İsrail’in Filistin’e yönelik gerçekleştirdiği insanlık dışı saldırılar, Edirne İl Genel Meclisi tarafından kınandı. Meclisteki tüm grupların ortak imzasıyla hazırlanan bildiriyi okuyan Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş, “İnsanlık suçu işleyen İsrail’i nefretle kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Edirne İl Genel Meclisi Kasım ayı olağan toplantıları 2. oturumu bugün gerçekleştirildi. Mehmet Geçmiş başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda 2 komisyon raporu görüşülerek karara bağlandı. Toplantının açılışında meclisteki tüm grupların ortak imzasıyla hazırlanan ortak bildiri, Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş tarafından okundu.
İsrail’in Gazze’de yaptığı insanlık dışı saldırılara tepki gösteren Geçmiş, Filistin’e destek mesajı verdi.
Geçmiş tarafından okunan ortak bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Yıllardır Müslümanların en değerli mabetlerine ev sahipliği yapan Filistin toprakları, Siyonist İsrail tarafından; havadan, karadan ve denizden kuşatma altındadır. Gazze ve diğer bölgelerde Filistin halkına karşı soykırım uygulayan işgalci İsrail terör örgütü, 7 Ekim’den bugüne değin katliamına devam etmektedir.
Çoluk çocuk, kadın erkek, genç yaşlı demeden masum insanları, hastaneleri, sığınma kamplarını, mülteci yerleşim alanlarını hedef gözetmeksizin bomba yağmuruna tutuyorlar. Bunlar yetmezmiş gibi halkına silah dağıtıp ‘önünüze çıkan her Filistinliyi vurun’ talimatı vererek, her yeri kan gölüne çeviriyorlar. ABD ve bazı Avrupa ülkeleri de uçak gemileri ile buralara gelip İsrail devletine sahip çıkarak bölgeyi dizayn etme amaçları uğruna bu insanlık suçunun ortağı oluyor. Bunlar olurken sözüm ona medeni batı ülkelerinden, Birleşmiş Milletler teşkilatından, dünya insan haklarından, dünya sağlık örgütünden, ülkemiz hariç İslam dünyasından tek ses duyulmamaktadır.
Filistin’de Gazze’de olanlar bizi ilgilendirmez diyemeyiz çünkü onlar bizim kardeşlerimizdir. O topraklarda inancımız gereği ortak kutsal değerlerimiz vardır. Bu vesileyle bu Siyonist katilleri, bu insanlık düşmanlarını, bu eli kanlı vahşileri, bu teröristleri lanetliyoruz. Savaşın bir an önce sona ermesini, ölümlerin durdurulmasını, Filistinli kardeşlerimizin kendi yurtlarında huzur içerisinde yaşamalarını istiyoruz.
Edirne İl Genel Meclisi olarak Siyonist İsrail’in saldırılarının ve Filistin halkına yaptığı insanlık dışı katliam ve zulümlerin karşısında durmaya, Filistin davasını ve kardeş Filistin halkının özgürlük, adalet, hukuk ve bağımsızlık için verdiği haklı mücadelesini desteklemeye ve savunmaya devam edeceğimizi beyan ediyoruz.”
Ortak bildirinin ardından konuyla ilgili konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Nedret Akbulut ise, siyonizmi destekleyen firmaların ürünlerinin boykot edilmesi gerektiğini ifade etti.
Akbulut, “Siyonizmi destekleyen firmalarının ürünlerinin kararlı ve devamlı bir şekilde boykot edilmesi çağrısında bulunuyorum. Bu mücadele devam etmeli ve kesintisiz sürmelidir. Bu çok önemlidir. İsrail’in, Siyonist insanların üretmiş olduğu ürünleri almak büyümeleri ve kuvvetlenmeleri için destek vermek anlamı taşıdığını ifade etmek istiyorum. Bu konuda meclis üyesi arkadaşlarıma ve Edirneli kardeşlerime bu hassasiyeti göstermelerini ve siyonizmi destekleyen firmalardan alışveriş yapmamalarını istiyorum. Filistin ve Gazze’de olanları hepimiz akşam evlerimizde televizyon ekranlarında izliyoruz. Aslında bazılarımızın izleyemediğini de tahmin ediyorum en başta kendim olmak üzere çünkü insan vicdanının ve yüreğinin alacağı görüntüler değildir. Ben bu yaşıma geldim; böyle bir vahşet görmedim. Bir baba evladını eline almış ayakları yok, kafası yok, boynundan tutmuş bütün dünyaya karşı gösteriyor. Buna ne dayanır? Kaçacak yeri yok, içecek suyu yok, sığınacak bir yeri yok, yatacak yeri yok. İçimiz parçalanıyor. Bu anlamda Gazze’de olanlar bizi ilgilendirmiyor diyemeyiz. Onlar bizim kardeşlerimiz. Bugün Mescidi Aksa’da olanlar yürek parçalayıcı görüntülerdir. Orası bizim kıblegahımız. Müslümanlar için ve bizler için kutsal yerlerdir. Onlarca peygamberin doğduğu, yaşadığı yerlerdir. Sözlerimi daha fazla sürdürmek istemiyorum. Son olarak söyleyeceğim şey bu katillere, bu insanlık düşmanlarına, bu eli kanlı vahşi Siyonistlere, bu terör örgütlerine lanet olsun diyorum. İnşallah tez zamanda helak oluşlarını da görürüz.” dedi. CHP Grubu adına konuşan Çiğdem Gegeoğlu da, bölgede yaşanan insanlık dışı saldırıları lanetlediklerini belirtti.
Gegeoğlu, “Filistin’de yaşananları dininiz, diliniz, ırkınız ne olursa olsun kabul etmek, içinize sindirmek mümkün değil. Bugün Filistin’de büyük bir katliam ve insanlık dramı yaşanmakta. Binlerce masum Filistinlinin yaralandığı, binlercesinin vefat ettiği insanlık dışı saldırıyı CHP grubu olarak biz de lanetliyoruz. Bu dramın en önemli sebebi Filistin’in sorununun yıllardır çözülemeyişidir. Başta ABD olmak üzere büyük güçlerin hesapsız politikaları ve İsrail’in gaddar tutumudur. Filistin sorunu çözülmeden Orta doğu da yaşanan sorunların çözüme kavuşması imkansızdır. 7 Ekim’de başlayan süreçten 29 Ekim’e kadar Sağlık Bakanlığı Islahevi yetkilileri ve Uluslararası görülen gözlemcilerin verdikleri rakamlara göre İsrail’de bin 400 kişi ölmüş, 5 bin 431 yaralı var. Gazze’deki Filistinli sayısı ise 8 bin 5 kişi vefat etmiş, 20 bin 242 kişi yaralanmış. Batı Şeria’da ise 116 ölü, 2 binden fazla yaralı var. maalesef bu dramın yarattığı neticede yaşadıkları yeri terk etmek zorunda olan 1 milyon 400 binden fazla sadece Filistinli var ve yaklaşık 250 bin kişi de İsrailli var. Bilerek, hedefleyerek ve isteyerek hastaneleri, okulları, sığınma kamplarını vurmak insanlık ve savaş suçudur. Çözüm çok açıktır aslında BM güvenlik konseyi kararları doğrultusunda 1967 sınırlarına uygun bir şekilde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen bir Filistin Devleti kurmaktır. Sınırlarımızın hemen yanında olan Orta Doğu bu savaşları ve insanlık dramını hak etmiyor. Orta Doğu’da en kısa zamanda barışın tesis edilmesi bir mecburiyettir. Dünya’nın her zaman olduğundan çok bugün barış, ihtidam ve sağduyuya ihtiyacı vardır. Savaş nerede olursa olsun, sebebi ne olursa olsun felakettir. O nedenle adına ne olursa olsun her türlü teröre tam bir kararlılıkla karşı olduğumuzu ilan ederken mazlum halkların özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam haklarından mahrum bırakılmasına aynı kararlılıkla karşı çıkıyor ve sorunların barış içerisinde çözülmesini öneriyoruz. Sözlerimi Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözüyle bitirmek istiyorum. ‘Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Gerçek kanaatim şudur: Milleti savaşa götürünce vicdanımda azap duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz. Lakin millet hayatı tehlikeye maruz kalmıyorsa savaş cinayettir.’ Savaşta hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.” şeklinde konuştu.
