Edirne Kent Konseyi öncülüğünde düzenlenen ‘Yaşam İçin Adalet’ eylemine katılan yüzlerce hayvansever, sokak hayvanları ile ilgili yeni düzenleme için Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören taslak çalışmasına tepki gösterdi.
Edirne Kent Konseyi, sokak hayvanları ile ilgili yeni düzenleme için Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören taslak çalışmasına tepki göstermek amacıyla ‘Yaşam İçin Adalet’ eylemi gerçekleştirdi. Saraçlar Caddesi’nde yüzlerce hayvanseverin katılımıyla yapılan eyleme; CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün ve STK temsilcileri de destek verdi. Hayvanseverler, ellerindeki taşıdıkları dövizler ve attıkları sloganlarla taslak çalışmaya tepki gösterdi.
Edirne Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu adına basın açıklamasını okuyan Eser Öcel de, “Hayvanları Koruma Kanunu, ne yazık ki bugün yasa yapıcılar tarafından bir katliam yasasına dönüştürülmek istenmektedir.” ifadelerini kullandı.
Öcel tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yaşamın bir bütün olduğunu ve her parçasının değerli olduğunu biliyoruz. Sokak hayvanları sorununun varlığını inkar etmiyoruz, ancak bu sorunun kaynağının görevlerini yerine getirmeyen, kısırlaştırma yapmayan ve sahipli hayvanların takibini gerçekleştirmeyen kamu kurumları olduğunun da farkındayız. Toplum olarak, geleneklerimizden, örf ve adetlerimizden ve dinimizden öğrendiğimiz kadarıyla can almak, katletmek, kısacası cinayet işlemek suçtur ve günahtır. Geçmişimize baktığımızda, sokak hayvanlarının bir sorun olarak değil, bu milletin bir parçası olarak kabul edildiğini görüyoruz. Ancak bazı kamu yöneticilerinin, ticari amaçları uğruna vicdanlarını karartarak, mahallemizin sakinleri olan sokak köpeklerini halkın tüm karşı çıkmalarına rağmen vicdansızca toplayıp sürgün etmeleri sonucu, ‘Hayırsız Ada Katliamı’ tarihimize kara leke olarak geçmiştir. Bu toplum, ikinci bir Hayırsız Ada katliamına daha izin vermeyecektir. 2004 yılında yürürlüğe giren ve 2019’da iyileştirme amaçlı revize edilen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, ne yazık ki bugün yasa yapıcılar tarafından bir katliam yasasına dönüştürülmek istenmektedir. Bu akla ve vicdana sığmaz yasa asla bir çözüm olamayacağı gibi/toplumun büyük bir kesiminde de travmaya sebep olacaktır. Bugün, 1389 belediyenin yaklaşık 1000’inde bir bakımevi dahi bulunmuyorken; sokaktaki hayvanların toplanıp 30 gün boyunca bakımevlerinde sahiplendirilmeye çalışılacağına inanmak, nereden bakarsanız bakın cehalet ve aymazlıktır. 2004 yılından bu yana kanuni yükümlülüklerini yerine getirmeyen, hayvan düşmanı belediyelerin ve onları denetlemek yerine,’ yaptıkları katliamlara göz yuman Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüklerinin beceriksizliğinin bedelini çaresiz sokak hayvanlarına ödetmek insafsızlıktır. Biz yaşam hakkı savunucuları olarak, devletin desteğini beklerken böyle bir yasa tasarısıyla karşı karşıya kalmamız kabul edilemez. Sanatçılar, sporcular, gazeteciler, meslek odaları, barolar, sivil toplum kuruluşları ve en önemlisi can kurtarmak adına meslek yemini etmiş veteriner hekimler bu yasaya karşıyken, halkın oylarıyla o koltuklarda oturan hiçbir milletvekilinin de katliama ‘evet’ demesi kabul edilemez. Her gün/ kadına yönelik şiddet haberleriyle sarsıldığımız, doğanın ve sokak hayvanlarının katledildiği, ekonomik olarak zor durumda olan ailelerin çocuklarına bir beslenme çantası bile hazırlayamadığı, emeklilerin ekmek alamadığı bu ülkede, sokak hayvanlarını hedef göstermek mevcut sorunların üstünü örtmeye çalışmaktan başka bir şey değildir. Kaldı ki uyutma maliyeti, kısırlaştırma maliyetinin dört kati iken, Türkiye’de neden kısırlaştırıp yaşatmak yerine katletmeyi tercih ettiklerini anlamak mümkün de değildir.”
HAYVANSEVERLERDEN ‘YAŞAM İÇİN ADALET’ EYLEMİ
-