Edirne İl Genel Meclisi Üyesi Önder Cin, üreticilerin ürettiği ürünlerin uzun bir süredir belli bir fiyat standardında olduğunu ancak raflardaki fiyatların her geçen gün zamlandığını belirterek, “Üreticiden minimum fiyata mal alıyorlar, aldıkları ürünü maksimum fiyata tüketiciye sunuyorlar. Bunun adı tefeciliktir, fırsatçılıktır, ahlaksızlıktır.” dedi.
Edirne İl Genel Meclisi Üyesi Önder Cin, gıda maddelerinde yaşanan fiyat artışlarıyla ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Tarım ve hayvansal ürünlerde üreticinin eline geçen ücretlerin uzun bir süredir stabil olduğunu belirten Cin, raflardaki fiyatların her geçen gün zamlanmasına büyük tepki gösterdi.
Edirne İl Genel Meclisi Üyesi Önder Cin, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Mazot fiyatlarında bir artış yok, döviz kurunda da. Üreticinin ürettiği her şeyin fiyatı düşüyor ama tüketici buna rağmen her şeyi zamlı yemeye devam ediyor. Tabi burada tüketici haklı olarak isyan ediyor. ‘Ne bu böyle’ diyorlar; haklılar da. Bir market, pazar gittiğinizde 300-500 liraya iki kişilik ailenin pazar alışverişi olmuyor. Burada suç kimde, bilemiyoruz. Burada acı bir gerçek var. İnsanların geçim derdi var. Ekonomik sıkıntı var. Çocuğunu okula gönderenler harçlık vermekte zorlanıyor. Evine alışveriş yapmak için çıkan anneler zorlanıyor. Babalar bu parayı nereden bulacağında zorlanıyor. Burada en büyük sıkıntı ne biliyor musunuz? Türkiye’de kuralların işlemesi gerekir. Liyakatli insanların işin başına geçmesi gerekir. Herkes bas bas bağırıyor. ‘Peynir etten pahalı mı olur?’ diye. Ben 3 yıldan beri ben burada hayvancılığın gidişatı iyi değil, hayvancı, sütçüyü bitireceksiniz.’ Dedim. Defalarca söyledim. Bugün o noktaya geldik. Şu an et fiyatları gerçekten ucuz. Çünkü 2 yıldan beri hızlı bir şekilde dişi hayvanlar kesime gidiyor. Düveler, inekler kesime gidiyor. Etin ucuzluğu 2-3 ay daha gider. Bundan sonra aynı peynir nasıl olmuşsa eti de kontrol edemeyeceğiz. Bunun sebebi; plansız, programsız tarım politikaları olması, üreticinin düşünülmemesi, enflasyonun göz önünde bulundurularak üreticiye her zaman maliyetin altında bırakılması. Bunun sonucunda 2-3 ay sonra et 200-250 lira oldu mu, hiç kimse bağırmasın. Bunun tek sorumlusu, bu ülkenin Tarım Bakanı’dır. Tarım politikalarını üretenlerdir, iktidardır. 20 yıldan beri ülkeyi yönetenler bir çözüm bulamamışlarsa bu hayvancılığı, tarımı bitirmişlerse hala ‘biz buna çözüm bulacağız’ demelerine ben akıl, mantık erdiremiyorum. Yapamıyorsunuz bu işi, tek kelimeyle bu kadar. Şu an burada aracıların yaptığı bir şey var. Adına 3 harfli, 5 harfli ne derseniz deyin; üreticiden minimum fiyata mal alıyorlar, aldıkları ürünü maksimum fiyata tüketiciye sunuyorlar. Bunun adı tefeciliktir, fırsatçılıktır, ahlaksızlıktır.” dedi.