Meriç-Ergene Havzası’nda taşkın riski taşıyan alanların belirlenmesi amacıyla risk yönetim planı oluşturulacak. Bu kapsamda Edirne’deki bir hotelde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık, “Aslında Meriç’i 3 ülke 1 nehir olarak da değerlendirebiliriz. Yunanistan, Bulgaristan, Türkiye’yi ilgilendiren bir nehirden bahsediyoruz. Bu nehrin sunduğu imkanlar ve oluşturdukları riskleri de hep birlikte planlamamız gerekiyor. Bölgesel ve Uluslararası anlamdaki işbirliğinin son derece önemli olduğunu görüyoruz.” dedi.
Meriç-Ergene Havzası Taşkın Risk Yönetim Planının Hazırlanması İçin Teknik Yardım Projesi toplantısı Margi Hotel’de gerçekleştirildi. Toplantıya; Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Bilal Dikmen, havzada çalışan kurumların temsilcileri ile sivil toplum kuruluşlarından yerli ve yabancı temsilciler katılım gösterdi.
Vali Kırbıyık, toplantıda yaptığı konuşmada, Meriç Nehri’ndeki imkanları ve nehrin oluşturduğu riskleri Yunanistan, Bulgaristan ve Türkiye’nin birlikte planlaması gerektiğini söyledi.
Vali Kırbıyık, “Bu projenin özü riski bertaraf etmek gibi gözüküyor. Karşı karşıya kaldığımız risklerin tespit edilmesi, buna uygun planlamaların yapılması ve bu planlamalar doğrultusunda gerekli uygulamaların hayata geçirilmesi son derece önemli. Bu topraklar 100 yıl öncede 50 yıl öncede yakın zamanlarda da çeşitli şekillerde taşkına maruz kalmış bir coğrafyada yaşıyoruz. Kanal Edirne bu anlamda Edirne için önemli bir proje olmuş. Edirne merkez açısından belki risk düzeyimizi mümkün olduğunca en az seviyeye indirmiş ancak tüm risk kalktı mı dersek, bu riskin kalkmadığını sizler de bizler de biliyoruz. İlimiz genelinde Meriç havzasındaki güzergah boyunca da benzer şekilde riskin bulunduğunu görüyoruz. Bu çerçevede bu taşkınların oluşturduğu etkiler; bir yandan can güvenliğini tehdit ediyor. Bölgemizde maalesef geçtiğimiz yıl da taşkınlarda can kayıpları yaşandı. Bir yandan mal güvenliği tehdit ediyor. Tarlalar başta olmak üzere vatandaşımızın evi, işyerinde tehditler oluşturuyor. Bir yandan da ekolojik bir zarar ortaya koyuyor. Tarım arazileri üzerinde ekolojik zararlar oluşturduğunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla bu riskin iyi hesaplanması, iyi planlanması, iyi uygulanması, iyi yönetilmesi son derece önemli. Bu anlamda bu çalışma bu bölgeye Meriç havzasına, Ergene havzasına ışık tutacak ve bizim risklerimizi bertaraf edilmesi noktasında tüm uygulayıcı kurumların valiliklere, belediyelere, diğer kamu kurum ve kuruluşlara, DSİ’ye paydaşların tamamına bir yol haritası sunacağını ümit ediyoruz. Edirne Valiliğini öncülüğünde 3 Nehir 1 Şehir adı altında yapılan ve içinde enerji santralleri, rekreasyon alanlarının olduğu, Edirne’nin çehresini değiştirecek, geleceğine katkı sunacak vizyon projelerden bir tanesi. Aslında Meriç’i 3 ülke 1 nehir olarak da değerlendirebiliriz. Yunanistan, Bulgaristan, Türkiye’yi ilgilendiren bir nehirden bahsediyoruz. Bu nehrin sunduğu imkanlar ve oluşturdukları riskleri de hep birlikte planlamamız gerekiyor. Bölgesel ve Uluslararası anlamdaki işbirliğinin son derece önemli olduğunu görüyoruz.” şeklinde konuştu.
Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Bilal Dikmen ise, 2013 yılında 25 nehir havzası için taşkın yönetim planlarının hazırlanmaya başladığını belirtti.
Dikmen, “Genel Müdürlüğümüz tarafından 2011 yılından itibaren taşkın riskini etkili bir şekilde yönetebilmek için taşkın konusu tüm yönleriyle beraber havza ölçeğinde bütüncül bir yaklaşımla ele alınmaya başlanmıştır. Bu kapsamda; 25 nehir havzası için taşkın yönetim planlarının hazırlanması çalışmalarına 2013 yılında başlanmış olup bugün itibariyle 23 havzada taşkın yönetim planı hazırlama çalışmaları tamamlanmıştır. 1 havzada da taşkın yönetim planı çalışmaları devam ediyor. 1 havzada da bu proje kapsamında taşkın yönetim planı hazırlama çalışmalarına başlanmıştır.” dedi.
