Edirne Tabip Odası, Edirne Diş Hekimleri Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Edirne Şubesi, ülke genelindeki eş zamanlı yapılan ‘Yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz’ basın açıklamasına İl Sağlık Müdürlüğü önünden destek verdi. Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, iktidarı uyararak “Ölümleri Durdurun! meslektaşlarımızın tükendiğine tanıklık etmeye tahammülümüz kalmadı!” dedi.
Edirne Tabip Odası, Edirne Diş Hekimleri Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Edirne Şubesi Edirne İl Sağlık Müdürlüğü önünden iktidarı uyardı. 'Yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz' diyen oda ve sendikalar tüm emek meslek örgütlerini, sendikaları, siyasi parti ve çevreleri, başta yakınlarını Covid 19 nedeniyle kaybedenler olmak üzere tüm yurttaşları çağrılarını sahiplenmeye, seslerine ses katmaya, yanlış politikalara itiraz etmeye, yaşam hakkını sahiplenmeye çağırdı. Başkan Prof. Dr. Gürcan Altun, Türkiye'de her 5 dakikada bir yurttaşın hayatını kaybettiğini, her 3 saniyede bir 2 kişinin Covid 19'a yakalandığını haykırıp ölümlere tanıklık etmek istemediklerini belirtti.
Altun, “Edirne’deki toplam olgu sayısı 5 katından fazlasına ulaştı. Gerçeği yansıtmaktan çok uzak olan resmi rakamlara göre bile 6165 yurttaşımızı daha bu süreçte kaybettik. Bunlar birer rakam değil, can.
Yaşadığımız her şey herkesin gözü önünde oldu. Böyle olacağını başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere bütün yönetenler biliyordu. Ancak tüm uyarılarımıza rağmen gereken önlemleri almak yerine tabloyu seyretmekle yetindiler. Baştan beri yaptıkları gibi hala SALGINı yönetmek yerine algıyı yönetmeye çalışıyorlar; “aşı umudu tacirliği” yaparak insanları oyalıyorlar. Mızrak çuvala sığmayınca da “Maske, Mesafe, Hijyen” tekerlemesiyle suçu vatandaşlara atıyorlar.
Her zaman olduğu gibi, bir yıldır mesleğimizin ve meslek örgütümüzün üzerimize yüklediği sorumlulukla söylenmeyeni söylemeye, görünmeyeni görünür kılmaya çalıştık. Salgının ilk gününden itibaren resmi verilerin bizlerle paylaşılmasını, salgının yönetiminde katkı sunmayı talep ettik, taleplerimize yanıt gelmedi. Medya aracılığıyla uyardık, yapılması gerekenleri söyledik ama duyulmadık. Bugün buradayız, çünkü duymama görmeme şansınız yok, bugün buradayız çünkü ölümleri görmeye tahammülümüz kalmadı, meslektaşlarımızın tükendiğine tanıklık etmeye tahammülümüz kalmadı!
Bugün geldiğimiz noktada, eksik, yanlış, tutarsız politikalar, başarısız salgın yönetimi neticesinde kontrol altına alınamayan COVID-19 pandemisi üçüncü ve en büyük pikini yapıyor. Günlük vaka sayıları 63 bine dayandı, can kayıpları gerçek rakamların ancak üçte birini yansıtan resmi rakamlarda bile 279’a ulaştı.
Hastanelerimiz COVID-19 hastalarıyla doldu, yeni açılan servisler dahi ihtiyacı karşılamaya yetmiyor, yoğun bakımlarda yer bulunamıyor. Her gün çaresizlik içinde yeni ölümlere tanıklık etmekten tükeniyoruz. Bu tablodan sadece COVID-19 hastaları değil, COVID-19 dışı hastalarımız da mağdur oluyor, ertelenemez sağlık sorunları için gereken hizmete ulaşamıyorlar.
Yeter! Bin defa yeter! Bu kâbusu hep birlikte durduralım.
Bugün, bu saatte sağlık çalışanları olarak iktidarı uyarmak, topluma çağrıda bulunmak için “YAŞAM HAKKIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ! Ölümleri Durdurun!” diye haykırmak için Türk Tabipleri Birliği Ankara Ulus Meydanı’nda, bizler de Türkiye’nin bütün illerinde Sağlık Müdürlükleri önündeyiz.
İktidarı bir kere daha uyarıyoruz: Geç kaldınız, önlenebilir ölümleri önlemediniz! Her gün yüzlerce insanımızı kaybettiğimiz son durumda acil adımlar atılmalı. Mevcut sağlık politikalarının başarısız olduğu artık kabul edilmeli; sağlığa bütüncül bakan toplum ve sağlık örgütlerinin katılımıyla dayanışma içerisinde yeni bir sağlık sistemi kurulmalı. Pandemi ile mücadele, derhal geniş katılımlı yerel pandemi kurullarına devredilmeli. Bu kurullara yerel yönetimler, sağlık emek ve meslek örgütleri ve toplum dahil edilmeli. Bilimsel kriterlere uygun filyasyon çalışmalarına hızla başlanıp salgının ilk kaynağına ulaşılmalı, bireyler hastalanmadan veya hastaneye gelmeden gerekli adımlar atılmalı.”