3 Aralık Uluslararası Engelliler Günü dolayısıyla sivil toplum örgütleri temsilcileri ve engelli bireyler bir araya gelerek basın açıklaması düzenlendi. Kentteki bir işletmede basın açıklamasını gerçekleştiren Edirne İl Engelli Meclis Başkanı Nilüfer Sivrikaya Tokgöz, “2023-2025 Engelli Hakları Ulusal Eylem Planının takipçisi olacağımızı ve bu planın her aşamasında yaşanan olumlu olumsuz tüm süreçleri kamuoyu ile paylaşacağımızın sözünü vererek toplumun her kesiminin desteğini bekliyoruz.” diye konuştu.
3 Aralık Uluslararası Engelliler Günü dolayısıyla sivil toplum örgütleri ve engelli bireyler basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını okuyan Edirne İl Engelli Meclis Başkanı Nilüfer Sivrikaya Tokgöz, Engelliler Günü’nün bir kutlama ya da güzel cümlelerle geçiştirilecek bir gün olmadığını kaydetti.
Tokgöz, “1992 yılında Birleşmiş Milletler kararı ile 3 Aralık “Uluslararası Engelliler Günü” olarak kabul edilmiş; Tüm dünyada engeli olan bireylerin toplumsal yaşama diğer bireylerle eşit katılım sağlayabilmelerine dikkat çekilerek engeli olan kişilerin hayatın tüm alanlarında güçlendirilmesi amaçlanmıştır. Engelli bireylerin geçmişten günümüze maruz kaldıkları hak mahrumiyetlerini ortadan kaldırmak için pek çok uluslararası sözleşmeler ve ulusal yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerde, insan haklarının insan olan herkesin hakları olduğu ve bu haklara sahip olmada din, dil, ırk, cinsiyet ve farklı bedenler gibi hiçbir faktörün önemli olmadığı, sadece insan olmanın yeterli olduğu vurgulanmaktadır. Engellilik olgusunun sadece yasal düzenlemelerle ele alınmasının yeterli olmadığını, toplumun bireye bakış açısından kaynaklanan sosyolojik bir olgu olduğunu, sosyal devlet anlayışı ve fırsat eşitliği çerçevesinde engelli bireyin kamusal alanda görünürlüğünü artırmak ve sosyal yaşam içinde dezavantajlı bir grup olmalarını engellemenin tek yolunun ise “yaşam haklarını” korumak olduğunu hatırlatmak isteriz. Engelliler Günü bir kutlama ya da güzel cümlelerle geçiştirilen bir gün olamaz. Bugün, engelli bireylerin politik, ekonomik, sosyal ve kültürel hayattaki görünürlüğünü arttırmak, daha rahat bir yaşam sürmeleri için çözüm üretmek, sahip oldukları haklara dair farkındalığı geliştirmek, yaşadıkları zorluklara son vermek için neler yapılabileceğinin gündeme alındığı, sürdürülebilir çalışmaların güçlendirildiği bir gün olmalıdır. Engelli bireylerin insan onuruna yakışır bir yaşam sürdürülebilmeleri için devlet ve toplum olarak hepimize düşen ortak görev olduğu bilinciyle engeli olan bireyleri hayatın her alanına ve sürecine dâhil etmek, desteklemek ve teşvik etmek, ihtiyaç duydukları hizmetleri en etkin ve hızlı bir şekilde sunmak, onların sorunlarını önceleyip çözmek, hizmet sunum mekanizmalarını buna uygun hale getirmek ve sosyal hayata katılımlarında destek olmak için çalışmalıyız. Bu amaç ve hedeflerden hareketle engelli bireyleri ilgilendiren her düzenlemede ilgili STK’lar ile iş birliği içinde çalışılmasının önemini bir kere daha vurgulayarak taleplerimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz; Engellilik olgusu tek bir eylem planıyla çözümlenemeyecek derecede ağır ve acil olduğundan kapsamlı, sistematik ve takvime bağlı politika ve programlar geliştirilmeli, STK’lar tüm bu sürecin içinde aktif rol almalı. Baskı gücü oluşturmalı,
Tüm iç mevzuat gözden geçirilmeli ve Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme (EHİS) ile uyumlu hale getirilmeli, Türk Standartları Enstitüsü standartları güncellenmeli, Standartlar belirlenirken, engeli olan bireylerin çeşitliliği (yaş, toplumsal cinsiyet, engel durumları) dikkate alınmalı. Sistematik biçimde sürekli izleme ve değerlendirme yapılmalı, erişilebilirlik alanında yapılan her türlü çalışmanın takibi yapılmalı, cezalar etkin bir şekilde uygulanmalı ve cezalar caydırıcı olmalı, tüm yeni yapılar evrensel tasarım ile inşa edilmeli, Toplumun her kesimi, tüm bu konularda bilinçlendirilmeli, erişilebilirlik, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin ayrılmaz bir parçası olmalı,
Engeli olan çocuk ve gençlerin eğitime eşit katılımları sağlanmalı ve eğitim kazanımları artırılmalı, engeli olan çocuk ve gençlere yönelik politikalarda bu çocuk ve gençlerin içinde yaşadıkları toplumsal koşulları hesaba katan bütüncül bir sosyal politika yaklaşımı hayata geçirilmeli, zihinsel sınırlılığı olan bireylerin ve ailelerinin yaşam alanlarının her tür ve kademesinde (bizden sonra çocuklarımıza ne olacak kaygısı dâhil) hukuk ve haklarına ilişkin soruların yanıtlarını bulabileceği rehberlik ve destek hizmetleri sağlanmalı,
Yaşantımızın her alanı eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık bakış acısı ile düzenlenmelidir. İmzacı olan bizler yukarıdaki metnin her maddesinin takipçisiyiz. Ayrıca, ilimizde engellilik alanında çalışmalar sürdüren Sivil Toplum Örgütleri olarak engelli hakları savunuculuğu içinde daha ileri kazanımlar elde edebileceğimizin güvencesinin toplumsal duyarlılık ve kamuoyu desteği olduğu bilinci ile 2023-2025 Engelli Hakları Ulusal Eylem Planının takipçisi olacağımızı ve bu planın her aşamasında yaşanan olumlu olumsuz tüm süreçleri kamuoyu ile paylaşacağımızın sözünü vererek toplumun her kesiminin desteğini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Disleksi Öğrenme güçlüğü Derneği Edirne Temsilcisi Açelya Sivrikaya Giray da, küçük yaştaki çocukların, engelli bireylerin ihtiyaçlarının neler olduğunu anlayabilmesi adına eğitim almaları gerektiğini kaydetti.
Giray, “Derslere ilave olarak her hafta olmasa dahi belirli periyotlar ile engellilik kavramı nedir, engellilerin ihtiyaçları nelerdir, engellilerin ailelerinin ve çevresindekilerin nelere ihtiyacı olabilir ve engelliliğin çeşitleri nelerdir gibi bunları küçük küçük daha çocuklarken, okul öncesi dönemde aktarılması, bilgilendirilmesi toplumdaki farkındalığın arttırılması için temelden oluşacak bir durum yaratacaktır. Yetişecek yeni nesillerin de daha farkındalıklı yetişmesini destekleyecektir.” dedi.
Edirne Çocuk Hakları Derneği Temsilcisi Gülsüm Erkıran ise, özel gereksinimli bireyler için eğitim politikasının önemini vurguladı.
Edirne Çocuk Hakları Derneği Temsilcisi Gülsüm Erkıran “Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin tamamında özel eğitim hizmetleri okul öncesi dönemden başlatılmakta; erken müdahale kapsamına alınarak harekete geçilmektedir. Çocuklara yönelik alınan kararların titizlikle alındığı görülmektedir. Ancak fiziki koşulların yetersiz oluşu, eğitim personelinin yetersizliği gibi konular alınan kararların uygulanmasını zorlaştırmaktadır.”
Edirne Engelli Gönüllüleri Derneği adına konuşan Müesser Yolalmaz ise “3 Aralık Engelliler Günü’nün engelliler günü değil de engellenenler günü olarak kutlanması gerekir” diyerek tepki gösterdi.