Edirne’de açtığı klinikle hizmet vermeye başlayan Terapist Betül Aslan, pandemi döneminin vatandaşlarda yarattığı olumsuzluklar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Pandeminin mevcut sıkıntıları ikiye katladığını ve insanların yalnızlaştığını belirten Aslan, bu durumun da kaygı bozukluğuna sebebiyet verdiğini ifade etti.
Aldığı eğitimlerle terapi konusunda yeterlilik belgesine sahip olan Edirneli Betül Aslan, Edirne Adliyesi karşısında açtığı klinikle vatandaşlara hizmet vermeye başladı.
Terapiste gitmenin ülkemizde lüks olarak görüldüğünü belirten Aslan, fiziksel rahatsızlıklarda hastaneye gidildiği gibi, ruhsal rahatsızlıklarda da ilgililere başvurulması gerektiğinin altını çizdi.
Klinik Psikolog Terapist Betül Aslan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Yaptığımız araştırmalarda Edirne’de terapist açığı olduğunu gördüm. Bu bağlamda da bir eksikliği tamamlayacağımı düşünüyorum. Psikoloğa gelmek ya da terapiste gitmek çok bilinen bir kavram değil. Devletin de buna çok bütçe ayırmadığı için bir terapiste gitmek lüks görülebiliyor. Çünkü ekonomik koşullar var. Ama şöyle düşünün; Kalbiniz hastalandığında doktora gidiyorsunuz ya da başınız ağrıdığında doktora gidiyorsunuz. Ruhsal hastalıklar da aynı bunlar gibi. Aslında bir kalp, böbrek hastalığından hiçbir farkı yok. Ve ruhumuz hasta olduğunda da doktora gitmemiz gerekiyor. İnsanların bunu bilmesi gerekiyor. Bu da bir tedavi yöntemi ve buraya geldiklerinde damgalanmayacaklar, yargılanmayacaklar. Burası da sağlık için bir bütünlük oluşturacak bir alan.” ifadelerini kullandı.
Pandemi dönemiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Terapist Betül Aslan, insanların yalnızlaşmasına bağlı olarak kaygı bozuklukları ve depresyon vakalarında artış yaşandığını söyledi.
Aslan, “Pandemi nedeniyle en çok görülen durum, kaygı bozukluğu. Depresyon diyebilirim. Depresyon kadınlarda, erkeklere göre 2 kat daha risk taşıyor. ‘Pandemi var olanı ortaya çıkardı.’ diyebiliriz. Ama genel olarak baktığımızda pandemi ruh sağlığını olumsuz etkiledi. Yalnızlaştık. Belirsiz bir süreç. Bu birçok kişinin kaygı düzeyini artırmış olabilir. Ve kaygı bozukluklarınla ilgili ciddi sorunlar yaşayan insanların sayısı arttı.” dedi.
Terapist Betül Aslan, iklimsel depresyon ve beslenme alışkanlıkları hakkında da açıklamalarda bulundu.
Aslan, “Kapalı havada depresyona giren sayısı artabiliyor. ‘İklimsel depresyon’ dediğimiz bir depresyon türü de var. Depresyon döneminde istek azalıyor, ilgi azalıyor ve kişi içine kapanıyor. Fiziksel sağlık ve ruhsal sağlık bir bütün. İyi beslenen kişi aynı zamanda kendisine şu mesajı vermiş, oluyor. ‘Ben değerliyim ve ben bunu hak ediyorum.’ Bu da iyi benlik algısı demek. Yüksek özgüven demek. Ve kaliteli bir yaşam demek.” şeklinde konuştu.
