MİLLETVEKİLİ YAZGAN: ÖNÜMÜZDEKİ YIL EKİM YAPILAMAYABİLİR!

Düşük verim ve istenen fiyatların oluşmaması nedeniyle ayçiçeği üreticilerinin oldukça zor günlerden geçtiğini söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, “Bu sene kesinlikle kilo başına değil, dönüm başına kuraklık yardımı istiyoruz. Çiftçilere önemli bir destek verilmezse; önümüzdeki yıl ekim yapılamayabilir.” ifadelerini kullandı.

Trakya bölgesinde etkili olan aşırı kuraklık nedeniyle ayçiçeği verimlerinde ciddi bir düşüş yaşanıyor. Birçok bölgede çiftçilerin 60-70 kilogram arasında verim aldığını belirten Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, fiyatların da istenen seviyede olmadığını ifade etti. Milletvekili Yazgan, bu yıl dönüm başına kuraklık desteği verilmesi gerektiğinin de altını çizdi.

Milletvekili Yazgan, “Ayçiçeği hasadı devam ediyor. Birkaç gündür köylerimizi, çiftçilerimizi geziyoruz. Açıkçası şehrimizin güneyinden kuzeyine tüm ayçiçeği ekilen yerlerde kuraklık söz konusu. Yaklaşık bir dönüm ayçiçeği ekilen yerlerde 100-150 kilogramı aşmayan üretim var. 60-70 kiloya düşen yerler var. Bin metrekare yerde üretilen 60-70 kilo ayçiçeğinden bahsediyoruz. Bu çiftçi bununla neyi ödeyecek? Konuşulduğu üzere Trakya Birlik yüzde 44 yağ oranına 20 bin lira fiyat açıkladı. Biz çiftçilerimizle konuşuyoruz. Yüzde 44 yağ oranı bir hayal diyorlar. Bu yağ oranı bu kuraklıkta kesinlikle imkansız. O yüzden fiyatı 20 bin lira gibi düşünmemek lazım. Aşağı yukarı 18 bin lira civarında olduğunu düşünüyoruz. Koca bin metrekare alanda 60-70 yağ ile zaten çıkartılabilecek hesaplamayı yaptığımızda insanların bin dönümde 1000-1200 lira elde edebilecekleri ortaya çıkıyor.  Bunun nerede sürmesi? Nerede mazotu? Mazot 25 liradan 45 liraya çıkmış. Yani bu çiftçi ilacını, gübresini, gelecek sene ekeceği ürünün tohumunu ne şekilde temin edecek? Koca bir tarladan bin 500 lira kazanan çiftçi bunu ne şekilde becerebilir? Ancak borçlanıp, ele güne muhtaç olarak yapabilir. Artık gerçekten bilinçli bir şekilde Trakya’mızda tarlaların başkalarına geçmesi, sermayedarın eline geçmesi için bu şekilde davranıldığını da düşünmeye başladık. Çiftçimiz artık biz burada tutunamayacağız, yapamayacağız, devlet, kurumlar arkamızda değil, çocuklarımız da artık gelmiyor buralara biz de artık yavaş yavaş tasımızı tarağımızı toplayıp şirketlilere tarlalarımızı satmak zorunda kalacağız noktasına gelmiştir. Biz bu sene kesinlikle kilo başına değil, dönüm başına kuraklık yardımı istiyoruz. Ama böyle verdik gösteriyoruz tarzında değil gerçekten önemli bir destek verilmesi lazım. Yoksa korkuyorum ki ülkede artık ayçiçeği, buğday ekilmeyecek. Çünkü bildiğiniz gibi buğdayda da yüzde 128 enflasyon oranı olmasına rağmen yüzde 12 zam yapıldı. Yüzde 12 zam geçen seneki enflasyon oranı ile bu seneki oran karşılaştırıldığında neredeyse yarı fiyatı demektir. Çiftçimiz artık ekmek istemiyor. Yarın öbür gün yemeye ekmek, kullanmaya yağ bulamayacak noktalara geleceğiz. Buradan hükümet yetkililerine sesleniyorum. Bir an evvel çiftçimizin yanında duralım. Onlar bizi gerçekten var eden ve onlar sayesinde bu hayatı rahatça yaşadığımız gerçeğini unutmayalım ve onlara da gösterelim. Köylerde de çiftçilerimiz kesinlikle artık ekemeyeceklerini söylüyorlar. Ekme ihtimalimiz yok diyorlar. Hatta şöyle söyleyeyim 50 kilo yağ alan 40 kilo yağ çıkacak olan çoğu tarlayı biçmeyecekler de. Bırakın biçmeyi sürmek bile istemiyorlar. Çünkü sürüldüğünde ekmemiz lazım diyorlar. Şu anda ürünü üzerinde bırakma noktasındalar.” dedi.