Dünyaca ünlü, “Kemanı konuşturan adam” olarak bilinen Nedim Nalbantoğlu kemana hakimiyeti ve icrasıyla izleyenleri mest ediyor.
Kırklareli'nde 5 yaşındayken babası udi Hüseyin Avni Nalbantoğlu'nun eve keman getirmesiyle bütün hayatını çocukluk yaşlarında keman ve müzik üzerine kuran 52 yaşındaki Nedim Nalbantoğlu, caz, klasik, Balkan, Hint ve Türk Sanat Müziği gibi müzik türlerinde doğaçlama çaldığı kemanıyla adeta kamana can veriyor.
Babası Nalbantoğlu'nun kurduğu Türk Sanat Musikisi Korosu'nun konserlerine giderek müziğe merak salan Nalbantoğlu, kendi becerisi ile mandolin ve babasının udunu çaldı.
Bir gün babasının eve keman getirmesiyle birlikte hayatını tamamen müzik üzerine kurulan Nalbantoğlu, eğitim hayatında da gittiği İstanbul Mimar Sinan Batı Müziği Konservatuarını birincilikle tamamladı.
Hayatının her alanında kemanı ve yayını yanından ayırmayan Nalbantoğlu, kısa süre içerisinde başarıları ile dünyanın dört bir yanında 'kemanı konuşturan adam' olarak tanınmaya başladı.
Fransa, Almanya, Martinik, İsveç, Estonya, Belçika, Portekiz, İspanya, Japonya, İtalya ve Fas gibi birçok ülkede festival ve konserlere katılarak yaptığı müzikleri ile herkesi keman sesine hayran bırakan Nalbantoğlu, kemanından kusursuzca çıkardığı ses ile dinleyicileri mest ediyor.
Babası gibi çok iyi bir müzisyen olma hayalini gerçekleştirdiğini anlatan Nalbantoğlu, değişik bir tarzının olduğunu söyledi.
Keman çalmasını daha iyi öğrenmek için 5 yaşındayken gittiği keman öğretmenin çalmasını beğenmediğini aktaran Nalbantoğlu, ''Babam eve keman getirdi. O aleti çok sevdim ve hemen bana vermesini istedim. Daha sonra bana bir hoca buldular. 2 kez çalmasını istedim ve çalışını beğenmedim. Eve gittim 'çok iyi çalamıyor' dedim ve bir daha gitmedim. İstanbul'a taşındığımızda Mimar Sinan Batı Müziği konservatuarına girdim, birincilikle kazandım. Birçok ülkede de konser verdim. Pariste bir müzede verdiğim konser oranın arşivine girdi. Bulgar hükümeti tarafından Balkan Bulgar müziği yorumcusu diye. Estonya, İspanya, İtalya, Fransa, Almanya’da festivallerde, konserlerde çaldım. Sanatçı Fikret Kızılok, Candan Erçetin ve Yalın ile açıkhava konserleri yaptık.'' diye konuştu.
Nalbantoğlu, Paris'te bir prodüktör ile görüşmesi sonucu 25 yıl boyunca kaldığını ve 3 yıl Fransa Devlet Caz Orkestrasında görev aldığını kaydetti.
Kemanı çalarken müziğe odaklandığını vurgulayan Nalbantoğlu, kemanını o anki hisleriyle doğaçlama şeklinde çaldığını bildirdi.
Keman çalışında farklı tınılar yakaladığını ifade eden Nalbantoğlu, şöyle devam etti: ''Müzik duyguların, hislerin ve daha çok kapasitenin geri dönüşüdür. Dinlenmesi yada konuşabilmesi aletin. Hedefim artık oldu bundan sonra konserlere devam edeceğim. Keman çalarken sadece müziğe odaklanmaya çalışıyorum. Bazen farklı tınılar yakalayabiliyorum. Doğaçlama çaldığım için şimdiye kadar 550 bin konser yaptıysam hepsi ayrı çalıştır. Hiçbiri bir birine benzemez. Çünkü o anki hislerimle çalıyorum, hepsi doğaçlama.''
