Edirne’de kadın hakları konusunda çalışmalar yapan sivil toplum örgütlerinden oluşan Edirne Kadın Dayanışması Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Törende platform adına basın açıklaması yapan CHP Edirne Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Reyhan Güzel, 2022 yılı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksine göre; Türkiye’nin 146 ülke arasından 124’üncü sırada olduğunu ifade etti.
Edirne’de kadın hakları konusunda faaliyet gösteren çok sayıda sivil toplum örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu Edirne Kadın Dayanışması Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeniyle Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende; Kadın Dayanışması Platformu adına basın açıklaması yapan CHP Edirne Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Reyhan Güzel, 2022 yılı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksine göre; Türkiye’nin 146 ülke arasından 124’üncü sırada olduğunu ifade etti.
Güzel tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Dünya Ekonomik Forumu’nun 2022 yılı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre 146 ülke arasında maalesef 124’üncü sıradayız. Türkiye cinsiyet eşitsizliği konusunda dünyada, ekonomik katılımda 134., eğitim düzeyinde 101., sağlık ve hayatta kalmada 99., siyasi katılımda 112’nci sırada yer alıyor. Bugün pandemi koşullarıyla derinleşen ekonomik kriz ve en son yaşadığımız olağanüstü depremle beraber kadınlarımızın yükü daha da arttı. Kadınlar ve erkekler arasında hep var olan gelir eşitsizliği, bu dönemde iyice büyüdü. Geniş tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 27,5’e çıktı. Hala günümüzde İstanbul Sözleşmesi’ni savunanlara, 8 Mart’ı kutlayanlara şiddet uygulanıyor, cezalar yağıyor. Kadının emeğini yok sayanlara haykırıyoruz: Her kadın emekçidir. Her zaman kendisinin, çocuklarının, ailesinin ve toplumun geleceği için insanca yaşam kavgası verir. Ve bu tarihler boyunca da hep böyle olmuştur.
Yaşanan deprem kadınlar açısından incelendiğinde; sosyal baskı altında yaşayan kadınların daha fazla incinebilir ve zarar görebilir duruma düştüklerini gördük. Bu durumda, kadınlar haklarından ve eğitim olanaklarından yeterince yararlanamadıkları için iş gücü kapasitelerini kullanamamakta ve ekonomik anlamda da birey olarak kendi yaşamlarını kuramadıkları da bir diğer çarpıcı sonuç olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin kültürel farklılıkları ve dinamik yapısı da, olası bir afetin etkilerini düşündüğümüzde orada yaşayan kadınlarımızın yaşadıkları sorunları sıcacık evlerimizde televizyon karşısından izleyerek tahmin etmemiz ve yaşadıklarını bilip hissetmemiz de mümkün değildir.
Biz Edirne’de yaşayan kadınlar olarak; bu kavganın da, bu taleplerin de, geleceğin aydınlık günlerini barındıran bu umudun da yılmaz savunucularıyız. Bizler, haklı mücadelemizi örgütleyerek tarihe yön verenler olacağız. Emek biziz. Umut biziz. Mücadele biziz. Halk biziz. Halkın iktidarını da biz kadınlar kuracağız. Kutlu olsun 8 Mart! Dayanışma olsun, yaşam dolsun, cesaret olsun.”