Edirne’de hobi olarak minyatür talika, fayton ve tarım aletleri yapmaya başlayan 55 yaşındaki Özcan Abacı, kısa sürede işin sanatkarı oldu. Abacı’nın ahşaba olan hobisi onu Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatları Sanatçısı listesine soktu.
Çocukluğu babasının yanında demir doğrama atölyesinde geçen 55 yaşındaki Özcan Abacı, hobi olarak başladığı ahşaptan talika, fayton ve tarım aletlerinin maket yapma işinde kısa sürede usta oldu. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Uyku Bozuklukları Merkezi’nde sağlık teknisyeni olarak görev yapan Özcan Abacı, yaptığı eserleri hem ulusal hem de uluslararası tanıtımla dünyaya duyuruyor. İnsan ve yük taşımacılığında kullanılan talika ve faytonların minyatürlerini yapan Özcan Abacı, geçmişin araçlarını yeni nesillere aktarıyor. El emeği göz nuru ürün olan talika, fayton ve tınaz makinası, işlenmesinden, zımparalamaya, şekillendirilmesinden boyamasına kadar birçok aşamadan geçirilerek görücüye çıkıyor. Zorlu işçilik sonucu ortaya çıkan talikanın yapımı ise yaklaşık 1 ay sürüyor.
Ahşaba olan ilgisinden dolayı fayton ve tarım aletleri maketleri yapmaya başladığını söyleyen Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatları Sanatkârı Özcan Abacı, ahşap saksı, gemi yaparak başladığı iş sonrası kendi kültürüne ait çalışmalar yapmaya karar verdiğini belirtti.
Çocukluğunda babasının demir doğrama atölyesinde vakit geçiren Abacı, atölyenin kapanmasının ardından hobi olarak el sanatları üzerine çeşitli minyatür maketler yapmaya başladı. Özcan Abacı’nın yaptığı minyatür eserler, hem yurt içinde hem de yurt dışında yoğun ilgi görüyor.
32 yıldır fayton, talika ve tınaz makinesinin minyatürünü yapan Abacı’nın en büyük hayali ise, bu sanatı gelecek nesillere aktarabilmek.
İlk olarak ahşaptan saksılar yapmaya başladığını söyleyen Abacı, “Daha farkı ne yapabilirim diye düşünürken, yakın çevremde amcamın garajında duran tınaz makinesini yapmaya karar verdim. İlk önce ölçeklendirdim ve fotoğraflarını çektim. Fotoğrafları ölçülere göre 5 defa küçülterek tınaz makinesini yaptım. İlk tınaz makinesini yaparken de yine malzeme yönünden çok eksiktim. Ama ortaya güzel bir çalışma çıkarınca mutlu oldum” dedi.
1993-2000 yılları arasında Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Süleyman Demirel’in Edirne ziyareti sırasında dönemin Valisi Mehmet Canseven’in el yapımı tınaz makinesini hediye etmesinin kendisi için dönem noktası olduğunu aktaran Abacı, sonrasında açılan atölyede Edirne’ye ait eserler üretmeye başladığını ifade etti.
Eski dönemlerde yaygın olarak kullanılan ve Edirne’ye özgü olan talikanın minyatürünü yapmak için araştırmalara başladığını söyleyen Abacı, Kültür Bakanlığı tarafından 2005 yılında ilk kez açılan Altın Eller El Sanatları Festivali’ne katılarak geleneksel el sanatları sanatkârı kimlik belgesi aldı.
Trakya bölgesinden bu alanda festivale katılan ilk ve tek kişi olduğunu aktaran Abacı, bu nedenle de Kültür Bakanlığı’nın düzenlediği Altın Eller El Sanatları Festivali’nde her sene yer aldığını hatırlattı.
Talikaların üzerindeki desenlerin Edirne’ye özgü desenler olduğunu belirten Abacı, bunları yaparken de aslına uygun orijinalini aratmayacak şekilde olmasına dikkat ettiğini söyledi.
En büyük sorunlardan birisinin de çırak bulamamak olduğunu belirten Abacı, bu sanatı sürdürebilmek için bazı şeylerden fedakârlık yapmak gerektiğine vurgu yaptı.
Abacı’nın yaptığı faytonlar ve tarım aletleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Edirne Valiliği tarafından üst düzey kişilere hediye ediliyor. Abacı, yaptığı el sanatlarını Edirne’deki Sinagog Kültür Sanat Evi’nde sergiliyor.