Hayvan Hakları Yasası’nda yapılan değişikliği protesto etmek amacıyla toplanan yüzlerce Hayvansever, Saraçlar Caddesi’nde oturma eylemi gerçekleştirdi. Yasa geri çekilene kadar her gün yapılması planlanan eylemde konuşan Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın, “Her bir canlının yaşamına saygı duymaya, öldürmeye değil yaşatmaya devam edeceğiz. Tüm yaşam hakkı savunucularına sesleniyorum; hiç kimsenin bundan en ufak şüphesi olmasın.” ifadelerini kullandı.
TBMM komisyonunda görüşülerek karara bağlanan Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini protesto etmek amacıyla yüzlerce hayvansever, Saraçlar Caddesi’nde oturma eylemi gerçekleştirdi. Eski Cami önünde başlayan eyleme; Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın, CHP Edirne İl Başkanı Av. Harika Taybıllı, Edirne Kent Konseyi Başkanı Özer Demir, CHP önceki dönem Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, STK temsilcileri, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katılım gösterdi. Eski Cami’den başlayan yürüyüş, Saraçlar Caddesi’nde oturma eylemiyle devam etti.
Hayvan severler adına konuşan Edirne Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu Başkan Yardımcısı Gözde Kirezci, “Tarihe kara bir leke olarak geçecek bu yasa ile barınaklara alınan hayvanlar açlıktan ve hastalıktan hayatlarını kaybedecek, hayvana yönelik şiddet artacaktır.” ifadelerini kullandı.
Kirezci, “Toplumun hemen her kesimi bu yasaya karşıyken, insanların en yakın dostu olan hayvanların katlini oylayacak olması sebebiyle bugün burada toplanmış bulunmaktayız. Ülkenin hemen her yerinde, her sokağında, her meydanında yaşam hakkı savunucuları eylemlerine devam ediyorken; siyasi partiler, barolar, meslek odaları, sendikalar, sivil toplum kuruluşları, sanatçılar, sporcular ve yaşatmak için meslek yemini etmiş tüm veteriner hekimler katliam yasasına hayır derken, toplumun sinir uçlarına dokunmak pahasına bu kanunu çıkarmak istemeleri ‘ ben yaptım oldu’ diyen dayatma rejiminin ayak sesleridir. 2004 yılında kendi çıkardıkları yasanın sorumluluklarını alamayıp hem hayvan popülasyonunun artmasına hem de insanların mağduriyet yaşamasına sebep olanlar, bugün yine kendi yetkilerinden kaçarak, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nu kamu kuruluşlarına uygulatmak yerine sorumluluklarını masum sokak hayvanlarına yükleyerek onları günah keçisi ilan etmektedirler. Kendilerinin hazırlayıp Tarım Orman ve Köy İşleri Komisyonu’na sundukları teklif gerekçesinde ‘kısırlaştır, aşıla, yerinde yaşat’ maddesinin denenip başarısız olduğu yazmaktadır. Ancak yine kendi teklif gerekçelerinde 2004 yılından bugüne kadar kısırlaştırılan hayvan sayısı 2.504.595 olarak verilmiştir. Yine aynı metnin devamında ‘ Bilimsel verilere göre sahipsiz hayvanların popülasyonunun kontrol altına alınabilmesi maksadıyla tüm popülasyonun yüzde 70’inin kısırlaştırılması gerekmektedir. Ülkemizde bir yılda en fazla 342 bin 879 hayvan kısırlaştırılmış olup, bu rakam popülasyonun yüzde 8,5 oranına denk gelmektedir.’ denilmiştir. Bu rakamlar gösteriyor ki; 2004 yılından beri hayvanları koruma ile ilgili bir yasa olmasına rağmen yasa da mevcut olan ‘ kısırlaştır, aşıla, yerinde yaşat’ maddesi hiçbir zaman uygulanmamıştır. Yine kendi teklif gerekçelerinde; ülkemizde 4 milyon sokak hayvanı olduğu belirtilirken, 2004 yılından günümüze dek kurulan 105 bin kapasiteli 322 bakım evi olduğu ifade edilmektedir. Bu ifadeler dahi beceriksizliğin itirafıdır. Çıkarmak istediğiniz bir yasa ile tüm sokak hayvanlarının barınaklara alınarak orada bakılacağını ve sokaklarda hayvan bulunmayacağını söylüyorsunuz. Beyan ettiğiniz gibi 4 milyon sokak hayvanının varlığını kabul etsek bile; bu hayvanları 105 bin kapasiteli 322 barınakta nasıl barındıracaksınız? Bu uygulaması dahi imkansız olan yasa maddesinin masum sokak hayvanları için katliam anlamına geldiğini görmüyor musunuz? Yine yasa teklifinin 5. Maddesinde; ‘ bakım evine alınan hayvanlardan saldırgan olan, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara yerel yönetimlerce ötenazi yapılması öngörülmektedir.’ denilmiştir. Bu ifadeden açıkça anlaşıldığı kadarıyla tecrit altında hapis tutulan öncelikle ‘yasaklı ırk’ dedikleri çocuklarımız, sonrasında da barınaklara alınan tüm canlarımız ‘ hastalık ya da sahiplendirilemiyor’ bahaneleriyle katledileceklerdir. Yasanın hiçbir maddesinde; üretimi durdurmak adına tek bir satır yazmıyorken, belediyelere 2028 yılına kadar barınak kurma zorunluluğu ile 4 yıl daha zaman tanınıyorken, sokağımızda beslediğimiz hayvanlara bedel ödetmek insafsızlıktır. Tarihe kara bir leke olarak geçecek bu yasa ile barınaklara alınan hayvanlar açlıktan ve hastalıktan hayatlarını kaybedecek, hayvana yönelik şiddet artacaktır. Ellerinde kısırlaştırma imkanı dahi bulunmayan tüm belediyeler; ceza almamak için toplu katliamlar uygulayacaktır. Sayın yasa yapıcılar; bu yasa akla ve vicdana sığmamaktadır! Bu yasa kan kokmaktadır!” ifadelerini kullandı.
Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın da, Edirne Belediye Başkanı olarak her zaman yaşam hakkının yanında olacağını kaydetti.
Gencan Akın,“ Bugün burada sadece Hayvanseverler olarak birlikte değiliz; yaşam hakkı savunucularıyla da birlikteyiz. Bütün kötülükler, bazı hayatların daha değersiz olduğu düşüncesiyle başlar. Oysaki biz, tüm canlıların yaşam hakkına saygı duyuyoruz. Edirne Belediyesi olarak, Edirne Belediye Başkanı olarak ben her zaman yaşam hakkının yanında olacağım. Her bir canlının yaşam hakkını savunmaya devam edeceğim. Burada yapılmak istenen şey çok belli. Belediyelerimizle, halkımızı, hayvan severlerimizi, yaşam hakkı savunucularını karşı karşıya getirmek ama unuttukları bir şey var. Biz hiçbir zaman karşı karşıya değil; her zaman el eleyiz. Her bir canlının yaşamına saygı duymaya, öldürmeye değil yaşatmaya devam edeceğiz. Tüm yaşam hakkı savunucularına sesleniyorum; hiç kimsenin bundan en küçük şüphesi olmasın. O yüzden mücadele etmeye devam edeceğiz. Hayvanseverlerimizle birlikte olmaya devam edeceğiz ve her zaman mücadele etmeye devam edeceğiz.”