Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu, doping kontrol havuzunda olmasına rağmen yer bildirimi yapmadığı gerekçesiyle son Kırkpınar Başpehlivanı Cengizhan Şimşek’in unvanının diğer finalist Mustafa Taş’a verilmesine karar vermişti. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Mustafa Taş, “Kardeşim Cengizhan Şimşek’in şu an yaşadığı duruma en çok ben üzüldüm. Bu süre zarfında Cengizhan kardeşimin hakkını araması için federasyondan zaman isteyeceğim ve sürecin takipçisi olacağım.” dedi.
661’inci Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Başpehlivanı Cengizhan Şimşek’in, Kırkpınar’da güreştiği periyotta cezalı olduğu ortaya çıkmış; Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu sporcunun 1 Ekim 2022 tarihinden itibaren elde ettiği tüm ödül ve derecelerin iptaline hükmetmişti. Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu, Cengizhan Şimşek hakkında son kararını açıklayarak Şimşek’in kazandığı ödül, kemer ve madalyaların iadesine karar vermiş; buna göre, Kırkpınar Başpehlivanlığı unvanı Cengizhan Şimşek’ten alınarak, diğer finalist Mustafa Taş’a verilmişti.
Konuyla ilgili kişisel sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Mustafa Taş, yaşananlara en çok kendisinin üzüldüğünü belirtti.
Taş, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“24 yaşında genç bir pehlivan kardeşiniz olarak bu yıl Kırkpınar’da ilk yılımda güreştim ve 2’ncilik nasip oldu. Takım arkadaşım, kardeşim Cengizhan Şimşek’i ilk ben tebrik ettim. Şu an yaşadığı duruma da en çok ben üzüldüm. Bu yıl yollarımız başka antrenörlerle ayrılmış olsa da; kardeşliğimizden ve ezeli rekabetimizden kimsenin şüphesi olmasın. Yaşanan olaylar ile alakalı Federasyon açıklamalarını yaptı ve beni dün gece resmi olarak 2022 Kırkpınar başpehlivanı ilan ettiler. Bunun gerekçesi olarak da Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu’nun Cengizhan kardeşim hakkında vermiş olduğu ceza gösterildi. Cezanın doğruluğunu, yanlışlığını tartışmak benim haddime değildir ama ülkenin resmi kurumlarının verdiği bir ceza söz konusudur. Kanun ve talimatlar herkes için bağlayıcıdır; ben de bu kanunlara ve talimatlara bağlıyım. Emin olun ben de başpehlivanlığı bu şekilde almak istemezdim. Ama ortada bir yanlış varsa, federasyonların veya ilgili kurumların en hakiki görevi bu yanlışı düzeltmektir. Cengizhan hukuki mücadelesine devam edeceğini dile getirdi. Ben de bu mücadelede yanında olacağım ve bu süreçte federasyon, doping kurulu ve gerekli yetkililerin açıklamalarını sizler gibi takip edeceğim. Fakat bilinmesini isterim ki; tarafıma gelen karar sonucu çok net ve durumun geri dönüşü olmadığı için benim 1’inciliğim ilan edildiği ve kemer törenin yapılacağı tarihin en kısa sürede tarafıma iletileceği söylendi. Bu durumda sosyal medyada birçok kişi beni hain ilan etti. Ama yukarıda da açıkladığım gibi kurallar ve yaptırımları bellidir. Bu durumun sorumlusu ben değilim, ortada verilmiş bir karar var ve bu karar mart ayında verilmiş. Yani mart 2022’den bu yana bu karar bilinmesine rağmen göz ardı edilmiş. Ben de sizler gibi kararı yeni öğrendim. Bu uyuşmazlığın, davanın tarafı olmadığım gibi sorumlusu da ben değilim. En başta bunun bilinmesini isterim. Sosyal medyadan bana hakaret eden kişilere karşı cevabım şudur; Ben bu süreçte erken bir töreni kabul etmiyorum. 2023 hazırlıklarıma devam ederek antrenmanlarıma odaklanıyorum. Bu süre zarfında Cengizhan kardeşimin hakkını araması için federasyondan zaman isteyeceğim ve sürecin takipçisi olacağım. Bu süreçte benim şahsım adına bu olaylarla hiç bir alakam yoktur. Yaşanan durumlardan ötürü Cengizhan gibi bende mağdur durumdayım. Cengizhan ile federasyon arasında yaşanan olayların bizlerle alakası yoktur ve mağduriyet dolaylı olarak bize de yansımıştır. Kemeri kabul etmemem ile alakalı binlerce mesaj aldım fakat bu durumların bilinmesini sizlere iletmek zorundayım. Cengizhan kardeşim hakkını aramaya bu süre zarfında devam eder ve haklılığı ispatlanırsa kemer kendisinde kalmaya devam eder. Zira tüm çabalarına rağmen bu ay içerisinde bir sonuç almaz ve benim birinciliğim tarafıma ısrarla tasdiklenirse; Benim bu karara daha fazla yapacak bir şeyim kalmayacaktır. Gençlik Spor Bakanlığının, gerekli federasyon başkanlarının, hukuki yollar ile verdiği bu karara itiraz etme hakkım da bir sporcu olarak ne yazık ki söz konusu olamaz. Bu uyuşmazlığın tarafı ben değilim. Kemeri kabul etmediğim takdirde bende diskalifiye edilirim ve sonraki sporcuya hak verilir. Böyle bir durumda, yani birincinin diskalifiye edildiği durumda ben de kemeri kabul etmezsem bu sefer 3’üncü başpehlivan ilan edilir. Tekrar tekrar söylüyorum; birinci olan kişinin diskalifiye edildiği durumda unvanın hakkı ondan sonra gelenindir. Ben de diskalifiye edilirsem hem hukuken hakkım olduğu söylenen başpehlivanlık unvanından hem de alanda güreşerek elde ettiğim ikincilikten olacağım, belki de üstüne disiplin yaptırımları uygulanacak. Vicdanınıza soruyorum, hayatında bir kez bile güreşmemiş, spor yapmamış kişilere sormuyorum. Onlar zaten anlamayacaklar. Gerçekten sporun içinden gelenlere soruyorum, hanginiz benden istediklerinizi yapardınız? Cengizhan kardeşimin sürecinden sonuç çıkmaz, karar değişmez ise eğer; her pehlivanın hayali olan bu kemeri sizlerle birlikte Sarayiçi’nde kuşanıp boynuma takmayı kimse bana çok görmesin lütfen. Ben de sizin bir evladınızım. Tekrar hatırlatmak gerekirse, federasyonun, bakanlığın ve Cengizhan kardeşimin yaşadığı süreçlerin tamamen dışındayım. Ama yeniden söylüyorum ortada uyulması gereken bazı kurallar ve kararlar var. Bu kural ve kararlara uymayan kişiler hakkında gereği yapılsın, ama bugüne kadar verdiğim tüm emeklerin sosyal medyada hukuktan, kurallardan ve işleyişten bihaber kişilerce yok sayılmasını kınıyorum. Ben de başpehlivanlığımın ilk senesinde 2’nci olup çok güçlü rakiplerimi alnımın akıyla yenerek buralara geldim ve yolum çok uzun. Nasip olursa 2023 Kırkpınar’da da geçen seneki başarımın bir sürpriz olmadığını ispat edip, kemer kuşanmak istiyorum. Bu yüzden antrenmanlarıma devam edip sevenlerime en güzel hediyeyi bu yıl Kırkpınar’da yaşatacağım. Cengizhan kardeşime tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum ve resmi kurumların bu konudaki açıklamalarını bekliyorum.”