Kuzey Ege’nin en önemli turizm destinasyonları arasında yer alan Bozcaada’daki 5 bin yıllık üzüm bağları, bu yıl ilk kez hazırlanan proje ile agro turizm ile (tarım turizmi) tanıştı.
Son yıllarda üretim maliyetlerinin yüksekliği, yetişmiş insan gücünün azalmasıyla üretimi 9 bin tonlardan 5 bin tona kadar düşen “Bozcaada çavuşu”nun yeniden ayağa kaldırılması ve bölgenin turizm potansiyelinin artırılması için hazırlanan proje ile adada 12 bin dönüm alana yayılan üzüm bağlarında farklı bir telaş yaşanıyor.
Bozcaada Kaymakamlığının öncülüğünde İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Bozcaada Bağ Üreticileri Birliği ve Bozcaada Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin desteğiyle hayata geçirilen proje çerçevesinde, adayı ziyarete gelenler iskeledeki kabul noktalarında kendilerine verilen hasır sepet, şapka, bandana, önlük ve bağ makasları ile üzüm bağlarına traktör römorklarında taşınıyor.
Yiyecekleri üzümlerin hasadını yapan ziyaretçiler, kendilerine eşlik eden müzisyenlerin darbuka ve klarnet nağmeleriyle eğlenceli dakikalar yaşıyor.
Ortalama 6 kilogram üzüm toplanabilen sepetler için katılımcılar başvuru noktalarına 50 lira ücret ödüyor.
Projeye katılanların twitter, facebook ve instagram hesaplarından “Bağda izin olsun üzüm yemeğe yüzün olsun”, “Bozcaada çavuşu”, “Tak sepeti koluna haydi bağ bozumuna” sloganlarıyla yaptıkları paylaşımlar ise İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünce oluşturulan “bağ bozumu” başlıklı sosyal medya hesaplarından anlık olarak yayımlanıyor.
Bozcaada Kaymakamı Mustafa Akın, yaptığı açıklamada, adada 5 bin yıldır süren bağcılığın turizm nedeniyle geri planda kaldığını söyledi.
Evliya Çelebi'nin 17. yüzyılda hazırladığı Seyahatname'sinde “Buradaki gibi Çavuş Üzümü dünyanın hiçbir yerinde yetişmez” ifadesine yer verdiğini hatırlatan Akın, şöyle konuştu:
“Biz hazırladığımız proje ile adanın 5 bin yıllık serveti olan üzüm rekoltesini artırmak ve ziyaretçilerimize agro turizm yaptırmak için farklı bir çalışmaya imza attık. Bu sayede vatandaşlarımız üzümlerini kendileri bağdan toplama fırsatı buluyorlar. Önümüzdeki yıllarda bu projeyi geliştirip sayıyı katlayarak Bozcaada'nın meşhur çavuş üzümünü tüm Türkiye'ye ve dünyaya tanıtarak üretimini arttırmayı, bizden sonra gelecek nesillere de bu üzümü ulaştırmayı hedefledik.”
Serap Seçkin de bağda güzel ve eğlenceli zaman geçirdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti “Ben hayatımda hiç dalından koparıp ya da toplayıp bir meyve yememiştim. İstanbul'da yaşıyorum ve sistem market alışverişine yöneltiyor insanları. Burada olmak çok güzel bir duygu. Çok farklı anılarla geri döneceğiz.” ifadelerini kullandı.