Lozan Antlaşması’nın 101’inci yıldönümü nedeniyle Edirne Belediye Başkanlığı tarafından düzenlenen törende konuşan Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın, “Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı Türkiye ve Türk Milleti, Sevr Antlaşmasıyla kendisine biçilen utanç verici giysinin içinde kuruyup gidecekti.” ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi olan Lozan Antlaşması’nın 101’inci yıldönümü nedeniyle, Edirne Belediye Başkanlığı tarafından Karaağaç’taki Lozan Anıtı’nda tören düzenlendi. Lozan Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başlayan tören; saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Törende konuşan Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın, “Bağımsız ve çağdaş bir Türkiye’nin doğmasını sağlamış olan Lozan Antlaşması, bugün bu topraklarda yaşayan her birimizin kaderinin yazıldığı dönüm noktalarından birisidir.” dedi.
Başkan Gencan Akın, “Bugün Türkiye Cumhuriyetine kudret ve saygı, bağımsızlık ve güvenlik kazandırmış; emperyalizme karşı verdiğimiz Ulusal Kurtuluş Mücadelemizin zafer belgesi, Cumhuriyet’imizin tapu senedi Lozan Antlaşması’nın imzalanmasının 101. yıl dönümü.
Bu anlamlı günü yine anlamlı bir yerde; Lozan Antlaşması ile kazanılan Türk toprağı olan Karaağacımız da gururla kutluyoruz.
Bağımsız ve çağdaş bir Türkiye’nin doğmasını sağlamış olan Lozan Antlaşması bugün bu topraklarda yaşayan her birimizin kaderinin yazıldığı dönüm noktalarından birisidir. Eğer Kurtuluş Savaşı olmasaydı, Lozan Barış Antlaşması imzalanmasaydı, Cumhuriyet kurulmasaydı ve o büyük deha; Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı Türkiye ve Türk Milleti Sevr Antlaşmasıyla kendisine biçilen utanç verici giysinin içinde kuruyup gidecekti.
780 bin kilometrekarelik ülke topraklarımızın Türkiye Cumhuriyeti’ne ait olduğunu tüm Dünya’ya kabul ettirdiğimiz, kapitülasyonlara son vererek, mali ve ekonomik açıdan uluslararası alanda kazandığımız ekonomik bağımsızlığın belgesi olan Lozan Barışı; dönemin konjektürüne ve şartlarına bakıldığında Türkiye’nin uluslararası diplomaside kazandığı en büyük başarılardan birisidir. Aynı zamanda Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra geçerliliğini koruyan tek antlaşma olarak yüz yılı aşkın bir süredir geçerliliğini koruması açısından da oldukça önemlidir.
Ne mutlu ki Türkiye Cumhuriyeti hem savaş meydanlarında hem de diploması masalarından kazanılan şanlı zaferlerle kurulmuştur.
Emperyalizme karşı Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başlatılan Kurtuluş Savaşı unutulmaz kahramanlıkların sergilendiği şanlı bir zafer olarak tarihin altın sayfalarındaki yerini almıştır. 24 Temmuz 1923’te imzalanan “Lozan Antlaşması” ile barış ve özgürlük ortamı tesis edilmiş, 29 Ekim 1923’de kurulan “Cumhuriyet” ile birlikte bu topraklardaki ebedi Türk varlığı sonsuzluğa yelken açmıştır.
Hiç kuşku yoktur ki Lozan Antlaşmasıyla sağlanan başarı da çok yetenekli bir asker ve aynı zamanda diplomasi ustası olan İsmet İnönü’nün rolü çok önemli ve kıymetlidir. İsmet Paşa Lozan’da memleketinin menfaatlerini adım adım savunmuş, Anadolu’nun Türk yurdu olduğunu, milli sınırların bölünmeyeceğini, minarelerde ezan sesinin dinmeyeceğini tüm Dünya’ya kabul ettirmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk kendisine gönderdiği telgrafta Ülkeye yararlı sıra sıra işlerle örülü olan ömrünüzü bu kez de tarihsel bir başarıyla taçlandırdınız.” diyerek İsmet İnönü’nün bu zaferdeki rolünü en iyi biçimde yansıtmıştır. Herkes bilmelidir ki “Ordu yok! Diyenlere “Kurulur” diyen, “Para yok! Diyenlere; “Bulunur” diyen, “Düşman çok! Diyenlere; “Yenilir!” diyerek yoklukla, bin bir zorlukla kazanılan Kurutuş Zaferi ve imzalanan barış Lozan Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti var oldukça geçerliliğini koruyacaktır. Lozan’ın bitmesini bekleyenler Türkiye Cumhuriyeti’ni yeniden Sevr’e mahkûm etmek isteyenlerden başkaları değildir.
Mahmut Esat Bozkurt’un dediği gibi ” Türk genci! Vatan böyle kurtuldu. Sevr böyle parçalandı. Yeni Türk devleti Lozan antlaşması ile böyle tesis edildi. Yeni eseri bütün azametiyle Şef sana emanet etti. Sen bunu bekleyeceksin. Ruhunun kuvvetiyle bekleyeceksin.”
Sonsuza kadar, kanımızın son damlasına kadar bekleyeceğiz.
Bu duygu ve düşünceler içerisinde Lozan Antlaşması’nın 101. yıldönümünü bir kez daha kutluyor, başta Büyük Atatürk olmak üzere, Lozan görüşmelerine yön veren dönemin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerini ve Lozan görüşmelerini yürüten 2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’yü minnetle ve şükranla anıyorum. Ruhları şad olsun.” diye konuştu.