
Yasemin Adar'ın çok karakterli bir sporcu olduğunu ifade eden Gürel, şunları kaydetti:
“2017 yılı kadın güreşi adına çok başarılı bir yıl oldu. Yasemin Adar 'Dünya Şampiyonu' olarak adını tarihe altın harflerle yazdırdı. Aynı zamanda Avrupa Şampiyonluğu da elde etti. 2017 yılını namağlup şekilde tamamladı. Yasemin çok karakterli bir sporcu. Şampiyon olabilirsiniz ama önemli olan onu taşıyabilmektir. Başarısının yanında nezaketi, zarifliği ve alçak gönüllülüğüyle küçüklerine örnek olabilecek bir sporcu. Biz gerçekten kendisiyle gurur duyuyoruz. Çok azimli, çok çalışkan, çok hırslı ekstra antrenman yapan bir sporcu. Zaten bu çalışma olmasa bu başarı da olmaz.”
