Edirne’nin meşhur tava ciğerinin yanında ana garnitür olarak sunulan patentli ve tescilli Karaağaç acı biberinin hasadı, kavurucu sıcaklar sebebiyle 1 ay geç başladı.
Edirne’nin meşhur tava ciğerinin vazgeçilmez garnitürü olan patentli ve tescilli Karaağaç acı biberinin hasadı, kavurucu sıcaklar nedeniyle bu yıl 1 ay geç başladı. Biber hasadı yapan tarım işçileri, 40 derecelik sıcaklık altında büyük emek sarf ediyor. İşçiler tarafından sabahın ilk ışıklarında toplanan acı biberler, iplere dizilip kurutulduktan 35 gün sonra sofralardaki yerini alacak.
Biber üreticisi Yılmaz Ule, ilk hasat nedeniyle tarım işçilerine keman ve darbuka eşliğinde ciğer ile deva-i misk ikram etti. İşçiler de Trakya oyun havaları eşliğinde göbek atarak, hasada devam etti.
Karaağaçlı Çiftçi Tunahan Ule, Karaağaç acı biberini yetiştirme süreci hakkında bilgiler verdi.
Tunahan Ule, “Edirne Karaağaç Mahallesinde çiftçilik yapıyorum. Patentli tescilli ciğer biberi yetiştiriyoruz. Bu gün de burada hasat yapıyoruz. Çok keyifli bir hasat var. Bu sene haşatımıza 20 gün geç başladık. 40 derecelerden dolayı biberimiz çok strese girdi. Bu biber yerli tohum yani Ata tohumumuz yani dedemizin dedesinden kalma o yüzden çok çabuk strese giriyor. En büyük özelliği ince kabuk olması biberimizi yalnızca senede 2 kere toplayabiliyoruz 3’üncü kez toplayamıyorsun çok verimli bir biber değil şimdi burada toplandıktan sonra tek tek iplere dizilecek imece oradan tek tek askıya asılması gerekiyor ve gölgede asılması gerekiyor. Güneş görmeyecek. Nem olan yerde kesinlikle kurumaz. Bu 35-40 derecelerde askıdayken 1 ayda 35 günde biberimiz kurumuş hale geliyor. Fakat dereceler 20-25 derece olduğu zaman iki üç ay içinde kurumuş oluyor. Biberimiz sadece Edirne Karaağaç Mahallesi’nde yetişiyor ve ayrıca sınır bölgesinde yetişiyor. Suya yakın ve ovalarda yetişmiyor sadece sınır bölgesinde yetişiyor. Yunanistan’a sınır olan bölgelerde yetişiyor. Edirne Tava Ciğer’inin yol arkadaşı. Ciğer olmazsa biber olmaz biber olmazsa ciğer olmaz totalde 200 tona yakın bir hasat bekliyoruz. Bu sene yeşil biberin fiyatı 85 lira.” dedi.
Edirneli esnaf Arif Meriç ise, Karaağaç’taki acı biber tarlalarında büyük bir emek olduğunu ifade etti.
Meriç, “Burada bir alın teri var alın teri. Edirne ciğerini yanına gelen o dünyanın en tatlı acısı olan o biber var ya bin bir meşakkatle geliyor. Onların yüzlerindeki mutluluğu dünyanın en tatlı acısını beraber çıkartıyoruz. Bundan daha mutlu, bundan daha ferah, bundan daha güzel bir hayat olur mu diye düşündüm. Hakikatten çok mutluyuz, sebebine gelince bu topraklar öyle mübarek öyle bereketli topraklar ki dünyanın hiçbir yerinde yetişmeyen bu Edirne’nin deva-i misk’i ile Edirne’nin karaağaç biberi burada çıkıyor. Çok mutluyuz o kadar mutluyuz ki o kadar sevinçliyiz ki dünyanın dört bir uçağından Edirne’mize gelip ciğerini yiyip biberini almadan gitmiyorlar. Hem biberi hem ciğeri yiyorlar bir taraftan tatlanıyorlar oh be kardeşim diyor. İyi ki gelmişim Edirne’ye diyor. Ruhun ne kadar boşlukları varsa Edirne’de bu biber bu deva hepsini dolduruyor efendim. En uç yerdeyiz düşünebiliyor musunuz 200-300 metre ileride Yunanistan var Allah’ın hikmetine bakın bu biber burada yetişiyor orada yetişmiyor şu güzelliğe bakın. Dünyanın hiçbir yerinde aramızda 200 300 500 metre olan biraz daha ilerlesin toprakta bu dünyanın biberi karaağacın biberi orada yetişmeyip burada yetişmesi bizler için çok büyük bir enerji. Aman Allah’ım bizim dedelerimizin dedesi yüzyıllarca neyi saklamışlar gelecek nesillere tohumunu saklamışlar bunun da tohumu Edirne Karaağaç biberinde. Onun için buradan diyorum ki buradan yanımızdaki komşumuza da selamlar hürmetler olsun ne zaman canları ciğer çektiğinde löp Edirne’ye geliyorlar yanında da Karaağaç’ın biberini yiyorlar. Neden? Yan yana komşuyuz ya işte dünya bu kadar kısa.” şeklinde konuştu.