Saadet Partisi Edirne İl Teşkilatı tarafından düzenlenen iftar programında konuşan Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Sinan Tekin, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakının kazanması halinde herkesle kucaklaşacaklarını belirterek, “Kamplaşmaktan değil, beraber olmaktan yana bir politika izleyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Millet İttifakı ortaklarından Saadet Partisi’nin Edirne İl Teşkilatı kentteki bir restoranda iftar programı düzenledi. Programa; Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, siyasi parti il başkanları, STK temsilcileri, oda ve borsa başkanları, muhtarlar ve partililer katılım gösterdi.
‘Saadet Partisi Geleneksel İl İftarı’nda konuşan Saadet Partisi İl Başkanı Sinan Tekin, ramazan ayının manevi duyguları zenginleştirdiğine dikkati çekti.
Tekin, “Bugün insanlığın ihtiyacı olan Peygamberimiz “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” Hadis-i Şerif’inde işaret ettiği tavırdır, yani empatidir. Aynı havayı soluduğu, aynı gök kubbeyi paylaştığı insanların acılarını yüreğinde hissetmeyen kişinin vicdanı körelmiş demektir. İşte bu empatiyi kaybettiğinizde maddi imkanın, paranın, gücün, şatafatlı binaların hiçbir anlamı kalmaz. Çünkü bunların tamamı insan içindir. İnsanlığın ortak paydasında kullanılmak üzere bizlere verilmiştir. Paylaşabildiğimiz, infak edebildiğimiz kadar insanız. Ramazan ayındayız, mübarek bir aydayız, manevi duygularımızın zenginleştiği bir aydayız; dostlukları, birliktelikleri dillendirdiğimiz bir aydayız. Bir deprem felaketi yaşandı. Türkiye’de depremin açtığı yaraları hep birlikte gidermeye, tedavi etmeye çalışıyoruz. Birlikte olmak, beraber olmak, güzellikleri toplumun her kesimine anlatmanın bu topluma büyük bir fayda sağlayacağına inanıyoruz. Kavgadan, çekişmeden bir şey çıkmaz ama beraber olduğumuz, birlikte olduğumuz zaman ülkenin güzelliklerini toplumun her kesimine rahatlıkla aktarabiliriz. Siyasiler, birbirlerine düşman gruplar değildir. Sadece demokratik bir ortamda devleti yönetmek için bir yarışın içindedirler. Biz, hepimiz birbirimizi kucaklayacağız. Zor bir dönemden geçiyoruz. İnşallah tarihte ciddi bir değişikliğe imza atılmasına vesile olacak bir dönemden geçiyoruz. Elbette ülkede demokrasi varsa, elbette bir ülkede insan hakları varsa inanıyoruz ki herkes kendi fikrini, kendi düşüncesini, kendi inancını ifade etme hakkına da sahiptir. Herkesle kucaklaşacağız, herkesle barışacağız. Kamplaşmaktan değil, beraber olmaktan, kucaklaşmaktan yana bir politika izleyeceğiz. Bizim temel hedefimiz budur. Bu duygularla özellikle bu mübarek Ramazan ayının ülkemize ve bölgemiz için hayırlı bir başlangıcın müjdesi olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.” Diye konuştu.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ise, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile ilgili bir anısını paylaşarak, farklılıkların bir dezavantaj olmadığının altını çizdi.
Gürkan, “6’lı masa artık yok biliyorsunuz ittifak haline geldi. Ama 6’lı masa bilge genel lideri, bilge Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile ilgili bir anım var müsaade ederseniz onu paylaşmak isterim. 2017 yılıydı bir telefon geldi Türkiye Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezinin başkanı beni arıyor. Başkanım her yıl ödül törenimiz var bizim farklı kategorilerde ödüller veriyoruz. Bu yılda uygun görürseniz size de stratejik vizyon sahibi siyasetçi ödülünü vermek istiyoruz. Bende dedim ki başka kimler var bizim kategorimizde ödül alan. Dedi ki Sayın Temel Karamollaoğlu var. Tabi bir durdum ben size haber vereceğim dedim. Henüz ittifak yok, henüz masa yok farklı siyasi partiler, farklı düşünceler, farklı bakış açıları. Ardından Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu aradım. Durumu anlattım dedim ki böyle bir durum var ne dersiniz katılayım mı katılmayayım mı? 2017’de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bana dedi ki; “Elbette katıl benden de Temel beye çok selam söyle, beraber bu ülkeyi gerçek demokratik bir ülke yapacağız.” Ve ben o akşam o törene gittim aynı masada oturduk, birlikte aynı ödülü aldık ve sayın başkanımın selamlarını ilettim. Bunu şunun için anlattım 2017’den itibaren aslında bu çalışmalar başlamıştı. Altılı masanın bize öğretmeye çalıştığı sadece bir iktidarı, bir sistemi değiştirmeye çalışmak değil. Altılı masanın bize öğretmeye çalıştığı bir solcuyla bir muhafazakârın aynı masada oturup iftar açabilmesi demek. Altılı masanın bize öğretmeye çalıştığı. Bir milliyetçi ile bir sosyalistin aynı masada oturabilmesi demek. Altılı masanın bize öğretmeye çalıştığı. Ortaklaşmaya çalıştığımız konuların, bizi biz yapan değerlerin, ayrıştıklarımızdan çok daha fazla olduğu. Ve bizim bunca yıldır aşırı bir körlükle bunları görmediğimiz hatta görmek istemediğimiz gerçeğidir. Bu yüzden 14 Mayıs da inşallah Allah’ın izni, milletin takdiri ile bu ülkede sadece bir iktidarı, bir sistemi değiştirmeyeceğiz. Bu iktidarın davranışlarını değiştireceğiz. Bu iktidar bizi yıllarca nasıl ayrıştırmışsa biz birleştiren olarak ülkemizin ikinci yüzyılına taşıyacağız. Altılı masanın bu ülkede başardığı, başaracağı ve bu Cumhuriyetin onurlu evlatlarına en büyük armağanı bu olacak. Bundan eminim.
Farklılıklarımız bir dezavantaj değil. Bir avantaj bir üstünlük. Bir saygı gören davranış olarak kabul edeceğiz hepimiz birbirimiz için. Hiçbirimizi bir başkasına ayrıştırmaya, ötekileştirmeye, küçültmeye hakkı olmadığını öğretti altılı masa. Bunu biz altılı masanın paydaşları olarak öğrendik. Şimdi sıra ülkemizin 781 bin km karesinde yaşayan her vatandaşımıza öğretme zamanı. Bunu başaracağız. Bu vizyon, bu ufuk bu millette var. Ve inanıyorum ki 14 Mayısa da sana söz yine bahar gelecek diyoruz. 14 Mayıs da hep beraber bütün ittifak olarak bu milletin bize oy versin vermesin her bir ferdine eşitliği, adaleti, hakkı, hukuku birlikte getireceğiz. Buda bizim Edirne’ye bu ülkeye sözümüz olsun. Rahmet ve bereket ramazan ayının sonuna geldik. Bu vesileyle başta siz olmak üzere büyük Türk milletinin ramazan bayramını kutluyor yine 14 Mayısa da bir baharda görüşmek üzere.” İfadelerini kullandı.