Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan adayı CHP eski Milletvekili Aytuğ Atıcı, CHP Edirne İl Başkanlığı’na ziyarette bulundu. Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Atıcı, genel başkan aday adaylığının altındaki sebepleri anlattı. Atıcı, “Kılıçdaroğlu, kendisine ayrılan makul süreyi doldurmuştur” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz Şubat ayında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı’na aday adaylığını açıklayan CHP eski Milletvekili Aytuğ Atıcı, CHP Edirne İl Başkanlığı’na gelerek burada basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı’na aday adayı olmamın iki önemli nedeni var diyen Atıcı, “Birincisi matematiksel nedendir, ikincisi de siyasal ideolojik nedendir” diyerek şunları söyledi;
“Matematiksel neden olarak baktığımızda Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, partimizin başına geçtiğinde 2010 yılında büyük bir heyecan oluşturdu. Sadece CHP’lilerde değil; bütün Türkiye’de, seçmende büyük bir heyecan oluşturmuştu. Ve bu heyecanın yansımalarını 2011 seçimlerinde gördük. Genel Başkanımız partinin başına geldiğinde bir önceki oy oranımız yüzde 20,9 idi. Başkanımızın 2011 yılında ilk girdiği genel seçimde bu oran yüzde 25,9’a çıktı. Muazzam bir sıçrayıştı. Sosyal demokrat bir parti için 5 puanlık yükseliş çok büyük bir umut idi. Hepimiz çok umutlandık, sayın genel başkanımıza hakettiği bir çok unvan takıldı. Sloganlar üretildi. Gandi Kemal denildi; hepimiz çok umutlandık mutlu olduk. Sakin güç denildi; kavga etmeyen sadece Türkiye sorunlarıyla uğraşan bir genel başkan görünümündeydi. Hepimiz çok gurur duyduk. Halkın umudu Kılıçdaroğlu sloganı üretildi ve tuttu. Hepimiz çok mutlu olduk. Ve 2011 yılında işte tamam; Türkiye başbakanını buldu demiştik.”
Atıcı, aday olmak istemesinin altında yatan ikinci sebebi de şu şekilde ifade etti;
“Ikinci amacım da siyasal ve ideolojik nedenlerdir. Bunlarda öz gücü ile belli bir noktaya gelen CHP’nin anca ve ancak kendi ilkelerine uygun başbakan ve cumhurbaşkanı adayları çıkarması gerektiğini düşünüyorum. Evet AKP, ülkemize büyük zararlar vermiştir. Tayyip Erdoğan ülkemize büyük zararlar vermiştir. Ancak CHP’nin tek hedefi Tayyip Erdoğan’ı indirmek olmamalıdır. Elbetteki Tayyip Erdoğan demokratik yollarla inecektir. Elbette ki millet yeter artık deyip Tayyip Erdoğan’ı indirecektir. Ancak burada ki önemli nokta Tayyip Erdoğan’ın inmesi ile beraber yerine kimin geçeceğidir. Tayyip Erdoğan inip yerine Ekmeleddin İhsanoğlu geçecekse bu benim düşüncem değildir. Tayyip Erdoğan inip yerine Abdullah Gül geçecekse bu benim düşüncem hiç değildir. Bu yüzden ideolojik olarak da biz Cumhuriyet Halk Partisi’nin kuşaklardır süren dededen toruna devam eden laik, demokratik sosyal hukuk devleti mücadelesini sürdürecek bir cumhurbaşkanı ve başbakan arayışı içerisinde olmak zorundayız. O nedenle özellikle son dönemlerde cumhurbaşkanı adaylarımızın ya da benimsenen adayların durumu, profili beni bu partide genel başkan adayı olmaya itmiştir. Oy oranlarımız iner çıkar, 70 yıldır tek başına iktidar olamayan CHP’de oylar düşer tekrar yükselir. Bunlar olabilir, siyasetin cilveleridir. Ama biz altı ok’u zedeleyecek hareketler yapar isek işte bu durumda oy oranımız bir daha yükselmemek üzere düşer. Çünkü; 6 ok’a inanan 12 milyon seçmen bize oy veriyor.”
Aytuğ Atıcı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2011 yılında partinin başına gelmesinden sonra ilk seçimlerde oyların artmasının ardından yeniden düşüşe geçtiğini, bunu da yapılacak değişiklikler ve projelerle çözmek istediğini anlattı.
Atıcı, “2011 yılından bugüne kadar yaklaşık 10 yıl içerisinde biz yüzde 25,9 olan oyumuzu yüzde 26 yapmaya muvaffak olamadık. Genel başkanımız o dönemlerde yaptığı bütün güzel işler, yaptığı bütün çabalar sonunda bunu oya tahvil edemedik. Yani genel başkanımızın o dönemlerde ürettiği projeler; ki bunların hepsi güzel projelerdi. Yani; yüzde 25,9’u daha da yukarıya çıkaracak projeler üretmiştik. Emekliye iki maaş ikramiye gibi, asgari ücretin yükselmesi gibi, taşerona kadro gibi oluşturulan bütün bu güzel projeleri şuan ki yönetim anlayışımız üretti. Ancak her ne oluyor ise bu kadar güzel projeler üretiliyor fakat oy artışı sağlayamıyoruz. Yani vatandaş diyor ki; sevgili CHP çok teşekkür ediyorum. Senin sayende iki maaş ikramiye alıyorum, senin sayende asgari ücret yükseliyor ancak bunları senin yapacağına yeterince inanmıyorum. O yüzden oyumu ak partiye veriyorum diyor. Bu işin acı tarafıdır. Bunun neden olduğunu oturup konuşmak, çözmek lazım. Biz de bir hekim gözü ile, teşhis nedir, tedavi nedir diye baktığımızda bizim 25,9 olan; ki daha sonra yüzde 22,6’ya düşen oylarımızı yükseltmenin yegane yolu bileğimizin gücü, alnımızın teri olduğunu anladık.”
Bu parti hepimizin partisidir diyen Atıcı, Kılıçdaroğlu’nun yaklaşık 10 yıldır partiyi yönettiğini belirterek, “Kılıçdaroğlu, kendisine ayrılan makul süreyi doldurmuştur” ifadelerini kullandı.
Atıcı şunları kaydetti;
“Kurultay delegelerine düşen 2 büyük sorumluluk vardır. Birincisi evrensel demokrasi sorumluluğudur. Kurultay delegelerinin ikinci görevi de; birden fazla adayı yarıştırdıklarında içlerinden en iyisini Cumhuriyet Halk Partisi’nin başına getirmektir. 10 yıl bizi yöneten Genel Başkanımız, makul bir süre kullanmıştır. Her hangi bir başkan, 10 yıllık süre içerisinde kendi tarzını ortaya koyar ve koyması için yeterli bir süresi vardır. Biz 10 yıllık süre içerisinde bazı iyi gelişmeler yaşadık. Bu süreçte cinsiyet, gençlik, ön seçim getirilme kotasının getirilmesi iyidir ama bunların pratiğe dökülüp uygulandığı konusunda şüphelerimiz var. Bir tane 30 yaş altı genç milletvekilimiz yok. Kadın milletvekili oranımız yüzde 33 olması gerekirken maalesef başımızı öne eğecek kadar az sayıda kadın milletvekilimiz var. Bir karar alıp bunu uygulamak gerekir. Ama eğer tüm kurultay delegeleri Kemal Kılıçdaroğlu diyorsa benim başımın üzerinde yeri var, bu parti hepimizin partisidir. Yine de delegelerimizin bunun altından kalkacağından yüzde yüz eminim.”
