Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Edirne’den “Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Türkiye ile dost olmak sizin hayrınızadır” diyerek Yunan yetkililere seslendi.
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, bir dizi ziyaret ve programa katılmak üzere Edirne’ye geldi. Parti binasında, partilileri ve vatandaşlarla bir araya gelen Sarıgül, Türkiye Değişim Partisi’nin bugün itibari ile iktidara aday bir parti olduğunu açıkladı.
Sarıgül ardından, Yunanistan sınırında bulunan Edirne’nin Karaağaç Mahallesi’ne giderek, Lozan Anıtı’na partilileri ile birlikte çelenk bıraktı. 19 düzensiz göçmenin Yunanistan'ın geri itmesinin ardından donarak ölmesiyle ilgili komşu ülkeyi kınayan Sarıgül, “benim asabımı bozmasınlar” dedi.
Partisinin il başkanı Murat Er'e 'Buradan sonra Yunanistan mı var?' diye soran Sarıgül, '3 kilometre uzaklıkta' cevabını alınca, “Gidip alalım, bitsin gitsin. Sen söyle onlara komşuluk ilişkin varsa, dikkatli olsunlar benim asabımı bozmasınlar” dedi. Sarıgül, “Biz barıştan yanayız ama topraklarımıza ve bayrağımıza göz diken olursa gerçekten acımasız oluruz. Söyle, insanlık dışı işler yapmasınlar. Burası önemli bir yer, atalarımız, dedelerimiz, ecdatlarımız burayı bize bıraktı. Biz bu emaneti korumakla mükellefiz. Çünkü bu toprakların çocuğu, Trakya'nın çocuğu Mustafa Kemal Atatürk'ümüz olmasaydı biz bu çalışmaları yapamazdık, Atatürk'ün askerleri her zaman görev başındadır. Ama biz yurtta ve dünyada barış isteriz ama o barışı bozmak isteyenler olursa da acımasız bir şekilde Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleri olduğumuzu onlara gösteririz. Onun için sen bir konuş o Yunanistan'daki dostlarla saygısızlık ve sevgisizlik yapmasınlar. Sen Yunanistan'daki dostlarınla konuş; lafa geldikleri barış, özgürlük, demokrasi ve insan hakları ama acımasızca insanları ölüme terk etmesinler” dedi.
Sarıgül anıttaki konuşmasında, Yunanistan'ın mülteci hukukuna aykırı, insanlığa yakışmayan bir göçmen politikası izlediğini söyledi.
Sarıgül, “Yunanistan mülteci hukukuna aykırı, insanlığa yakışmayan bir göçmen politikası izliyor. İpsala’da, Yunanistan tarafından geri itilen 22 göçmenden 19’u donarak öldü. Yunanistan, donarak ölsünler diye bu insanların ayakkabılarını çıkartmış üstlerini soymuş ve çıplak şekilde bizim tarafa itmiştir. Yunanistan’ın yaptığı zalimliktir. Caniliktir. Dünya bu zalimliğe, bu barbarlığa dur demelidir. Yunanistan demokrasi beşiği olmakla övünen ama insan hakları ve özgürlüklerini çiğneyen bir ülkedir. Buradan Avrupa’nın şımarık çocuğu Yunanistan’a bir atasözüyle sesleniyorum: Ey Yunanistan, sel gider kum kalır. Avrupa ve ABD’ye güvenme biz komşuyuz. Biz de komşuluk önemlidir. Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Türkiye ile dost olmak sizin hayrınızadır. AB ve Birleşmiş Milletler'den isteğimiz; Yunanistan insanlık dışı binlerce mülteci vatandaşı açlığa ve ölüme terk etmektedir, bu insanlık dışı tutumu kınıyoruz. Birleşmiş Milletleri ve Avrupa Birliği'ni Yunanistan'a müdahale etmeye, Yunanistan'a çağrıda bulunmaya davet ediyoruz. Türkiye'mizde 4 milyonun üzerinde mülteci vatandaşlar var. Bu vatandaşlar kendi ülkelerinden istekleri ile gelmediler. Önemli bir sıkıntı ve sorun olduğu için geldiler. Türkiye'nin uyguladığı insanlığı, misafirperverliği Avrupa'nın da, Yunanistan'ın da göstermesini arzu ediyoruz. Yunanistan'ın 6 mili 12 mile çıkarma çağrılarını kabul edemeyiz. Biz, Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleri olarak her zaman görev başındayız, Yunanistan'ı bir kez daha uyarıyorum, AB'yi, NATO'yu bir kez daha uyarıyorum. ABD, Yunanistan'ın yanında olduğu kadar Türkiye'nin yanında olmamasından dolayı ABD'yi kınıyorum. Madem ki biz NATO üyesiysek, orantılı bir şekilde silahlanma yapılması lazım. Yunanistan adalarına 50-60 tane tank gidiyorsa, onun yarısının da NATO ülkesi olarak Türkiye'ye gelmesi lazım. Yunanistan'daki orantısız silahlanmayı kabul etmemiz söz konusu bile değildir” ifadelerini kullandı.
TDP Başkanı Sarıgül, Samsun'da Atatürk anıtına, Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde ise Adalet Anıtı'na yapılan saldırıları da kınadı.
Sarıgül, “Edirne'mizden tüm ulusumuza sesleniyorum; bütün bu provokasyonlara kesinlikle kapılmayalım. Türkiye'mizi ikiye, üçe, dörde bölmek istiyorlar. Bir dönem 'sağcısınız, solcusunuz' diye ayrım yaptılar, şimdi de Atatürk'ümüzün anıtlarına saldırarak yurttaşlarımızı bölmek ve parçalamak istiyorlar. Atatürk'ümüzün anıtlarına sevgisizce bakanları bir kez daha uyarıyorum, herkes bilsin ki, Mustafa Kemal'in askerleri olarak biz her zaman görevdeyiz ve görevde olmaya devam edeceğiz. Atatürk anıtına yapılan saldırılar, bütün milletimize yapılan saldırılardır. Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı, biz bugün burada bu toplantıları dahi yapamazdık” şeklinde konuştu.