Sultan II. Bayezid tarafından 1488’de yaptırılan, su, müzik ve koku ile psikolojik hastalıkların da tedavi edildiği; şimdi müze olarak devrin tedavi yöntemlerinin anlatıldığı Sağlık Müzesi, tıp tarihine ışık tutuyor.
Edirne’deki Sultan 2. Beyazid Külliyesi tıp tarihen ışık tutmaya devam ediyor. Avrupa o çağda akıl hastalarını içlerine şeytan girmiş diye yakarken Osmanlı su, müzik, koku ve meşguliyetle tedavi ediyordu.
Devrin en modern tıp yöntemlerinin uygulandığı Sultan 2. Beyazid Külliyesi’nde, halka şifa dağıtılan külliyede çalışmış kadın hekimlerle ilgili de bölüm yer alıyor.
Orta çağda Avrupa skolastik düşüncenin kıskaçında bilime sırtını dönmüşken Osmanlı Devleti’nde ise o dönem için mahrem sayılabilecek ameliyatları yapan kadın cerrahlar bulunuyordu.
Medeniyetimizin örneklerini bir bir gün yüzüne çıkardıklarını söyleyen Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’da Saliha Hatun ile ilgili müzede yer alan bölümün herkes tarafından görülmesi gerektiğini söyledi.
Sağlık müzesinde adına ayrılmış bölümde verilen bilgiye göre Küpeli Saliha Hatun cerrahlığı eşi Deniz Bin Gazi’den öğrendi. Eşinin vefatının ardından 1620’de hekimliğe başlayan Saliha Hatun, hastalara belki de dünyada ilk defa rıza senedi imzlatıyordu.
Rıza senetleri vilayetin kadısı huzurunda şeriye mahkemelerinde 2 şahitle birlikte hasta ve hekim arasında imzalanıyordu. Hasta, tedavi sonrası sakat kalır veya yaşamını yitirirse akrabalarının kan ve diyet davası açmaması için söz konusu senet imzalatılırdı
Kayıtlara göre Saliha Hatun planlı ameliyatları 300 akçeye acil operasyonları ise 3000 akçeye yapıyordu ve tam 21 hastaya rıza senedi imzalatmıştı.